40 yıl geriye gittik! Paris’i altınsız kapadık!
Taha, Busenazlar, Nafia, Mete, Yasemin, Hatice, kadın voleybolcularımız vs…
Hal bu ki ne kadar umutlu gitmiştik Paris’e…
Ancak tekvandoda Nafia’nın da yarı finalde Fransız’a yenilmesi ile altın madalya umudumuz kalmadı.
Mızrakla avlanan ülkelerin altını varken Spor Ülkesi! Türkiye avuçlarını yaladı.
Bizim ülkemizde makam sahiplerinin utanma duygusu olmadığı için topu her zamanki gibi taca atacaklar.
Başta spor bakanı olmak üzere ilgili federasyonlarda zerre vicdan varsa an itibari ile istifasını vermek zorunda.
En son 1984 Los Angeles Olimpiyat oyunlarında altın alamamıştık ve aradan geçen 40 yılın ardından aynı seviyeye geriledik.
Bu utanç herkese yeter.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN GEREĞİNİ YAPMAK ZORUNDA
Sporcuların fiziksel olarak hazırlanmalarının yanında mental olarak da güçlü olmalarının ne kadar önemli olduğunu gördünüz değil mi?
Finale kalan sporcularımızın tamamın suratı kireç gibiydi, konsantrasyonları çok düşüktü…
Daha önce sık sık yendiklerini rakipleri karşısında hareket bile edemediler.
Koca bir 4 yıl daha beklemek zorundayız.
Sporun ve sporcunun dostu dediğimiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ivedi bir şekilde gereğini yapmak zorunda olduğunu söylememe dahi gerek yok.
Kimsenin istifasını beklemeden kelleleri bir bir almalı!
KOCA BİR ÜLKENİN SPORUNU BU KADAR REZİL EDEMEZDİNİZ!
Bu ülkenin sporunu daha fazla bitiremezdiniz, daha fazla bizi ele rezil edemezdiniz!
Olimpiyatlarda temsil edilmek bile başarıdır diyen kör zihniyet şunu bilsin.
Uganda, Saint Lucia, Fas, Guatemela, Dominik, Pakistan, Kazakistan, Tayland, Gürcistan, Tunus, Bahreyn, Endonezya, Filipinler, Hong Kong ve ne yazık ki İsraİT altın alırken, o çok büyük masraflar yaptığın, tesis zenginiyim dediğin, 3 tarafı sularla çevrili Türkiye, dünyanın en güzel marşını, Milli Marşımızı bir kez bile dinletemedi.
Doğru… Katılmak da önemliydi…
Elin marşlarını dinledik, geldik!
ALLAH (CC) size akıl, fikir versin…
Başka ne diyeyim ki…