Emel Ceylan Balcıoğlu: Kadının olduğu her yerde hem zarafet, hem de mücadele ruhu vardır

Nokta Medya olarak düzenlediğimiz "41 Kadın, 41 Başarı Hikayesi" programında, Avukat Emel Ceylan Balcıoğlu, kadınların yalnızca seslerinin değil, aynı zamanda güçlerinin de daha güçlü bir şekilde duyurulması gerektiğine dikkat çekti. Kadınların birlikte hareket etmesinin önemini vurgulayan Balcıoğlu, tüm bu düşüncelerini içtenlikle paylaştı.

EMEL CEYLAN BALCIOĞLU KİMDİR?

1980 yılında İzmit'te dünyaya gelen Emel Ceylan Balcıoğlu, eğitim hayatını burada tamamladıktan sonra uzun yıllar Ankara'da eğitimine devam etti. 2003 yılından itibaren serbest avukatlık yapmaya başlayan Balcıoğlu, 2005 yılında evlenerek, eşiyle birlikte kendi hukuk bürosunu kurdu ve bugüne kadar pek çok insanın hayatına dokundu, dertlerine çözüm sundu.

"BİZİM İÇİN EN BÜYÜK BAŞARI"

Balcıoğlu, mesleğine olan sevgisini ve heyecanını anlatırken, "Bu şehrin bir evladı olarak hem çalışmayı hem de üretmeyi seviyorum. Sosyal hayatın içerisinde ve siyasi alanda aktif olmak, bana büyük bir keyif veriyor. İki evladım var; biri 19 yaşında, diğeri 13 yaşında. Onların büyüdüğünü görmek, benim için tarifsiz bir mutluluk. Mesleğimi çok severek yapıyorum. Birçok insanın hayatına dokunmak ve onlarla birlikte çözüm üretmek, en büyük başarı benim için" dedi.

"TOPLUMA VE EĞİTİME ÖNEM VEREN BİR KADIN KİTLESİYİZ"

Kadın olmanın iş hayatındaki zorluklarından ve ödüllerinden bahseden Balcıoğlu, kadınların sadece maddi ya da bilgi gücüyle değil, içsel bir güçle de her alanda başarıya ulaşabileceğini söyledi. "Kadın olmak, sadece zarif olmak demek değil; bir mücadele gücünü de taşımaktır" diyen Balcıoğlu, kadınların kendilerine inanmalarının, içlerindeki ışığı keşfetmelerinin ne denli önemli olduğuna vurgu yaptı. Kadınların her alanda varlık gösterdiği toplumlarda, güçlerinin arttığını ve bunu birlikte hareket ettikleri takdirde daha da pekiştireceklerini ifade etti. Balcıoğlu, "Kadının olduğu her yerde hem zerafet, hem de mücadele ruhu vardır. Bu ışıkla, her zaman kadınların başarılı olacağına inanıyorum" dedi.

"KADIN OLMAK, GÜÇ, SABIR VE DAYANIŞMA DEMEKTİR"

Kadın olmayı tanımlarken Balcıoğlu, "Kadın olmak, annelik ve eşlikten çok daha derin bir anlam taşır. Kadın demek güç, sabır ve dayanışma demektir," dedi. Her kadının içindeki gücü keşfetmesi, sabırla yoluna devam etmesi ve birbirine destek olarak güç oluşturması gerektiğini belirtti.

"DOĞAL BİR YAŞAM BİÇİMİNE DÖNÜŞÜYOR"

Kadın ve emek üzerine de önemli düşüncelerini paylaşan Balcıoğlu, "Kadın ve emek, toplumda eşitsizliklerle karşılaşsa da her alanda mücadele gerektiriyor. Kadınlar her alanda çalışıyorlar; evde, işte, sosyal yaşamda... Bütün bu süreç, bir yaşam biçimi haline geliyor. Kadının emek verdiği her alan kutsaldır. Toplum olarak, bu emeği takdir etmeli ve ödüllendirmeliyiz," diyerek, kadınların emeklerinin daha çok değer bulması gerektiğine dikkat çekti.

"İNANDIĞIM YOLDA YÜRÜMEK, BENİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ"

Başarılarının ardındaki motivasyonu anlatırken, Balcıoğlu, "Serbest çalışmaya karar verdiğimde, henüz çok gençtim. İlkokul bittikten sonra ailemin de yetiştiği devlet memurluğu ya da bir başka işte çalışmak vardı. Ancak ben serbest olarak çalışmayı o yaşlarda karar verip bir adım attım ve bu beni çok fazla geliştirdi. Ancak, kendi yolumu seçtim ve o yolda çok şey öğrendim. Bu seçim beni geliştirdi, hem profesyonel hayatımda hem de insanlarla olan ilişkilerimde daha güçlü kıldım. İnandığım yolda yürümek benim için çok kıymetli” dedi.

"GÜÇSÜZLÜK KAVRAMI, HERKESİN YAŞAYABİLECEĞİ BİR DURUMDUR"

Motivasyon kaybı yaşadığı zamanları da paylaşan Balcıoğlu, güçsüzlük ve karanlık anların, sadece kadınlara özgü olmadığını belirtti. "Herkesin zaman zaman zayıf anları olabilir, ancak esas önemli olan, o anlarda kendinize inanmanızdır. Aileniz, eşiniz, çocuklarınız size destek olur. Küçük mutluluklar, büyük hedeflere götürür," diyerek, zorlukların her zaman üstesinden gelebilmek için bir ışık olduğunu söyledi.

"YALNIZ DEĞİLSİN"

Bir kadına güçsüz hissettiği bir dönemde, yeniden hayata başlamak için ne söyleyeceğini soracak olursanız, Balcıoğlu'nun cevabı net: "Yalnız değilsin. Hadi kalk, kendine inan, içindeki ışığı dışarı çıkar ve mücadele ruhunu kaybetmeden yoluna devam et."

"BİR FESTİVAL YA DA KUTLAMA DEĞİL"

Son olarak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne dair düşündüklerini paylaşan Balcıoğlu, "8 Mart, bir kutlama değil, bir hak mücadelesinin simgesidir. Bu, tüm dünyada kabul edilmiş, bir kadının emeğinin ve mücadelesinin hatırlanması gereken bir gündür. Her alanda mücadelesine devam eden, ışığını kaybetmeyen, toplumuna hizmet eden tüm kadınlarımızın gününü kutluyorum" dedi.