Barışmanın sonu cinayet oldu, gözüm karardı dedi!

Olay, Kurban Bayramı’nın 3’üncü günü olan 30 Haziran 2023’de Çayırköy’deki ormanlık alanda gerçekleşti. Edinilen bilgilere göre, iş adamı Ali Rıza Düzova (43), küs olduğu kız arkadaşının abisi Kenan Ç. ile barışmak için bayramda yanına gitti. Kız arkadaşı Neslihan Ç. ile Kenan Ç.’nin yanına giden ve beraber vakit geçiren Ali Rıza Düzova, yemek yedikten sonra ayrılmak istedi. Düzova, Kenan Ç.’nin ısrarı üzerine bir süre daha yanında kaldı. Gitmek isteyen Düzova, kız arkadaşının abisi tarafından bıçaklandı. Hastaneye kaldırılan Düzova, olaydan 3 gün sonra kurtarılamayarak vefat etti. Kenan Ç. ise tutuklandı.

“DOĞRUYU YANLIŞI AYIRT EDEMİYORUM”

Olaya ilişkin açılan davanın ilk duruşması, Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı. Salonda taraf avukatları hazır bulunurken, tutuklu sanık Kenan Ç. ile tanık kardeşi Neslihan Ç. SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Savunması için söz hakkı verilen sanık Kenan Ç., konuşmasında: “2014 yılından beri psikiyatri tedavi görüyordum. Pipolar bozukluk tedavisi görüyordum. Bir süredir ilaçlarımı kullanmıyordum. Rahatsızlığım sebebiyle çalışamadım, aileme ve başkasına zarar vermemek için çiftlik evinde kalmaya başladım. Doğruyu yanlışı ayırt edemiyordum. Daha önce de hastalığımdan kaynaklı nadiren de olsa aileme zarar verme eğilimim olmuştur. Olay günü kardeşim beni arayarak yanıma geleceğini söyledi. Ben tek başına geleceğini sanıyordum ancak erkek arkadaşı Ali Rıza Düzova ile geldi.” ifadelerine yer verdi.

“GÖZÜM KARARDI”

Olay günü çiftlik evinde birlikte mangal yaptıklarından bahseden Kenan Ç., “Ali sürekli bakışları ise beni tahrik ediyordu, dişlerini sıkıyordu. Ben onları çok güzel ağırladım. Kardeşim gideceklerini söyledi ve kalktılar. Ben biraz daha kalmaları için ısrar ettim ancak kalmak istemediler. Ben de ot toplamak için kız kardeşimin arabasına bindim, beni yolda indirmelerini istedim. Yol kenarında arabadan indik. Ben tekrar kalmalarını isteyince kardeşim, ‘Ben gidiyorum, Ali Rıza seninle kalsın’ dedi ve arabaya giderek ilerledi. Ali bu sırada bana, ‘Ne bakıyorsun?’ diyerek küfür etti. Ne olduysa ondan sonra oldu. Gözüm karardı, olay nasıl oldu hatırlamıyorum. Kimseye bir şey olmasını istemezdim. Ayrıca Ali Rıza daha önce beni mesajla ölümle tehdit etti” dedi.

“PARA EVDE BULUNMADI”

Mahkeme Başkanı Gültekin Remzi Yüksel’in ‘Seni tehdit eden biriyle neden oturup yemek yedin?’ sorusunu sanık, “İyi niyetimden. Ayrıca maktul 4 yıldır kız kardeşimle beraberdi. Ali Rıza’nın evli olduğunu ve çocukları olduğunu biliyordum” diyerek yanıtladı.
Maktul ailesinin avukatı Gözde Türköz’un ise sanığa, “Ali Rıza iş adamıydı. İş sebebiyle kazandığı ve elden aldığı 2 milyon TL’den haberin var mıydı? 2 milyon TL Ali Rıza öldükten sonra evde bulunamadı” sorusunu yöneltti. Sanık Kenan Ç. ise söz konusu paradan haberinin olmadığını dile getirdi.

Tanık olarak dinlenen Neslihan Ç. (29), ise konuşmasında: “Kenan abim olur. Ali ile 4 senedir beraber yaşıyorduk. Ali ve ben abimle küstük. Küslüğümüzün sebebi, geçmiş dönemde Ali ile evlenmeyi düşünüyorduk ancak sonra evlilik yaşanmadı. Ancak abim evlenmemizi istiyordu, aramız bu sebeple açılmıştı. Telefonla konuşmamızda abim küfür ettiği için onu engellemiştim. Yaklaşık 2 yıldır aramızda dargınlık vardı, görüşmüyorduk. Ben zaten İstanbul’da yaşamaya başlamıştım. Olay günü olan Kurban Bayramı’nda kendisiyle barışmak için yanına gittik.” ifadelerine yer verdi.

Neslihan Ç., konuşmasına: “Abimin kaldığı yer yer ıssızdı, onu tek başına yaşar halde görünce vicdanen rahatsız oldum. Abim bizi çok iyi karşıladı. Çay içtik sonra mangal yakmaya karar verdik. beraber kasabaya inerek et aldık ve geri döndük. Beraber mangal yakarak yemeğimizi yedik. Aracı saatlik kiraladığımız ve banka kartımdan para kalmadığı için kalkmak istedik. Ayrıca araç firması da ödeme için sürekli beni arıyordu. Ancak abim ısrarla kalmamızı istedi. Kendisinin bir süredir yalnız yaşadığından sıkıldığını düşünerek bir süre daha kaldık ve kalktık. Abimde bizimle gelerek yolda ineceğini söyledi. Yolda, ‘Baraj var, oraya gidelim’ dedi. Ancak yollar dar ve engebeli olduğu için yolda ilerleyemedik. Çeşme başında durduk. Daha sonra ormanda erik toplamayı teklif etti. Sürekli kalmamız için inanılmaz derecede ısrar ediyordu.” şeklinde devam etti.

“ABİMİN ALİ’Yİ BIÇAKLADIĞINI GÖRDÜM”

Abisinin ısrarlarına rağmen gitmek istediğini dile getiren Neslihan Ç., “Gitmemiz gerektiğini söyledim ve şoför koltuğuna oturdum. Ali de yolcu koltuğuna oturmak istedi ancak abim kapının önüne geçti ve izin vermedi. Bunun üzerine Ali, ‘Tamam ben kalırım’ dedi, birbirimize göz kırptık. Biz aslında birbirimize göz kırparak ‘Biraz ilerleyince arabaya binersin’ manasında işaret ettik. Araçla biraz ilerledikten sonra tekrar Ali’yi alıp devam edecektim. Ben ilerledikten sonra dikiz aynasından abimin Ali’yi bıçakladığını gördüm. Hemen durdum ve araçtan inerek bağırmaya başladım. Ali koşarak arabaya bindi. Hemen hızla aracı sürdüm. Anayola çıktık ve yardım istemek amacıyla ters yönden akaryakıt istasyonuna gittim. Ambulans ve polisi aradım. Ambulansla Ali’yi hastaneye götürdüm.” dedi.

Ali Rıza Düzova’nın 2 gün yoğun bakımda kaldığını ve 3’üncü gün vefat ettiğini söyleyen Neslihan Ç., “Biz birlikte yemek yerken veya beraberken Ali’nin abime tahrik edici bir tavrı veya küfrü olduğunu görmedim, öyle bir şey fark etmedim. Ben jandarmada olaya ilişkin ifade verirken abimin babam ve anneme karşı şiddet uyguladığını öğrendim. Abimin bıçak bilediğini gördüm ancak mangal yapacağı için bıçağı bilediğini düşündüm.” dedi.

“PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRDÜĞÜNÜ BİLİYORDUM”

Avukat Gözde Türköz, sanığa yönelttiği soruyu Neslihan Ç.’ye de sordu. Bunun üzerine Neslihan Ç., “Hayır, haberim yoktu. Uzun süredir Ali çalışmıyordu, kendisiyle beraber yaşıyorduk ancak evin kirasını ben ödüyordum. Hatta annesinin cenazesinde benden borç para almıştı. Maddi durumu iyi değildi. Abimin daha önce psikolojik tedavi gördüğünü biliyordum ama ne aşamada olduğunu bilmiyordum.” ifadelerini kullandı.

DURUŞMA TARİHİ ERTELENDİ

Sanık avukatı Anıl Acurman ise konuşmasında: “Sanık o dönemde ‘Mehdiyim’ diye babasına ve arkadaşlarına karşı söylemlerde bulunuyormuş. Bugün gördüğünüz kişi ile o tarihteki kişi aynı değil, bu süre zarfında sanık tedavi gördü ve kendini ifade edebilecek duruma geldi. Müvekkilim ceza ehliyetini tespiti noktasında suç tarihi itibariyle talepte bulunmuştuk ancak rapor alınmadı. Cezaevinde bulunduğu bir yıllık süre zarfında tedavi gördü.” ifadelerine yer verdi. Mahkeme heyeti, sanığın cezai ehliyetinin tam olup olmadığının tespit edilmesine karar vererek, duruşma tarihini erteledi.