Kılıçdaroğlu’nun bir değil, üç rakibi var

47 gün sonra sandık başına gideceğiz. Artık ittifaklar da, adaylar da netleşti. Seçim kampanyalarının da Nisan ayında başlaması bekleniyor.

Siyasi aktörlerin şu ana kadarki yapıp ettiklerinden, söylemlerinden yola çıkarak yürütecekleri kampanyalara yönelik tahminler yapılmaya başlandı.

Cumhur İttifakı’nın adayı Cumhurbaşkanı Erdoğan, insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma önünde poz verdi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik fotoğrafı sosyal medya hesabından “Türkiye Yüzyılı” notuyla paylaştı.

AK Parti’nin sosyal medyada bir başka paylaşımı ise #YaparımBilirsin etiketiyle gündem oldu. Savunma sanayi projeleri, yerli otomobil TOGG ve Osmangazi Köprüsü gibi yatırımların kampanyanın bir ayağı olacağı anlaşılıyor.

Bakalım köprüler, otomobiller, uçaklar, gemilerden oluşan parlak imgeler, depremin neden olduğu enkazın hafızalara kazınan görüntüsünü gölgeleyebilecek mi?

Kampanyanın ana ayağının deprem bölgesinin yeninden ayağa kaldırılması olacağını tahmin edebiliriz.

Erdoğan’ın işi bu kez çok kolay olmayacak. Bir yanda “Türkiye Yüzyılı”, “Dünya Lideri” sloganları, bir yanda depremin yaralarını sarmak için ABD, Almanya, İngiltere ve Fransa’dan gelecek yardımlara muhtaç bir ülke ve onun cumhurbaşkanı görüntüsü. Enflasyon da cabası.

Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu cephesine baktığımızda, son günlerde iftar organizasyonları ön plana çıkıyor. Muhafazakar seçmen nezdinde pek hoş olmayan CHP imajını yıkmak için uzun bir süredir çaba sarf eden Kılıçdaroğlu, önce Malatya’da düzenlenen iftar programında depremzedelerle bir araya geldi. Sonra da Gelecek Partisi’nin iftarına katıldı. Kılıçdaroğlu’nun ellerini açmış dua ederken çekilmiş fotoğraflarını görüyoruz her gün.

Kılıçdaroğlu bugün de Konya’da Mevlana Türbesi’ni ziyaret ediyor.

CHP ve çevresinde bazı kesimler, karşı mahalleye yönelik bu tür hamleleri çok eleştiriyor biliyorsunuz. Ama Kılıçdaroğlu’nu asıl zorlayacak olan bu eleştiriler değil, Muharrem İnce olacak gibi görünüyor.

100 bin imzayı toplamayı tahminlerden uzun sürede de olsa başaran İnce’nin Cumhurbaşkanı adaylığı, Kılıçdaroğlu için en büyük tehdit gibi görünüyor. İnce’nin asıl meselesinin CHP ve Kılıçdaroğlu ile olduğu çok açık. Cumhurbaşkanı adayı olduğu 2018 seçimlerinde, partisini kendisine destek vermemekle suçlayan İnce’nin potansiyel seçmeni de, farklı sebeplerle Kılıçdaroğlu’nun adaylığına tepki gösteren kesimlerden oluşuyor.

Muhalefette büyük bir moral bozukluğuna sebep olan İnce’nin adaylığı, seçimin ilk turda kazanılmasını çok zor bir ihtimal haline getiriyor. Muhalefete muhalefet yapan İnce’nin göstereceği performans, seçimin Erdoğan’a hediye edilmesine bile neden olabilir.
Kılıçdaroğlu bir formül bulamaz, İnce’yi bir biçimde ikna edemezse ve seçim bu yüzden kaybedilirse, faturanın büyük kısmını İnce ve Kılıçdaroğlu ödeyecektir. İkisi de siyasi mevta olacaktır.

Ben hala İnce’nin bundan sonraki hayatına milyonlarca insanın nefret objesi olarak devam etme riskini göze alabileceğine inanmıyorum. Ancak psikolojisine de pek güvenemiyorum açıkçası. Muhalefete yönelik “Sırça köşklerde oturanlar”, “Boğaz’da viski içenler”, “sözde sanatçılar” çıkışı, derin bir içerlemenin nefrete dönüşmeye başladığını gösteriyor sanki.

Son olarak Abdulkadir Selvi’ye “Müzakereye açığım” mesajı veren İnce ile Kılıçdaroğlu’nun yapacağı görüşme seçimin kaderini belirleyecek gibi görünüyor.

Seçimin dördüncü adayı, Zafer Partisi öncülüğünde bir araya gelen ATA İttifakı’nın adayı Sinan Oğan’ın da İYİ Parti ve CHP’nin ulusalcı kanadından bir miktar oy koparabileceği öngörülüyor. Yani şu haliyle Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı’nın bir değil, üç rakibi var gibi görünüyor.