Derya Kurt: Kadının kadına desteği en büyük nimet

Nokta Medya olarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne özel hazırladığımız ‘41 Kadın 41 Başarı Hikayesi’ programının konuklarından olan Türk Eğitim Vakfı (TEV) Kocaeli Şube Başkanı Derya Kurt iş dünyasında ve toplumda kadının gücünü her adımda hissederek yol almış bir isim. Onun hikayesi, sadece kişisel bir başarı değil, aynı zamanda kadınların gücünü, dayanışmasını ve geleceğe yönelik umutlarını simgeliyor. Kurt, "Hadi kalk, ben de yanındayım" diyerek kadınlara umut oluyor.

“KADININ KADINA DESTEĞİ EN BÜYÜK NİMET”

Finans sektöründe ve genel anlamda iş hayatında kadın olmanın ne gibi ödülleri ve zorlukları oldu?

Derya Kurt: Uzun yıllar boyunca 18-19 yıl bankada çalıştım. Tabi ki kadın olarak her alanda zorlanma durumunuz var. Toplumun bakış açısı yeni yeni değişiyor. Fakat kadının gücü azim ve üretkenlik ile birlikte bunu yenmek için en büyük etken. TEV’e geldikten sonra gördüm ki öğrencilerin eğitim seviyesi yükseldikçe sizin iş hayatınızdaki yeriniz de genişliyor ve kadınlar farklı bir konuma sahip oluyor. Bu sebeple bizim en büyük amacımız da kızlarımız okusun ve genç kadın bireyler olarak iş hayatında bizleri iyi bir şekilde temsil etsinler. Benim en büyük desteğim ailem. Annem ve kayınvalidem çocuklarıma en iyi şekilde baktıkları için iş hayatında benim büyük bir nimetim oldu ve başarılarıma başarı kattı diyebilirim. Kadının kadına desteği en büyük nimet.

“KADIN, TOPLUMUN EN CEFAKAR KISMINI OLUŞTURUYOR”

Kadın ve emek konusunda ne söylemek istersiniz?

Derya Kurt: Kadın, birey olarak toplumun en cefakar kısmını oluşturuyor. Hem bir iş yapıyorsunuz, evliyseniz eve gelip evinizin işiyle ilgileniyorsunuz. Aile ilişkilerinin yönetimi konusunda da çok büyük bir yükünüz var. Kadın emekçileri dediğiniz zaman sadece çalışan kadın olarak bakmamak gerekiyor. Evdeki ya da tarladaki kadın da kendi başına büyük bir emek mücadelesi içerisinde. En büyük arzumuz da zaten, eğitim seviyesini artırarak kadınların daha fazla iş kollarında çalışıp, diğer kadınları da içlerine alarak emeği güçlendirmesidir.

“BENİM İÇİN BU ÇOK ONUR VERİCİ BİR PROJE”

Başardım dediğiniz ilk hikayenizi ya da unutmadığınız başarı hikayenizi anlatır mısınız?

Derya Kurt: Benim için en güzeli vakfa geldiğimizden beri kendimize ait bir yerimizin olmasını hayal ediyordum. Bu isteğimizi de kadın bir emekçi bağışçımız duydu. Onun verdiği hibeyle birlikte biz TEV Hortaçsu İş Merkezi alanını tesis ettik. Burada öğrencilerimize; müzik odasından, teknoloji odasına, seminer salonundan kafesine kadar, öğrencilerimizin sınırsız faydalanabilecekleri ve birlikte sosyalleşebilecekleri bir alan yarattık. Başarı kabul edilirse eğer benim için bu çok onur verici bir proje.

“MOTİVASYON KAYNAĞIM; YAPTIĞIM İŞİN MEYVELERİNİ GÖRMEK”

Motivasyonunuzun düştüğü anlarda sizi dinç tutan ve motive eden şeyler nelerdir?

Derya Kurt: Şu anda yaptığım iş ile birlikte ben de bir anneyim. En büyük motivasyon kaynağım tabi ki yaptığım işin meyvelerini görmek. Şu anda TEV’de 20 bin bursiyer varsa yüzde 56 ya da yüzde 60’ı kadın bursiyerler. Onların başarıları ve mezuniyetleri gurur verici. Bana bu motivasyonu onlar sağlıyorlar. Bir de eşim ve evlatlarım. En büyük desteğim eşim.

“EN ÖNEMLİSİ KENDİMİZDEKİ IŞIĞI GÖRMEK”

Kendini güçsüz hisseden ama yeniden ayağa kalkmaya çalışan kadınlara ne söylemek istersiniz?

Derya Kurt: Aslında uzun yıllardır onlarla birlikteyim. Biz TEV olarak bursu öğrenciye veriyoruz ama aslında aileye de veriyoruz. Çünkü ailenin, annenin yükünü hafifletiyoruz. Kadına en büyük destek yine yaşadığı çevredeki kadınlardan geliyor. Bence en önemlisi de kendimizdeki ışığı görmek. Her kadın kendi içinde duyguları olan güzel varlıklar. Birbirimizi desteklerken, ‘hadi kalk, ben de yanındayım’ izlenimini verdiğiniz zaman hiçbir kadın yalnız kalmaz.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için ne söylemek istersiniz?

Derya Kurt: Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün hikayesi hüzünlü bir hikaye. Kadınların dünya üzerindeki değerlerinin daha farkında olarak insanların destek olması gerektiğini düşünüyorum. Yaşadığımız coğrafyada kadınlar, kız çocukları maalesef bazen değersizleştirilebiliyorlar ve çok üzücü olaylara şahit olabiliyoruz. Ben de geldiğimden beri çok acı olaylara şahit oldum. Temennim şu: Bu anlamda toplum olarak hepimizin üzerine düşen görevleri bir an önce yerine getirerek kadınlara ve çocuklara sahip çıkarak dünyayı çok daha iyi bir yer haline getirebileceğimizi düşünüyorum.