Kandıralı Şerife Teyze, Başkan Tahir Büyükakın’ı bu sözlerle davet etti: Biz insan değil miyiz?
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Kandıra Akçakese bölgesine yapmayı planladığı çöp tesisiyle ilgili kentte gündem devam ediyor. 70 yaşındaki Kandıralı Şerife Teyze, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a bu sözlerle seslendi.
Kocaeli Haberleri, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Kandıra Akçakese Mahallesine yapmayı planladığı çöp tesisi gündemi bitecek gibi değil. Hiçbir marjinal grubu arasına karıştırmadan, sadece bölge insanının çöp tesisine karşı gösterdiği direnç daha çok konuşulacak. Kandıralı 70 yaşındaki Şerife Tezcan, öyle bir konuşma yaptı ki… Belki birçok eylemden dahi etkili olacak cinsten. İşte Şerife Tezcan’ın Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a seslendiği o cümleler:
TARLAYA BAHÇEYE GİDİYORUZ
Şerife Tezcan:
“Kandıralı 70 yaşındaki Şerife Tezcan, gerekirse dozerin altına yatacağını söyleyerek Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a şu tarihi cümlelerle seslendi: “Ben Şerife Tezcan, 70 yaşındayım. Doğma büyüme buralıyım (Pirceler) Üç tane çocuğum var. Beyim rahmetli oldu, 5 sene oluyor. Çocuklarım bana bakıyorlar. Hayatımız böyle geçiyor. Günlerimiz hayvana bakarak, tarlaya bahçeye giderek gidiyor. Yiyeceğimizi içeceğimizi temin ediyoruz. Köpeklerimiz, tavuklarımız, kazlarımız var.
BİZ SUYU ŞEBEKEDEN İÇMİYORUZ
Şimdi bu çöp fabrikası bizim 100 metre ilerimize geliyor. Oraya gelirse biz bunlarıun hiçbirini yapamayız ki. Ne suyumuzu içebiliriz? Mesela biz şebeke suyu içmiyoruz, sularımızı kendimiz getiriyoruz. E bizim sularımız daha güzel. Her kimsenin hazır suya bütçesi yetmiyor. Çok mu üzülüyoruz? Çok üzülüyoruz.
İNSAN GİBİ YAŞAMAK İSTİYORUZ
Yaşadığımız toprakları elimizden almaya çalışıyorlar. Çöp fabrikası kurarak. Biz çöpü istemiyoruz değil, hayır. Başka tarafa yapsınlar. Bizim buraya, sanayiyi her şeyi buraya getirdiler. Köpek çiftliği burada, cezaevi burada, ne olursa hepsini buraya getirdiler. Biz insan değil miyiz? Biz de insan gibi yaşamak istiyoruz.
BU TOPRAKLAR OLMASAYDI..
Bizim çocukluğumuzda ekmek verirlerdi elimize, hayvan peşine yollarlardı saat 6’da. Rençberliği anlardık. Rençberlik ile anamız babamız bize baktı. Bu topraklar olmasaydı, hiçbir şey yoktu. Biz bu topraklarda çalışmayla bugünlere geldik.
YÜRÜDÜK GELDİK
Deprem oldu, İzmit’teydik. TÜPRAŞ patladı dediler. Bütün İzmit boşaldı dediler, boşaldı. Biz Akçakese köyüne geldik yürüyerek. Ya köyümüz olmasaydı? Nereye gidecektik? Kalktık geldik anamızın babamızın yanına. Bizim çocuklarımız da yarın öbür gün kalkıp gelecek köylerine, analarının babalarının yanlarına. Bu Şerife hatunlar var ya, zamanında topu taşıyan, savaşlara gidenler Şerife hatunlardır. Gene gideriz. Ben 70 yaşındayım, görev versinler yine giderim.
O DOZERİN ÖNÜNE YATACAĞIM
Onlar da bizi vatandaş görecekler. Buraya yapmayacaklar. Bizim her şeyimizi bitiriyorlar. Cumhurbaşkanımıza da sesleniyorum. Gelin bize yardım etsinler. Yani yaparsalar da verdiğimiz oyların da hakkını helal etmiyoruz. O dozerin önüne atacağım. İbreti alem için yatacağım. Hepsi bunu görecek.
GEL SANA MANCARLI PİDE YAPAYIM TAHİR BAŞKAN
Tahir başkanım, bugüne kadar hiçbir sözümüze cevap vermedin. Bak burada unumuz var. Gel size mancarlı pide yapayım, her şeyi yapalım. Yiyelim içelim, birbirimizi anlayalım. Köylü diye vatandaş diye itmeyelim birbirimizi. Gel sahip çık bize, biz de sana sahip çıkalım.”