Ayşe Çalık Ross: Kocaeli’nin tarihini 450 bin yıl geçmişe götürdük!

ÖZEL HABER - MELİH CAN ŞENOL

Akademik Bakış adlı röportaj serimize konuk olan Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Çalık Ross, Kocaeli’nin tarihine ve kültürel mirasına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

“ANADOLU VE BOĞAZLAR ÇOK ÖNEMLİ BİRER GEÇİŞ NOKTASINA DÖNÜŞÜYOR”

Kocaeli’nin kültürel mirasını doğru anlamak için dünya haritası üzerindeki konumuna bakmak gerektiğini belirten Çalık Ross, “İnsanlık tarihine baktığımızda, insanların Buzul Çağın’dan bir süre sonra hareketlenmeye başladığını görüyoruz. Bu hareketlenme sonucunda Türkiye çok önemli bir toprak parçası haline geliyor. Çünkü Anadolu ve Boğazlar çok önemli birer geçiş noktasına dönüşüyor. Avrupa ile Asya arasındaki bu geçiş bölgesinden insanoğlunun tarihinin en eski dönemlerinden beri buradan geçmeye başladığını görüyoruz” dedi.

“HEM TÜRKİYE HEM DE DÜNYA İÇİN SON DERECE ÖNEMLİ”

Kocaeli’nin çok önemli bir geçiş bölgesi olduğunu vurgulayan Çalık Ross, “İnsanoğlu bu geçit bölgelerinde daha ilk dönemlerden itibaren izlerini bırakmaya başlamışlar. İşte bu sebeple dünya haritası üzerindeki konuma bakarak Kocaeli’nin kültürel mirasının hem Türkiye hem de dünya için son derece önemli olduğunu görüyoruz” ifadelerinde bulundu.

“HENÜZ YAYINLAYAMADIĞIMIZ BİRÇOK KÜLTÜR VARLIĞI VAR”

2004 yılında Kocaeli Üniversitesi’nde Arkeoloji Bölümünü kurduğunu belirten Çalık Ross, 2005 ile 2022 yılları arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı izinleri ile Kocaeli İli ve İlçeleri Yüzey Araştırması çalışmalarına başkanlık ettiğini belirterek, “Tüm ilçeleri kapsayan büyük bir araştırmaydı. Süre olarak da çok uzun bir zaman aldı. Çünkü burası geçiş bölgesi olması hasebiyle çok hassas bir bölge. Biz de buna uygun olarak çok detaylı bir çalışma yürüttük. Bu çalışmalardan kazandığımız deneyim sonucunda Kocaeli’de insanların Afrika’dan Avrupa ve Avrasya’ya doğru yayılma dönemlerinin izlerini gördük. Yani Kocaeli’nin tarihini 450 bin yıl geriye götürmüş olduk. Bu daha önce açıklanan ve bilinen bir şey değildi. Bizim elimizde bu dönemlerden başlayarak; Eski Taş Çağı, Maden Çağı, Klasik Arkeoloji çalışma kapsamı dönemleri, Roma dönemi, Bizanslılar ve Osmanlılar olmak üzere büyük önem arz eden ve henüz yayınlayamadığımız birçok kültür varlığı ve kalıntılar var” dedi.