Kadının gücüyle çizilen yol: Nihan Çakıcı’nın başarı hikayesi
Kocaeli İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (KOİDER) Başkanı Nihan Çakıcı, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için Nokta Medya tarafından hazırlanan '41 Kadın 41 Başarı Hikayesi' programının konuğu oldu. Çakıcı, “Kadının gücü, kadının şefkati çok büyük” dedi.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Nokta Medya grubu çok özel bir projeye imza atıyor. '41 Kadın 41 Başarı Hikayesi' başlıklı özel programda farklı meslek gruplarından başarılarıyla öne çıkan 41 kadınla röportajlar gerçekleştirdik. Programın konuklarından olan Kocaeli İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (KOİDER) Başkanı Nihan Çakıcı da ilham verici hikayesini anlattı.
GÜÇLÜ KADIN NİHAN ÇAKICI
Kadın olmak, hayatın her alanında iz bırakan, çok yönlü ve güçlü bir varlık olmayı gerektiriyor. Nihan Çakıcı da işte bu güçlü kadınlardan biri. Kırklareli'nden başlayarak 18 yıl süren hastane yöneticiliği tecrübeleri, ardından kendi işletmelerini kurarak hayata dair pek çok zorluğu göğüsleyen Çakıcı, başarıya giden yolda karşına çıkan her engeli aşmayı başaran bir lider. Onun gözünde kadın, sadece bir aileyi değil, bir dünyayı da şekillendiren güçlü bir varlık.
“17 YILDIR İZMİT’TEYİM”
Sizleri tanıyoruz ama sizinle ilk kez karşılaşanlar için kısaca, Nihan Çakıcı kimdir, öğrenebilir miyiz?
Nihan Çakıcı: Öncelikle sizin de Dünya Kadınlar Günü’nüz kutlu olsun. Nokta TV’de çalışan tüm kadınlar ve tüm Türkiye’deki kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü bu vesileyle kutluyorum. Davetiniz için teşekkür ediyorum. Ben Kırklareli doğumluyum, aslen Trakyalıyım. Sonrasında 18 yıllık bir özel sektör hastane yöneticiliği tecrübem oldu. Bu tecrübenin büyük bir çoğunluğu İstanbul’da gerçekleşti. Sonrasında İzmit’e taşındım. Yaklaşık 17 yıldır da İzmit’te farklı iş tecrübelerim oldu. Kendi işletmelerim oldu. Bunların bazıları güzellik salonları, salon işletmeciliği de diyebiliriz bunlara. Aynı zamanda tabi hastanecilikten geldiğim için danışmanlık olarak farklı illerdeki hastanelere yönetim danışmanlığı da yaptım. Son 6 senedir de Katar ortaklı Kanas Yatırım Danışmanlığı İthalat ve İhracat şirketinin ortağıyım. Uzun yıllar yürüttüğüm, özellikle sağlık sektöründe yürütmüş olduğum uluslararası tecrübelerimi kendi şirketimde de birleştirerek Orta Doğu ile birlikte hem yurt dışından Türkiye’ye gelip yatırım danışmanlığı olsun , finans danışmanlığı olsun aslında daha çok yönetim danışmanlığı olsun işlerimi yönetmekteyim.
“ÇOK ZORLUKLARDAN GEÇTİK”
İş hayatında, kadın olmak nasıl bir duygu? Tüm bunlar ve aile hayatı birlikte nasıl yürüyor? Ödülleri ve zorlukları neler oluyor?
Nihan Çakıcı: En büyük ödül evladım, önce onu söylemek isterim. Yani iş hayatı kariyer hayatı muhteşem tabi ki çok güzel başarılar ancak kadın olmanın en büyük mutluluklarından biri bir kadının yeğeni olur, torunu olur, evladı olur sadece kendi evladı olmak zorunda değil. Sahip çıktığı tüm evlatları herhalde yaşayabileceği en üstün duygudur diye düşünüyorum. Bununla birlikte, kariyer hayatında bir yere gelebilmek için kadın olma vasfından dolayı çok ciddi sıkıntılar yaşadık. Çok zorluklardan geçtik. Çok isterdik ki karşımızdaki bizi sadece kariyerimiz, tecrübelerimiz, başarılarımız ve göstereceğimiz çalışma performansımızla değerlendirsin. Ne yazık ki özellikle 18 yıllık yaşadığım özel sektör tecrübemle de gerek yanımda çalışanlar gerek kendi yaşadığım tecrübelerin en büyük sorunu cinsiyet eşitliğinin iş hayatında hala yer edinememesi oldu. Bu sadece bizim ülkemizde değil maalesef ki dünyada böyle. Dünyanın farklı yerlerine baktığınızda, farklı kariyer odaklarına baktığınızda emeğiyle, kültürüyle, eğitimiyle, çabasıyla bir yere gelmiş bir kadın maalesef öncelikli olarak farklı isimlerle kodlandırılıyor. Evlenecek mi? Çocuk yapar mı? Benzeri bazı durumlarla değerlendiriliyorsunuz. Bunu size sıkıntı gibi yansıtıyorlar. Evlenirse kesin çocuk yapar, çocuk yaparsa 4 ay gelemez. Çocuğu birlikte yapıyoruz, tek yapmıyoruz. İş hayatında nasıl el ele yürüyorsak özel hayatımızda da eşimizle el ele yürüyerek hayatı şekillendiriyoruz. Bu da el ele yürüdüğümüz takdirde iş hayatımızı da daha güzel, daha keyifli hale getiriyor. Bunu görmüyoruz.
“BEN KADINI AHTAPOT OLARAK GÖRÜYORUM”
Kadın olmayı üç kelimeyle tanımlasanız ya da sınırlandırsanız hangi üç kelimeyi seçerdiniz?
Nihan Çakıcı: İlk kelime ahtapot. Ben kadını bir ahtapot olarak görüyorum. Çok elli, aynı anda çok iş yapabilen. Çok odaklı. Bunu bir ev kadını olarak da söylüyorum, sadece iş kadını değil. Bir kadın, hayatımızın en alt normalliğinden evimizin temizliği, yemeği varsa eşimizin idaresi, eşimizin ailesi, kendi ailemiz, çocuğumuz, çocuğumuzun idaresi, onun sosyal hayatının idaresi ve benzeri birçok yapıyı aynı anda idare etmek zorundayız. Birde buna iş katılıyorsa, çoklu. Birde buna sosyal sorumluluk yani sivil toplum birlikteliği gerektiriyorsa daha farklı bir çalışma performansı gerekiyor. Yani ben kadını ahtapot olarak değerlendiriyorum. Yapısını, gücünü kollarından alıp, aynı anda birçok işi yapabilme gücünden alıp, zekasını da kollarıyla yürüten bir varlık olarak görüyorum. Aslında kadın aynı zamanda çok şey demek. Annemiz demek, anne olmak demek. Teyze olmak demek, hala olmak demek, kadın kendi varlığıyla zaten birçok güzellikleri içinde barındıran demek. Güzel bir çiçek demek. Bazen dikenli, bazen hoş kokulu.
NİHAN ÇAKICI’NIN GÖZÜNDEN KADIN VE EMEK
Kadın ve emek desek neler söylemek istersiniz?
Nihan Çakıcı: Ben burada tek başına kadın ve emekten çok emeği ön plana sokmak isterim. Çünkü hayatta benim en büyük hedefim, daha doğrusu en büyük yol haritam emektir. Her ne konuda emek verirsek verelim, sonu başarı olsun başarısızlık olsun inanın hani deriz ya her şerde bir hayır vardır. Her emekte bir hayır vardır. Verdiğimiz her emeğin sonunda mutlaka ya tecrübe olarak bir başarı sağlarız ya da emeğimiz tecrübe ile birleştirip varmak istediğimiz noktaya ulaşmanın keyfine varırız. Bir kadın olarak, biz çoklu kollara sahibiz. Evde emek veriyoruz, işte emek veriyoruz, özel hayatımızda emek veriyoruz, sosyal hayatımızda emek veriyoruz. Kadın olarak hemcinslerimi biraz daha farklı bir noktaya alıyorum çünkü erkekte aynı şekilde emek vererek bir yere geliyor. Ama fark ne? Biz kadın olarak her zaman verdiğimiz emeğin karşılığını alamıyoruz. Üstelik sadece kadın olduğumuz için alamıyoruz. Aynı tecrübe, aynı başarı, aynı emek ama sadece kadın olduğumuz; bazen giyinişimiz, bazen görünüşümüz, oturmamız kalkmamız, bazen de sadece diğerlerinden belki biraz daha beğenilir olmamızdan kaynaklı. Yani kadın olduğumuz için emekte eşit yer alamıyoruz.
“HER ŞEY EMEK VE TECRÜBE ODAKLI”
Başardım dediğiniz ilk hikayenizi ya da unutamadığınız başarı hikayenizi bizimle paylaşır mısınız?
Nihan Çakıcı: Aslında en büyük başarı, başarısızlığımdı. Çünkü özel hayattaki tecrübemden sonra kariyer hayatıma kendi ticaretimle devam etmek istedim. Ve zannettim ki hayat aynı labirent kurumsallıkla devam ediyor. İki iki daha dört eder. Etmiyormuş. Ticaret hayatına girdiğimde keza ortaklarım da kadındı. O yüzden söylüyorum her şey kadın odaklı değil, emek ve tecrübe odaklı. Başarı odaklı. Bunlar etik ve doğru kurallarla yürüdüğü takdirde erkek olur, kadın olur hiç önemli değil. Yeter ki eşit değerlendirelim. Yürüdüğüm yolda özel sektörden sonra kendi iş hayatıma girdiğimde haliyle bir bocaladım ilk iflasımı yaşadım. Çünkü, matematik doğru gitmiyordu burada. İki iki daha dört etmedi. Tahminlerim yürümedi. Herkesin kurumsal bakış açısının aynı olmadığını, etik değer yapılarının aynı olmadığını gördüm. İlk darbeyi öyle yedim. Sonra kendime bir söz verdim, dedim ki eğer gerçekten kaldığın yerden aldığım tecrübeyle devam etmek istiyorsam Rabbimin de desteği ile ayağa kalkarım.
“EN KIYMET VERDİĞİM BAŞARIM KOİDER”
Aynı mülkte kendi adımla tekrar ayağa kalktım. Tabi ki yine zorluklar yaşadım. Çünkü hayat bu, dünya bu. Sizinle ilerlemiyor. Sizin kafanızdakiyle yürümüyor. Ama aldığım tecrübeler en azından benim hazırlıklı olmam gereken sorunlara karşı b planım. Sonrasında da şu an bulunduğum noktada gayet keyifli bir şekilde çalışma hayatımı sürdürüyorum. En kıymet verdiğim başarım açıkcası KOİDER. İlk başkanımız Nilgün Yılmaz ile birlikte el ele vererek 2007 yılında bu birlikteliği kurma kararı vererek bence gördüğümüz noktada iyi bir şey yaptığımızı düşünüyorum. Bu tek kişinin, iki kişinin, üç kişinin başarısı değil. Biz bir yola çıktık birlikte sonra 15 kişi katıldı, sonra 40 kişi katıldı. Şimdi 100 kişi ile el ele yürüyoruz. Ben kendi dernek üyelerimize de bunu söylüyorum. Bu bir aile birlikteliği. Yakın dostluk, uzak akrabalık ama bir aile. El ele verirsek çok daha güzel şeyler elde ederiz dedik ve şimdi çok güzel bir yolda el ele yürüyoruz.
“SİZİ ARKADAN İTEN GÜÇLER OLMAK ZORUNDA”
Başarı ve motivasyon her zaman bir arada olması gereken iki kavram elbette, motivasyonunuzun düştüğü zamanlarda, durup soluklanmak istediğinizde sizi dinç tutan ve mutlu eden şeyler neler oluyor?
Nihan Çakıcı: İki şey. Eğer konu işle alakalıysa kendime şu soruyu soruyorum ‘En kötü ne olabilir? Para kaybederim, yeniden kazanırım. İflas ederim.’ İş hayatında sonuçta bir mesleğim var ben işletme mezunuyum. Kariyerimi de Allah’a şükür emeğim ve çalışmalarım ile doldurdum. Yani heybemi doldurdum. Kaldığım yerden tekrar başlarım. Keza bunu da yaşadım. Kendi iş tecrübemde başarısız olduğumu gördüğüm noktada tekrar hastanede daha farklı bir pozisyonda çalışmaya başladım. Ama ne oldu heybemi doldurdum tekrar yapmak istediğim şeye geri döndüm. Diğer kısım ise oğlum. Ondan aldığım güç çok başka. Annemden aldığım güç çok başka. Ailemin desteği herhalde hiçbir şey ile pay edilemez. Çünkü siz tek başınıza hiçbir şey olamazsınız. Evde sizi destekleyen ebeveynleriniz veya aile yakınlarınız bunlar olmazsa sadece boşa giden bir bisikleti döndürür durursunuz. İlerleyemezsiniz. Sizi arkadan iten güçler olmak zorunda.
“HEDEFİ DOĞRU BELİRLEMEK LAZIM”
Kendini güçsüz hisseden ama yeniden hayata başlamak isteyen bir kadın ile şu an konuşuyor olsanız ona neler söylemek istersiniz?
Nihan Çakıcı: Öncelikle hedefi doğru belirlemek lazım. Ben bir şeyi gerçekten yapabiliyor muyum? Bunu tecrübe etmek lazım. Bizim dernek olarak da girişimci iş kadınlarına yönelik bir projemiz var. Buradan örnek vererek yürümek istiyorum. Buradaki kadınlarımıza da aynı şeyi söylüyorum. İş hayatına adım attınız, başarılı olamadınız. Çok da büyük zarara uğradınız ama tekrar ayağa kalkmak istiyorsunuz. Önce şuna bir bakın, ben nerede yanlış yaptım? Bir yerde hata olmalı. Çünkü bizler bazen bir hedefe ulaşıyoruz. Evde yemek yapıyoruz diyoruz ki restoran açalım. Bir iki de hibe desteği alalım yürüyelim. Bakalım, çünkü elimizde artık dijital güç var. Orada yaşanmışlıkları izleyelim. Nasıl gelmiş? En çok nerede kaybetmiş? Çünkü baktık, ben düne kadar evde yemek yapıyordum şimdi restoran kurmak istedim. Başaramadım. Neden başaramadım? Çünkü arada atladığım çok doneler var. Maliyeti bilmiyordum, vergilendirmeyi bilmiyordum. Ön muhasebe ne bilmiyorum. Gelir, stopaj, vergi, SGK gibi hayatıma yeni giren kavramlar var. O zaman döneyim bir yapmak istediğim işin eğitimini alayım. Biz burada neyi atladık tekrar bir dönelim bunları bir kafamızda oturtalım. Sonra hiçbir şekilde vazgeçmeden yeniden başlayalım. Ama mutlaka sevdiğimiz işi yapalım.
“HEPİMİZ ÇOK GÜÇLÜ VARLIKLARIZ”
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mesajınız ne olur?
Nihan Çakıcı: Bunu açıkçası sivil toplum kuruluşu başkanı olarak söylemek istiyorum. KOİDER Başkanı olarak. Kadının gücü, kadının sevgisi ve şefkati çok büyük. Bunun emeğiyle, çabasıyla, tecrübesiyle, eğitimiyle güçlendirdiği zaman önünde duracak hiçbir şey yoktur. Yeter ki vazgeçmeyelim. Bir de bu maalesef dünyanın kanayan yarası ama biz söylemekten hiç vazgeçmeyelim. Lütfen, toplumsal cinsiyet eşitliği... Yaptığımız işte cinsiyet eşitliği. Üstüne basa basa konuşalım. Konuşmaktan hiç vazgeçmeyelim. Hepimiz çok güçlü varlıklarız. Biz her zaman, her şeyi o ahtapot kollarımızla çok güzel başarırız. Hepinizin Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.
Değerli NoktaGazetesi.com.tr okurları,
NoktaGazetesi.com.tr ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da NoktaGazetesi.com.tr sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar NoktaGazetesi.com.tr yorum alanında paylaşılamaz.
NoktaGazetesi.com.tr yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, NoktaGazetesi.com.tr bu sorumluluğu üstlenmez.
NoktaGazetesi.com.tr'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.