40 saatlik işkence sizin ayıbınız!
Karate 1 Gençlik Ligi müsabakaları 27-30 Haziran tarihleri arasında Hırvatistan'ın Porec kentinde düzenlendi. Dört gün süren müsabakalara 74 ülkeden 3.721 sporcu katılım sağladı. Türkiye 43 kız, 48 erkek toplamda 91 sporcu ile 40 saatlik gidiş geliş kara yolu!!! yolculuğu ile katılım sağladı.
TESADÜF DEĞİL!
Federasyonumuzun ülkemizi temsil etmek üzere milli takım adına getirdiği 91 sporcumuzdan sadece 2 bronz madalya alması, kendi imkânlarıyla maça katılan özel kulüplerin ise 1 altın, 2 gümüş ve 3 bronz madalya alması tabii ki tesadüf değildir. Sonuçlara bakıldığı zaman 91 sporcu içerisinde toplam 2 bronz madalya alan milli takımımızı kutluyorum!
İŞİN ASLINA BAKILDIĞINDA
Bir sporcunun maksimum performans sergileyebilmesi için fizyolojik ve psikolojik yeterliliğe sahip olması gerekmektedir. Uzun yolculuklar sonrası kas yorgunluğu, vücutta ödem, sıvı kaybı, dolaşım sistemi problemleri gibi fizyolojik, stres, algı düşüklüğü, konsantrasyon gibi psikolojik problemlerin görülmesi kaçınılmazdır.
40 SAAT NEDİR ALLAH AŞKINA!
Adana’da yapılan Türkiye Şampiyonası ve milli takım seçmesi sonucu milli takıma seçilen U14 sporcuları ve kendi imkânları ile 550€ karşılığında Poreč’e götürülen sporculara yapılan bu “Amatörce” haksızlığı ayıplıyorum. Bu sporculara, antrenörlerine ve ailelerine 40 saatlik yolculuğu reva görmek, ne karate camiasına, ne karate sporumuza, ne de hiçbir paydaşımıza yakışmamıştır.
YAKIŞTIRAMADIM
Olimpiyatlarda en çok madalya alan, karatede sporcu fabrikası olan, kısaca bir dünya markası olan TÜRK KARATE’sine bu amatörlüğü asla yakıştıramıyorum. Aktif ya da bırakmış birçok sporcumuzun dünyanın dört bir yerinde seminer verdiği, başka ülke takımlarının milli sporcularımızla kamp yapmak için can attığı şu ortamda, imrenerek bakılan TÜRK KARATE’sinde bu maça 91 sporcu ile katılıp sadece 2 bronz madalya almak büyük bir hayal kırıklığı yaratırken, yönetimsel zaafınızı bir kez daha gözler önüne sermiştir!
CAMİAMIZIN DEĞERLERİNDEN
Bu sporcular, özellikle U-14 kategorisi, kendi yaş gruplarında ülkemizin en iyi sporcularıdır. Yıldızlar ve ümitler teknik kurulunda, sporcularımıza destek olan, antrenörlük, koçluk, ağabeylik, ablalık yapan arkadaşlarımız da işlerini iyi niyetle yapmaya çalışan camiamızın değerlerindendir. Özverili çalışmalarından dolayı da kendilerini de kutluyorum.
SEÇİMLER ÖNCESİ
Bu yolculuk hem sporculara hem de görevli antrenörlere değer verilmediğini göstermektedir. Ne yazık ki 40 saat yol gitmek ve ertesi gün maça girmek sportif başarıdan ziyade yaklaşan federasyon seçimlerine yapılan bir yatırım olarak görülmektedir. Tıpkı Balkan Şampiyonası’nda olduğu gibi, tıpkı yapılacak karate ligi gibi.
HERKES RAHATSIZ
Bu kadar saat kara yolculuğu yapıp ertesi gün maça çıkmak, başarılı olmak hayalden öteye geçemez! Gerçekçi olup doğruları konuşmalıyız ve doğruları uygulamalıyız. Eminim ki hiçbir antrenör 40 saat yol gitmek istememiştir. Hepsi de bu durumdan rahatsız olmuştur. Kendi imkânlarıyla gidenler, aylar öncesinden plan ve programlarını yaparak, maç kayıtlarını, kalacakları yerleri, kiralayacak araçları ayarlamışlardır. 1 haftalık konaklama süresinde, ne zaman antrenman yapacakları, ne zaman eğlenecekleri, ne yiyecekleri, kilo fazlası olan sporcuların diyeti ve antrenmanı gibi tüm detayları planmışlar. Sizler gibi 40 saat yolcuğun ertesi günü maça çıkmamışlardır.
İŞTE SONUÇ; 1 ALTIN, 2 GÜMÜŞ, 3 BRONZ MADALYA!
Onların hedefi bu maçta başarılı olmaktı. Yeterli mi? Tabii ki değil. Eksikleri gördüler, notlarını aldılar, planlamalarını yaptılar. Çalışmalara daha istekli bir şekilde devam edecekleri kanaatindeyim. Çünkü hedefimiz Dünya şampiyonası ve daha sonraki şampiyonalardır. Başarının sürekliliğini sağlamaktır. Başarıyı getirecek tüm fizyolojik ve psikolojik faktörleri planlamaktır.
DAHA İLERİYE TAŞIMAK İSTİYORLAR
Utku Şahin, Melih Erbasan ve diğer antrenör kardeşlerim başarıyı istiyorlar. Sistemli olmak istiyorlar. Değer katmak istiyorlar. Onlar karateyi eskisinden daha ileriye, hak ettiği yere taşımak istiyorlar. Bu çalışkan kardeşlerim karate yapıyorlar, aslında yaptıkları ve yapmak istedikleri karateye ve camiamıza değer katmak hedefindeler. Onların başarılı sporcularını milli takım kadrosuna almamanız, onları ötekileştirmek, camianın dışına itmek de sizin ayıbınız.