Akşener “vasiyet”ten “diyet”e nasıl geldi?
Tarih: 23 Eylül 2022. Yer: İzmit. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, memleketi Kocaeli'nin İzmit Belediyesi tarafından yaptırılan ve ağabeyi Nihat Gürer’in isminin verildiği spor tesisinin açılışında konuşuyor.
Karşısında, 14 CHP’li vekille birlikte partisinden istifa ederek seçime katılabilmesi için İYİ Parti’ye katılan eski Kocaeli milletvekili, mevcut CHP’li İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet var.
Akşener konuşmasına Hürriyet'e teşekkür ederek başlıyor. Sonra 15 vekilin İYİ Parti’ye geçtiği süreci anlatıyor: “Benim aklıma Sayın Kılıçdaroğlu ile görüşmek geldi. Kendisine gittim 15 milletvekili talep ettim. Yani bu neydi? Demokrasiye dair Türkiye'de birçok şeyi değiştirecek bir adım atılmasına yönelik bir talepti.
Kendisine herhalde ölünceye kadar şükran duyacağım. Ben sülaleme ‘Sayın Kılıçdaroğlu'nu çocuklarıyla beraber' vasiyet ettim. Başlarına bir şey gelirse bendedir, bizdedir. O, 15 milletvekili arkadaşımdan birisi de karşımda duruyor. Yıllarca CHP ve sağın renkleri arasında büyük bir mesafe varken o davranış biçimi o aradaki alanı, o uzaklığı kapattı.”
O gün vekil verdiği için Kılıçdaroğlu’na ölünceye kadar şükran duyacağını söyleyen Akşener, aradan bir yıl geçmeden 15 vekili istemenin hayatının en büyük pişmanlığı olduğunu söyledi!
Bugün partisinin olağan genel kurulunda konuşan Akşener pişmanlığını şu sözlerle ifade etti:
“Biz fedakarlık yapan insanlarız ya; bu parti önce seçime girebilsin diye CHP'den 15 milletvekili istedik, hayatımın en büyük pişmanlığıdır. Savaşmalıydık. Bileğimizin gücüyle o seçime girmeliydik. Girmiyorsak da gereğini yapmalıydık. Savaşmadık. Sayın Kılıçdaroğlu'na bir kez daha teşekkür ediyorum.
15 milletvekili istedik, o gün bu gün o bedeli ödeyemedik. Ömer Seyfettin'in Diyet'ine döndü bu iş.”
Kılıçdaroğlu’na bir kez daha teşekkür etse de burada yaptığı “diyet” göndermesi asıl vurucu olan. Ömer Seyfettin’in “Diyet” öyküsünde, suçlu olmadığı halde hırsızlıkla suçlanan ve kolunun kesilmesine karar verilen Koca Ali’nin diyetini ödeyen Hacı Kasap tarafından köleleştirilmesi anlatılır.
Yani Akşener diyor ki, “15 vekil verdiler, karşılığında bizim her emirlerini yerine getirmemizi istediler.”
Dokuz ay önce böyle düşünmediğine göre, bu büyük pişmanlık hangi ara hasıl oldu Akşener’in yüreğinde?
Geçtiğimiz Mart ayında Altılı Masa’dan kalktığı gün yaptığı konuşmayı hatırlarsanız ne zaman ve neden pişman olduğunu anlarsınız. Akşener o konuşmasında “Kıskaca alındık, dayatma var” demişti. Demek ki Kılıçdaroğlu’nun adaylık dayatmasını kast ediyor “diyet” derken Akşener. “15 milletvekili verdiniz, karşılığında bu adaylığı dayattınız” diyor.
Artık şundan eminiz ki, Meral Akşener Altılı Masa’ya geri döndüğü için pişman olmuş. CHP’nin gölgesinde kaldığı sürece istediği oy patlamasını gerçekleştiremediğini görmüş. Hem Kılıçdaroğlu’nun adaylığına kerhen de olsa onay verdiği için, hem de CHP ile birlikte seçime girdiği için pişman Akşener.
Akşener’in kurultayda Millet İttifakı ile köprüleri atacağı iddia ediliyordu. Beklendiği gibi de oldu. “Bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum” diyen Akşener ipleri kopardı.
Bu Türkiye’nin kurumsal muhalefetinin geleceği için çok önemli bir dönüm noktasıdır. Artık CHP’nin ana gövdeyi oluşturduğu bir ittifak yok. İYİ Parti kendi kaderini kendi çizecek.
Bence çok yazık oldu. Fakat bu durumun asıl sorumlusu Kılıçdaroğlu’dur. Kılıçdaroğlu masayı genişletmenin hayallerini kurup “Gerekirse 16’lı masa kurarım” derken gerçeklerden ne kadar kopmuş olduğunu, Akşener’in bu çıkışıyla bir kez daha göstermiş oldu.
Demokrasi havarisi, akil adam, birleştirici güç, “piro” olarak girdiği bir süreçten kişisel hırslarından başka şeyi gözetmeyen, iletişim kurmanın imkansız olduğu, diyaloğun önünü kapatan bir kişiye doğru savrulmasını izledik Kılıçdaroğlu’nun.
Şimdilik bunları söyleyerek bitirelim sözlerimizi. Nasılsa daha uzun süre muhalefetin sancılarını konuşmaya devam edeceğiz.