CHP’liler ‘darbe’ye karşı oturma eylemine başladı!

Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi arasında yaşanan kriz nedeni ile CHP İzmit İlçe Örgütü bugün öğle saatlerinde basın açıklaması yaptı. Açıklama sonrası partililer sembolik oturma eylemine başladı.

Yargıtay'ın Can Atalay kararı sonrası Türk yargı tarihinde bir ilk yaşandı. İlk kez iki yüksek yargı kurumu karşı karşıya geldi. Yargıtay 3. Dairesi’nin, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’la ilgili hak ihlali kararını uygulamaması ve üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasını “yargı darbesi” olarak nitelendiren CHP, Meclis Genel Kurulu’nda “adalet nöbeti” başlattı. Mecliste CHP’lilerin nöbeti devam ederken il ve ilçe örgütleri de hareketlendi. Kararı protesto etmek isteyen CHP İzmit İlçe Örgütü, bugün öğle saatlerinde İnsan Hakları Parkında (Sabri Yalım Parkı) konu ile ilgili basın açıklaması yaptı.

ESKİLER VE YENİLER BİR ARADA

Partililerin yoğun ilgi gösterdiği açıklamanın yapıldığı alana dev ekran kuruldu. İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan'ın ev sahipliğinde yapılan açıklamaya Kocaeli Milletvekili Muhip Kanko, TİP İl Başkanı Umut Yaşar Özgen ve Yönetimi, EMEP İl Başkanı Arzu Erkan, İl Gençlik Kolları Başkanı Zeki Karakadılar, CHP eski Milletvekilleri Bekir Yurdagül ve Hikmet Erenkaya, İzmit Belediye Başkan Yardımcıları, eski İl Başkanları Keramettin Gençtürk, Cihat Altunyuva, ve Cengiz Sarıbay, eski İzmit İlçe Başkanları Gökhan Darcan ve Hakan Çakar, TMMOB İKK Sekreteri Mehmet Ali Elma, BARO eski Başkanları Sertif Gökçe, Bahar Gültekin Candemir ve Tamer Solakoğlu, İzmit Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Erol, yöneticiler ve partililer katıldı. Gökhan Ercan'ın basın açıklaması öncesi alana kurulan dev ekranda CHP Genel Başkanı Özgür Özel açıklaması izlendi. Açıklama sonrası partililer Sabri Yalım parkında sembolik oturma eylemi gerçekleştirdi.

"HERKESİ DİRENCİMİZE ORTAK OLMAYA ÇAĞRIYORUZ"

İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan konu ile ilgili yaptığı basın açıklamasında, “Haktan, hukuktan, adaletten yana herkesi isyanımıza, direncimize ortak olmaya çağırıyoruz. Milletin iradesi ile seçilmiş bir milletvekili hakkında; en üst yargı oranı olan Anayasa Mahkemesi tarafından verilmiş, kesin mahiyette ve uygulanması Anayasa’ya göre zorunlu olan kararına karşın; Yargıtay 3. Ceza Dairesi tam bir hukuk skandalına imza atarak “Anayasa Mahkemesi Kararına Uymama” kararı almış, bununla da yetinmeyerek hukuken uygulama kabiliyeti olmadığı halde Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulması şeklindeki karar almıştır.

“DARBE GİRİŞİMİDİR”

Sonda söyleyeceğimizi başta söylüyoruz; Yargıtay 3.Ceza Dairesi üyelerinin bu kararı açıkça bir Anayasal düzeni değiştirme teşebbüsü, Genel Başkanımızın söylediği gibi bir darbe girişimidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu garabete destek veren mahiyetteki açıklamaları ise bu kararın siyasi bir sahibi olduğunu göstermektedir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay dosyasını, Anayasa Mahkemesinin kararında belirtildiği şekilde, yeniden yargılama yapmaya yetkili makam olarak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine iade etmesi gerekirken Türk Hukuk sisteminde yeri olmayan Anayasa Mahkemesi kararına “UYMAMA” şeklinde ancak “hiçlik” diye tabir edebileceğimiz bir uygulama yaratmıştır.

“KENDİ MEŞRULUĞUNUZU DA TARTIŞMAYA AÇARSINIZ”

Anayasa Mahkemesi kararları elbette eleştirilebilir, tartışılabilir. Ancak yine Anayasa hükmüyle kesin sayılan ve uygulama mecburiyeti olan bir kararı uygulamamak Anayasayı fiili olarak ilga etmek anlamına gelmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan bilmelidir ki; bugün ihlaline çanak tuttuğu Anayasa aynı zamanda onu onun o koltukta oturmasının da teminatıdır. Anayasayı ortadan kaldırdığınız ya da fiilen ilga ettiğiniz zaman kendi meşruluğunuzu da tartışmaya açarsınız.

“KİMSENİN HUKUKİ GÜVENCESİ KALMAMIŞTIR”

Bugün, İktidarın, hoşuna gitmeyen her fikrin sahibini terör örgütü üyesi ilan etmesi keyfiliğinden devletin teminatı olan Anayasa Mahkemesi üyeleri nasibini almıştır. Yarın bu yaftadan kimin nasipleneceği belirsizdir. Tüm yargı teammüllerini ve Anayasamızın açık hükmünü ihlal eden bu hukuk garabeti karara imza atan Yargıtay üyeleri derhal görevden el çekmeye davet edilmeli ve haklarında ceza soruşturması başlatılmalıdır. Artık tuz kokmuştur ve Türkiye'de hiçbir ferdin ya da Anayasal kurumun hukuki güvencesi kalmamıştır.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber