Aldatan sihirbaz dürüsttür

Nevzat Altun

Nevzat Altun

Tüm Yazıları

Mesleği ne olursa olsun dürüstçe işini yapan herkese selam olsun. Çoğu zaman o kadar zordur ki dürüst olmak. Gerekeni yapmak. Doğruyu yapmak, doğruyu söylemek.

Dürüstlük nedir? Dürüst neden dürüsttür? Kim kime karşı dürüsttür?

Farsça kökenlidir “dürüst” kelimesi. “drust” veya “durust gelip "sağ, sağlam, doğru (öz veya kişi), düz, düzgün” anlamlarına gelmekte.

İngilizce true (doğru), trust (güven)

Germence treuwaz (düz, doğru, sağlam);

Latince durus (sert, katı) kelimeleri ile fonetik ve telaffuz bakımından benzerlik taşıması çok ilginç.

Kendine de diğer insanlara da doğruyu söylemek, doğruyu yapmaktır dürüstlük.

Düşünsenize, etrafınızdaki herkes bir boş vermişlik içinde bir şeyleri suçluyor, hakkının yendiğini düşünüyor ve aslında haksızlık ediyor. Ama siz bütün bunlara rağmen işinizi dürüstçe ve sabırla yapmaya çalışıyorsunuz. Zor, meşakkatli, bir o kadar değerli ve güzeldir bu davranışınız.

Herkes adaletin olmadığını, kayırmacılığın, bürokrasinin adalet üzerindeki tesirinden bahsederken bir hakimin, savcının, avukatın, katibin, memurun işini dürüstçe tüm zorluklara rağmen yapmaya devam etmesi tarifi imkânsız bir güzelliktir. Böyle insanlar gerçekten vardır ki halen içimizde adalet beklentisini ayakta tutuyor.

Öğretmen tüm zorluklara rağmen işini dürüstçe yapıyor, maaşın azlığı, şartların zorlaşmasına aldırış etmiyor. Değeri paha biçilmez.

Herkesin gözünü para hırsı bürümesine rağmen işini dürüstçe yapmak diyen esnafı, bakkalı, manavı, taciri, berberi kim olursa olsun anlatılmaz güzelliktedir.

Siyaset dünyası ihale dalgaları arasında menfaat hastalığına yakalanmışsa, yenilgiyi göze alarak değerlerini çiğnetmeyen bir siyasetçi dürüst davranıyorsa elbette değerlidir ve hak ettiği değeri er geç bulacaktır.

Bir esnaf, bir tacir hiç de para hırsı gütmeden meslek ahlakı ile hizmetteki lezzeti düşünerek işini dürüstçe yapıyorsa daha fazla kazanca ihtiyacı var mı?

Birkaç örneğini verdiğimiz bu olayların kahramanları etrafımızda illa ki var. İşini dürüstçe yapan insanlar göze batıyorsa, nesli tükenen bir kıvama gelmiş demektir.

Hakikat güçlüdür, er geç ortaya çıkar. Ama hakikatin hikâyesi anlatılmazsa hakikat ölür. Eskiler ne güzel demiş. Marifet iltifata tabidir. Dürüstlerin kendi kendilerine aldıkları lezzet kadar, muhataplarının da onları takdir etmesi gerekir.

Yukarıda dedik ya; zor, meşakkatlidir dürüst olmak. Bırakın toplumun takdir etmesini bazen kendi kendinize yenilirsiniz. Bir gününüz dürüst geçer, bir gününüz ise dürüst değildir. Ama siz de, vicdanınız da bilir ki dürüstlük güzeldir. O sizi rahatlatır. Aksi de rahatsız eder.

Dürüst insanlara en güzel mükafatı vicdanları verir. Dürüstlükten ödün verenlerin cezası vicdanlarında başlar.

Her şeye rağmen dürüst kalmayı başaran insanlar toplumu ayakta tutarlar. Farkında olsalar da olmasalar da.

İşimize gelmese de, işimizi zorlaştırsa da dürüst davranan karşımızdaki insanı takdir etmek gerekiyor.

Böylesi insanların hali, rüzgarlı bir havada karanlığı aydınlatan mum gibidir. Üflemeden oflamadan onlara destek olmak, teşekkür etmek gerek. Yeterince rüzgar yok mu?

Ya dürüstlük maskesi altında bizi aldatanlar. Oyumuz, paramız, zamanımız, sabrımız çalınmakta. Bir kere aldanıyorsak o karşıdakinin kabahati ( yada hüneri ) ancak ikinci kez kandırılıyorsak o da bizim kabahatimiz. Bu yönü ile bakarsanız, Sihirbazlık kesinlikle dürüst olan tek meslektir - sihirbaz aldatmayı vaat eder ve yapar.

Dürüst davranmak, işini layıkıyla yapmak ilginç bir konu. Bu konuyu sadece dinle, eğitimle, değerlerle anlamak ya da anlatmak mümkün değil. Zira dindar olup dürüstlüğü ihmal eden, yüksek eğitim alıp nasıl dürüst davranılmazın dersini veren, değerlerden bahsedip arka planda tersini yapan çok örnek var.

Dürüstsünüz veya değilsiniz, bundan daha önemli olan bir konu var ki, rast geldiğiniz dürüst insanların direncini düşürmeyin. Dürüst insana cesaret verin, iltifat edin. Ne kaybedersiniz ?

Bir ilahi adalet kuralıdır, bir gemide dokuz suçlu bir tane masum varsa o gemi batırılmaz. Dürüstlüğü ile sağımızda, solumuzda, önümüzde, arkamızda sayısı pek de çok olmayan dürüst insanlar sayesindedir belki batmayışımız.

Hatta bırakın sağı solu, içimizdeki bir çok kötülüğün aksine ufak da olsa bir dürüst tarafımız var ki bizi ayakta tutuyor. Dürüst olmayan yanlarımıza kafa tutuyor.

“Dürüstlük size gerçek özgürlüğü verir, çünkü saklayacak bir şeyiniz yoktur ki korkacak bir şeyiniz olsun. “ daha güzel ifade edilebilir mi?