AK Parti temayülünde neler yaşandı?

Furkan Çalışkan

Furkan Çalışkan

Tüm Yazıları

AK Parti İl Başkanı Mehmet Ellibeş, 27 Ocak Cuma günü görevinden istifa ederek milletvekili aday adayı oldu. Ve teşkilat o gün temayül kararını aldı.

AK Parti İl Başkanı Mehmet Ellibeş, 27 Ocak Cuma günü görevinden istifa ederek milletvekili aday adayı oldu.
Ve teşkilat o gün temayül kararını aldı.
Dün ise AK Parti İl Teşkilatında gerçekten coşkulu olarak nitelendirebileceğimiz bir temayül yoklaması yapıldı.
Temayül yoklamasında il yönetim kurulu üyeleri, İl Disiplin Kurulu üyeleri, il kadın kolları asil yönetim kurulu üyeleri, il gençlik kolları asil yönetim kurulu üyeleri, Büyükşehir Belediye meclis üyeleri, ilçe yönetim kurulu üyeleri, ilçe kadın kolları başkanları ve ilçe gençlik kolları başkanları olmak üzere 570 isim oy kullanma hakkı bulunuyordu.
Dünkü temayülde oy kullanan sayısı ise 530’u geçmiş.
Yüzde 95’lik bir katılım sağlanmış, kesinlikle kıymetli.
Oy kullanan sayısının bu kadar fazla olması; teşkilat adına artı yazan bir detay.
Partililer de temayülün net sonucunu öğrenemeyeceklerini biliyor, ama oraya gelip oylarını kullanıyorlar.
Ama AK Parti teşkilatçılık bilincini fazlasıyla oturtmuş bir parti.
Bunu bir kez daha göstermiş oldu.
Yani temayül deyip geçmemek lazımmış.
Ben de dün akşam saat 16:30 sıralarında AK Parti İl Teşkilatına gittim, ortamı gözlemlemek istedim.

ÜÇ İSİM
Temayül sonrasında Ankara’da mülakata çağrılmasını beklediğim üç isim zaten temayül yoklamasının yıldızı gibiydi.
AK Parti İl Başkan Vekili Şahin Talus, İl Başkan Yardımcısı Halit Çokan ve İl Yöneticisi Selim Çoban, hem misafir karşıladı, hem organizasyona yardımcı oldu.
Çoban’ın temayülde oy kullanacak 570 kişiyi tek tek aradığı, il başkanlığı yolunda destek istediği en çok konuşulan konulardan biriydi.
Aranan teşkilat mensupları Selim Çoban’ın niyetini direkt belli eden bu tavrından memnun kalmış, onore olmuş.
Nihayetinde ismi geçen üç isim de il başkanlığını yapabilecek, partiyi seçime götürebilecek tecrübe ve birikime sahip isimler.

ELİNİ GÜÇLENDİRMEYE ÇALIŞANLAR
Bu yazıda yazdığım isimleri tenzih ederek, şunu da söylemek istiyorum.
Temayül öncesi il başkan adaylığı için çalışma yapan, sağdan soldan dolaşıp temayülde adını yazdırmaya çalışan isimler de vardı.
Bu isimlerin il başkanı olmak gibi bir niyeti kesinlikle yoktu.
Tek düşündükleri; milletvekilliği aday adaylığı süreci öncesindeki temayül yoklamasında isimlerini geçirterek, ellerini güçlendirmek.
Ancak teşkilatın bunu çok da yediğini düşünmüyorum.
Kimin niyeti halis, kimin değil o kendini zaten belli ediyor.
Teşkilat da bu isimleri iyi biliyor.

HERKESLE GÖRÜŞMÜŞ
Kocaeli İl Koordinatörü, İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarca’yı da tebrik etmek lazım.
Tülay Kaynarca’nın ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları, ilçe kadın ve gençlik kolları başkanları, eski il başkanları, eski Büyükşehir Belediye Başkanlarıyla görüşmesi gerekiyordu.
Tülay hanım hepsiyle görüştü.
Ayrıca Tülay Kaynarca zorunda olmamasına karşın, il başkanlığı noktasında fikrini beyan etmek isteyen herkesle görüştüğünü öğrendim.
Görüşmeler ortalama 5 ile 20 dakika arası sürmüş.
Tülay hanım, “İl başkanı kim olabilir? X isim olsa nasıl olur? Etkisi ne olur? Tepkiler nasıl olur?” şeklinde sorular sorarak bir fikir sahibi olmaya çalışmış.
AK Parti İl Başkanlığı görevinden istifa ettiğinden beri teşkilat programlarında gözükmeyen İl eski Başkanı Abdullah Eryarsoy da temayüle katıldı, yeni il başkanının kim olması gerektiğiyle ilgili görüşlerini beyan etti.
Eryarsoy’un Kaynarca ile görüşmesi yaklaşık 20 dakika sürmüş.
Eski il başkanları Mahmut Civelek ve Şemsettin Ceyhan’da görüşmeye gelmiş.
Yine Kocaeli Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu da fikirlerini beyan etmiş.
Yine bir dönem AK Parti’den istifa edeceği konuşulan ancak bu istifayı gerçekleştirmeyen Eyüp Ayar’ı il teşkilatında gördüm.

NEDEN İSİM VERİLDİ?
Şimdi bir tartışma konusuna geçiş yapalım.
Temayül öncesinde AK Parti teşkilatlarına il başkanlığı için tavsiye niteliğinde isimler verildiği çokça konuşuldu.
Sanırım bu olayı iki farklı pencereden ele almak gerekiyor.
Öncelikle destek verenlerden başlayalım.
Onlar kendilerini şöyle ifade ediyor:
- Seçimlerin ardından zaten bir kongre takvimi açıklanacak. Seçime bu kadar kısa süre kalmışken yeni bir il yönetimi oluşturmak en iyi ihtimalle bir aya yakın zaman alır.
- Teşkilat için yeni bir yönetim belirlerken yeni kırgınlıklar, küskünlükler oluşacak. Fitne ortamının oluşmaması gerek. Bizim bu dönem en çok birliğe ihtiyacımızın olduğu dönem.
- Mevcut yönetimin 4 yıla yaklaşan bir hafızası var. İl SKM Başkanı da mevcut yönetimden. Bu zamana kadar ne yapılmış, ne edilmiş biliniyor. Koordineli şekilde devam eden saha çalışmaları yeni yönetim oluşmasıyla sekteye uğrayabilir.
- Seçimin ardından isteyen herkes il başkanlığı için adaylık niyetini ortaya koyabilir. Şu an yeni bir yönetim, dışarıdan bir il başkanı yolda sıkıntılar yaşamamıza sebep olabilir.

TEPKİ GÖSTERENLER

Tabi teşkilat içinde yukarıda sıraladığım maddeler gibi düşünmeyenler de var.
Onlar da şunları söylüyor:
- Temayülde talimatla bir isim verilmesi doğru değil.
- Verilecek isimler belirlenirken teşkilat mensuplarıyla yeterince istişare yapılmadı.
- Biz de değer görmek istiyoruz. Sürekli talimat almak istemiyoruz. Bizim de fikirlerimiz var.
- Hep aynı insanları görüyoruz. Koskoca teşkilatta başka kimsecikler yok mu?
- Bu partide ilk defa mı il başkanlığı değişikliği yaşanacak?

ASIL TEPKİ VERİLMESİ GEREKENLER…
Evet, teşkilatlara isim verilmesini olumlayanlar da var beğenmeyenler de.
Tabi ki herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.
Peki isim verilmesini talimat olarak değerlendirmek doğru mu?
Bence değil, sonuçta herkes sandığa tek başına gidiyor.
Sonuçta teşkilat kendi başkanını seçiyor, kendi içinden birini tavsiye edebilir.
Anahtar liste gibi düşünmek gerek.
Uyarsın ya da uymazsın, sana kalmış.
Yönetim dışından olan, farklı kanallar üzerinden gençlere baskı kurarak isimlerini dayatmaya çalışanlara tepki göstermek biraz daha mantıklı geliyor.
Bugüne kadar AK Parti’de 7 şehirde istifa eden il başkanlarının yerine atama yapıldı. Bunların 6’sı yönetim dışındandı.
Bana kalırsa il teşkilatı bu matematiğin de farkındaydı.
Kocaeli’den bir birlik mesajı genel merkeze verilmek istendi.
Seçim öncesi yeni yönetimden kaynaklı dargınlık, küskünlük gibi hadiselerin önüne geçilmek istendi.
Bunlar doğru hamleler mi? Teşkilatçılık adına evet.
Eleştirilebilir mi? Tabi ki.
Daha geniş bir istişare yapılabilir miydi? Tabi ki, tabi ki.
Gerçekten hep aynı isimler mi?
Sanırım bunu tartışmak için doğru bir zaman değil.
Seçime çok kısa bir zaman dilimi var.
Hal böyleyken bu sorunun ikincil hatta üçüncül bir tartışma konusu olduğunu düşünüyorum.