Özlem Kuyruklu: Güçsüz kadın yok. Güçlü tarafımızı keşfetmemiz gerekiyor

Tüm dünyada toplumun yarısını kadınlar oluşturuyor fakat kadınlar kamusal hayatta nüfusları kadar yer kaplamıyor. Kadın haklarının daha fazla konuşulduğu ve toplumsal cinsiyet rollerinin daha fazla gündemde olduğu bir dünyada yaşıyor olmamıza rağmen kadınlar daha doğuşta sadece cinsiyetlerinden dolayı toplumsal hayatta geriye düşebiliyor.

ÖNCÜ KADINLAR GÜÇLÜ ÖRNEKLER

Gazi Mustafa Kemal Atatürk şöyle diyordu, “Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?” Üstelik kadının birden fazla kimliği olması gerekliliği de bir ön kabul olarak hala yerini koruyor. Evde mecburi ev hanımı, çocuğuyla anne, iş yerinde işçi ya da yönetici… Kadın olmak demek sorumluluklarla doğmak demek. Bu sorumlulukları çok iyi taşıyan, öncü kadınlar ise güçlü örnekler oluyor.

ÖNCÜ KADINLARI AĞIRLADIK

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde öncü kadınları ağırlamak ve onların hikayelerini dinlemek bizim için çok önemliydi. Nokta Medya’nın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için hazırladığı ‘41 Kadın 41 Başarı Hikayesi’nin konuklarından biri de güçlü kadınlarımızdan Gölcük Medar Hastanesi Genel Müdürü Özlem Kuyruklu oldu.

Özlem Hanım öncelikle hoş geldiniz, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününüzü kutlarız. Elbette biz sizi tanıyoruz fakat ekran karşısında sizinle ilk defa karşılaşacak izleyicilerimiz için kısaca Özlem Kuyruklu kimdir, kısaca anlatabilir misiniz?

Özlem Kuyruklu: 1982 İzmit doğumluyum. Doğma büyüme, tüm eğitim hayatımı Kocaeli’de gerçekleştirdim. En son olarak da Kocaeli Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde yüksek lisansımı tamamladım. Sağlık sektörüne de bu süreçte katıldım.

Siz bir hastanenin genel müdürüsünüz. Önemli bir hastanede, tüm hastane operasyonunu yürütmek önemli bir pozisyon. Gölcük Medar’da büyük bir organizasyonu yönetiyorsunuz. Sağlık sektöründe kadın yönetici olmak nasıl ödüllere ve zorluklara sahip?

Özlem Kuyruklu: Esasen sektörde çok uzun süredir olmanın verdiği bakış açısıyla bakarsak, bir kadın için de çok güzel gelişmelere ev sahipliği yapan bir sektör sağlık sektörü. Sağlıkta kadının istihdamı oldukça fazla. Dolayısıyla biz kadınlar olarak yıllar içerisinde baktığımda çok fazla farklı açılardan gelişmeleri gözlemliyorum. Özellikle hastane organizasyonlarında kadınların daha ağırlıklı olduğu ortamda ne kadar proaktif ne kadar gelişime açık olduğumuzu da gözlemliyorum. Tüm meslektaşlarım da bu konuda aynı fikirdedir diye düşünüyorum.

“DÜKKÂNI KAPATTIM GİTTİM GİBİ BİR SÜREÇ DEĞİL HASTANE SEKTÖRÜ”

Peki yine çok kısaca, sağlık sektöründe çalışan birisi olarak aile hayatınız nasıl gidiyor?

Özlem Kuyruklu: Tabi ben evli iki kız çocuğu olan bir anneyim. Dolayısıyla aileyle o dengeyi sağlamak, gerçekten sağlık sektörü 7/24 bir iş olduğu için bazen zorluyor. Özellikle ve özellikle her zaman planladığınız gibi gitmeyebiliyor çünkü iş mesaide dükkânı kapattım gittim gibi bir süreç değil hastane sektörü. Her an aklımız hastanede, her an telefon çalabilecek şekilde hazır bekliyoruz. Dolayısıyla bu süreçte çocuklarla geçirdiğimiz zamanı, kısıtlı zamanı kıymetli küçük ama zaman yönetimiyle çözmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla orada ana amacımız kaliteli zaman geçirmek oluyor, bazen hobiler ekliyoruz bazen akşamları güzel değerlendiriyoruz. Bu karşılıklı paylaşımlarla doğru şekilde ilerliyor.

“DAYANIKLILIK, İLHAM VE EMEK”

Kadın olmayı olmayı üç kelimeyle sınırlandırırsak, siz hangi üç kelimeyi öne çıkarırsınız?

Özlem Kuyruklu: Dayanıklılık, emek ve ilham. Dayanıklılıkta özellikle gün içerisinde birçok yoğunluğu yaşayıp aksam eve gittiğinizde ikinci bir role girebiliyorsunuz. Başka bir organizasyona dahil olduğunuzda başka bir role giriyorsunuz. Dolayısıyla gün içindeki o tempoya dayanmak dayanıklılık anlamında kadını tarifliyor. Aynı şekilde emek gerçekten, kadının emeğe karşı yaklaşımı her sektörde her alanda varoluşuyla kanıtladığını düşüyorum. Yine ilham da aslında biz kadınlar birçok şeye ilham oluyor ya da ilham olan süreçlerde yol alıyoruz.

“ASLINDA ÇOKÇA FAZLA EMEK EDEREK GELİYORUZ”

Peki kadın ve emek dersek neler söylersiniz?

Özlem Kuyruklu: Emek oldukça güçlü bir kavram. Biz bunu yıllarda çalışırken, aslında bunu gün akışımız gibi düşündük. Bu bizim rutin işimiz diye düşündüğümüz anlarda bile yeni yetmedi kapasitesi, daha ne yapabiliriz dedik? Dolayısıyla emek anlamında baktığımda bir kadının aslında birçok şeye emek ettiğini, bugüne gelmek için bugünlere gelen şartları sağlamak için çalışma ortamına katılmak için, çalışma ortamında her pozisyonda yer almak için aslında çokça fazla emek ederek geldiğimizi düşünüyorum.

“KRİZ ANLARINDA EKİPÇE VAR OLABİLİYORSAK BAŞARIYI EN ÇOK ORADA HİSSEDİYORUM”

Peki başardım dediğiniz ilk hikayeniz ya da unutamadığım dediğiniz başarı hikayenizi bizlere anlatabilir misiniz?

Özlem Kuyruklu: Bir hikayeyle sınırlamak çok mümkün değil ama başarıyı en çok hissettiğimiz an genel olarak bizim sektörde, sağlık sektöründe ekipçe bir şeyi başarmak; bir şeyin proaktif olarak çözülmesi gerektiğinde ya da o an çıkan bir organizasyonel yapı ya da herhangi bir problemde ekiple birlikte hiç kimse hiçbir şeyi gocunmadan dahil olmayı aksatmadan, ekipçe dahil olduğunda aslında başarma hissini yaşadığımız an, mesela kriz anlarında olası bir depremde bu aşamada ekipçe orada var olduğumuz zaman ben diyorum ki evet biz ekipçe bir şeyi başardık, en çok başarıyı orada hissedip motive oluyorum.

“HEP DİNLEMEYİ MOTİVASYONUM GÖRDÜM”

Başarı ve motivasyon hep bir arada olması gereken kavramlar ama hepimizin motivasyonun düştüğü anlar olabiliyor. O anlarda siz durup soluklanmak istediğinizde sizi dinç tutan motive eden şey ne oluyor?

Özlem Kuyruklu: Esasen sektöre başladığımdan beri ilk motivasyonum şu oldu; her gelen hasta ben olabilirim, babam olabilir annem olabilir kardeşim olabilir ve beklentisi benimle aynı olmayabilir. Dolayısıyla hep dinlemeyi motivasyonum gördüm. Karşı tarafta kim olursa olsun evdeki kızımız da olabilir aslında, motivasyonumu hiçbir zaman demoralizasyonla dengelemedim. Aksine her zaman bunu nasıl yükseltebiliriz bunu daha iyi nasıl yapabiliriz, bu beklentiyi daha nasıl karşılayabiliriz. Ya da bir çalışanımız söz konusuysa nasıl mutlu olur? Çünkü sağlık sektöründe bulunduğum birçok alanda olmanın avantajını aslında burada diğer ekip arkadaşlarımın da motivasyon eksikliğini tamamladıkça dengelediğimi düşünüyorum. Başka arkadaşlarımızın çevredeki çalışan diğer rollerdeki arkadaşlarımızın motivasyonunu gördükçe bizim de motivasyonumuz böyle yükseliyor.

“HER KADININ GÜÇLÜ BİR YANININ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”

Kendini güçsüz hisseden ve hayata yeniden başlamak isteyen bir kadınla konuşuyor olsaydınız ona neler söylemek isterdiniz Özlem Hanım?

Özlem Kuyruklu: Güçsüz kadın yok. Güçlü tarafımızı keşfetmemiz gerekiyor. Mutlaka ve mutlaka bir es verip içindeki gücü bulabileceğine inanıyorum. Özellikle ve özellikle biz kadın olarak istediğimizde yapamayacağımız hiçbir şey olmadığını bilmemiz gerekiyor ve bence herkes bunu biliyor, sadece doğru zamanı bekliyor. Ben birçok şeyde başkaları yapamazsın dediği zaman ben bunu yapacağım dediğimde aynı şeyi defalarca yaşadım. Başkalarına göre güçsüz görünmek ya da güçsüz olduğunun düşündürülmesi aslında güçsüz olduğumuzu değil sadece doğru zamanı beklediğimizi gösterir. Bence her kadında güçlü bir taraf güçlü bir konu kesinlikle vardır, onu keşfetmemiz gerekiyor.

“HALEN DAHA ALINACAK YOL VAR”

Son olarak sizden 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mesajınızı almak isteriz?

Özlem Kuyruklu: Esasen bugünün anlamını düşünürsek, bir faciayla oldukça fazla kayıplar vererek günümüzün ismi ortaya çıkmış. Dolayısıyla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde değerimizi hatırlamamız gerektiğini düşünüyorum ve bunu hatırlatmamız gerektiğini düşünüyorum. Evet birçok işte eşit bir şekilde mücadele ediyoruz ama halen daha alınacak yol olduğunu düşünüyorum. Özellikle sektörde kadın ağırlıklı istihdamı olan bir sektör olsak da üst yöneticiler arasında daha fazla kadın olması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda da geçtiğimiz yıllara bakarsak daha iyi durumdayız fakat daha çok yolumuz var diye düşünüyorum. Dolayısıyla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde bir kez daha içimizdeki o yapabiliriz inancının tekrar ortaya çıkacağı günleri iple çekiyorum, bunu diliyorum.