Gökmen Hasançebi elektrikli araçlar hakkında her şeyi anlattı: Çok kârlı

Nokta TV ekranlarında yayınlanan Şehrin İçinden programına katılan EMO Kocaeli Şube Başkanı Gökmen Hasançebi elektrikli araç kullanımı hakkında her şeyi anlattı. İşte avantajlarından maliyetine kadar elektrikli araçlar hakkında her şey...

Gökmen Hasançebi elektrikli araçlar hakkında her şeyi anlattı: Çok kârlı

Kocaeli Haber - Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Kocaeli Şube Başkanı Gökmen Hasançebi Nokta TV ekranlarında yayınlanan Şehrin içinden programına konuk oldu. Nokta Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Cansu Kızılkaya’nın sorularını yanıtlayan Hasançebi, elektrikli araç kullanımının kentimizde yaygınlaşması hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

''ÇOK HIZLI BÜYÜMEYE BAŞLADI''

Elektrikli araçların kullanımı hakkında konuşan Hasançebi şu ifadeleri kullandı: ''Ülkemizde elektrikli araç kullanımı çok hızlı büyümeye başladı. Menzil problemleri bir şekilde gideriliyor. Bunun üzerine çalışılıyor. İnanılmaz şarj istasyonları kuruluyor, her bölgede çok kolay erişilebilecek bir duruma geliyor. Piyasaya bir sürü farklı firma da girdi. Bunların bize olumlu yanları yansımalarına olacağını biliyoruz. Elektrikli araçlarda çevre açısından baktığınızda, ilk imalatı dikkate almazsak, eğer elektrikli arabayı üretirken işte o kullanılan lityum, demir, oradaki fabrikalarda harcanan bir sürü kaynak var. Bunu dikkate almazsak eğer, sonradan hayata geçtikten sonraki süreci dikkate alırsak, yenilenebilir enerjiden karşılıyorsanız elektrikli arabanın yakıtını, haliyle her şeyiniz çevreye sıfır zarar var diyebilirsiniz. Ama bunları doğalgazdan, o elektrik santralleri, yani bu arabaların elektrik tüketimini doğal gazdan, kömürden karşılıyoruz derseniz, aslında sadece yakıtın tipi değişmiş oluyor. Sözde elektrik tükettiğinizi zannediyorsunuz ama arka tarafta bu enerjiyi depolamak için doğal gaz kullanıyorsunuz. Termik santral kullanıyorsunuz. Haliyle yenilenebilir enerjinin payını artırdığınız taktirde petrole oranla çevreye faydası olacağı çok net.

''PARASAL KATKISI NE?''

Peki bunların bize sağladığı şey ne? Parasal katkısı ne? Bakın, ev tipi şarjla, yani şu an kendi evimizde kullandığımız elektrikle arabayı şarj edersek, en kötü senaryoda 0.61 TL kilometresi. Eğer bir DC şarj dediğimiz istasyonda, yani yollarda okunan istasyonların fiyatları 5 TL’den 9 liralara kadar değişebiliyor. Ortalama aldığımız taktirde, 1.37 TL kilometrelik maliyet. Evde şarj ederseniz, 0.61 TL en kötü koşulda. Şimdi ev tipi şarjda 0.61 TL, istasyon tipinde 1.37 TL, benzinde ise 2.6 TL. Yani istasyonla benzin arasındaki fark %100 aslında. Yani biri 1.3 TL, birisi 2.6 TL; benzinin %50 daha ucuza geliyor. Benzin’den %50 kullanırsanız, %50 de istasyondan daha ucuza geliyor. İnanılmaz, baktığınız zaman çok kârlı gözüküyor 0.6 TL. Üstüne üstlük bununla da bitmiyor. Mesela elektriği buradan aldığınızda masraflar da çok düşük, çünkü yanma patlama olmadığı için arabanın içerisinde benzinde bir parça sıkışma var. Bir patlama var. Egzozdan sıcaklığın atılması var. Biraz daha verimsiz bir operasyon, tamamen elektrikli olduğunda arabanın bakım masrafları çok daha düşük. Arabanın fren masrafları çok daha düşük, çünkü arabayı fren yaptığında kendi elektriğini ürettiği için yavaşlarken jeneratör moduna geçiyor. Haliyle fren balatalarınız eskimiyor. Yani sanayi masrafı da çok düşük. İçerisindeki parça sayısı daha az.

''ARABANIN TORKU ÇOK YÜKSEK''

Bu anlamda sadece yakıttan bir kar değil, aynı zamanda bakım ve işletme değerlerinden de bir avantajınız var. Onun haricinde, arabanın torku çok yüksek. Elektrikli araç olduğu için bir dönüşüm yok. Ben buradan benzin alayım, havayı alayım, karıştırayım, sıkıştırayım, patlasın, sonra işte pistonlarla tekerlekleri ileteyim; elektrikli arabada öyle değil. Pedala bastığınızda, bu aradaki bütün işlemlerin hiçbiri olmadığı için anında enerjiyi tekerleklerde görüyorsunuz. Dolayısıyla araba çok hızlı bir araba, çok hareketli bir araba, diğerine göre performansı çok daha üst.

''İKİ TİP KULLANICIMIZ VAR''

Bu arada bilmenizi isterim, iki tip kullanıcımız var; elektrikli arabada bunlardan bir tanesi mesela atıyorum, sizin, benim gibi ya da eşim gibi evden okula, okuldan eve, işe, oradan giderken de markete ya da çocuğu bir yerden alacak. Bir bu tarz kullanıcılarımız var. Bunlar günde 40-50 km, bilemediniz 80 km yol yapıyor en fazla. Bir de arabanın sırtından hiç inmeyen, sürekli arabayla bir yerlere gidiyordur. Tamir ediyordur, efendim bir ürün satıyordur, getir-götür yaptırıyor. Bir de bu tarz bir adam var. Araba sürekli deşarj maruz kalıyor. Diğerinde ise, günün belirli saatte arabanın deposunu dörtte birini kullanıyor.

''EV TİPİ ŞARJLAR ÇOK AVANTAJLI''

Bir gün içerisinde kabaca 400 km ortalaması olduğunu biliyoruz. Kabaca 80-100 de tüketse, demek ki dörtte birini harcıyor. Dörtte birini harcayanlar için bu ev tipi şarjlar çok avantajlı. Yani bunların öyle gidip de büyük istasyonlarda kendilerini şarj etme zorunluluğu yok, çünkü az elektrik tüketiyor. Haliyle akşam gittiğinizde şarja taktığınızda 3-4 saat içerisinde zaten şarj oluyor. Siz uyurken veya yatarken, ama diğer adamların öyle bir lüksü yok. Ben 4 saat bekleyeyim, ondan sonra tekrar harekete geçeyim, öyle bir lüksü yok. Onu hemen hızlı şarja ihtiyacı var. Dolayısıyla, bu iki tip kullanıcıya göre de iki tip davranış seti oluşuyor.

''PİLİN ÖMRÜ UZUYOR''

İstasyon tiplerinin, benzinliğe göre hala çok ucuz. Sizin bunların hangisinin size uygun olduğunu anlamanız gerekiyor. Bir de bizim burada tavsiyemiz şöyle; eğer bu aküleri %10’un altına düşürmezseniz, kapasitesini %80’in de üzerine çıkarmazsanız, aşırı şarj etmezseniz, bu durumda pilin ömrü uzuyor. Yani pilin ömrü aslında zaten uzun, azalmıyor, öyle söyleyeyim. Aslında biz pil ömrü uzatmıyoruz, pilin doğru kullanım şekli %10 ile %80 arasında tutmak. Genelde %40’ın altına düşerse şarj edin diyoruz, daha verimli olduğu için. Eğer akülerinizi %100’e kadar şarj ederseniz, bu akülerin ömrünün azalmasına sebep oluyor.

''BİR DE BUNU DÜŞÜRMEK VAR''

Yani, bu şekilde uzun süre kullanmak var, bir de bunu düşürmek var. Hızlı şarjın böyle bir dezavantajı olabiliyor. Fakat araba üreticileri de şunu çok arzu etmiyorlar; yani aküler sürekli ağzına kadar dolu olmasınlar. Evet, çok dolu olursa, çok hızlı deşarj oluyor. Eğer %80’de olursa, o kadar hızlı deşarj olmuyor. Böyle bir enteresan yapısı var. Ekstradan bir bilgi daha vereyim: Yaz ve kış durumunda da çok fark ettiriyor. Mesela elektrikli arabalar, bugün normal standart bir araba, üst segment bir araba diyelim, 19 kWh elektrik tüketirken 100 km’de, havanın sıcak olduğu batıda veya güneyde bir bölgede, aynı araba 16 kWh tüketiyor. Yani neredeyse %15 daha az elektrik harcıyor. Çünkü neden? Soğuk yerlerde ister istemez klimayı çalıştırıyorsunuz, arabanın içerisinde ısıtmanız gerekiyor, daha fazla enerji harcıyor. Sıcak yerlerde sadece klima çalışıyor ama klimanın elektrik tüketimi ile ısıtıcının elektrik tüketimi aynı değil. Onun haricinde, o soğuk havada, biliyorsunuz lastikleri falan da değiştirmek gerekiyor. Haliyle, soğuk bölgelerde elektrikli arabalar, sıcak bölgelere göre daha fazla enerji harcıyorlar. Bu da kabaca %10-15’lere falan tekabül ediyor.

''SEGMENTİNE GÖRE DEĞİŞİYOR''

Son olarak da, merak edenler öğrensin: Bu şarj üniteleri kaç lira, kabaca 20.000 lira civarında yeni bir şarj ünitesi ve evdeki şarj kabaca 20.000 lira civarında. Yurt dışından falan getirenler de oluyor, yabancı menşeli firmalar, onlar kabaca 40.000 lira falan geliyor, segmentine göre değişiyor. Fakat istasyonu almanız yetmiyor, evinizin içerisindeki tesisatınızda, elektrik altyapınızda da bir takım değişiklikler yapmanız gerekiyor. Kapıcı, işte panosu, kaçak akımı, sigortası, kontaktör, kablosu düşündüğünüzde 23.000 TL malzemeler tutuyor. Kapıcıya 7.800 TL de işçilik tutuyor. Dolayısıyla toplamda elektrik altyapısı için bir 50.000 TL civarında bir para lazım' oluyor."

elektrikli araç Gökmen Hasançebi Elektrik Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber