İzmit Körfezi an an takip ediliyor! Ekosistem canlanacak

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İzmit Körfezi'nin su kalitesini izlemek ve güncel veri sağlamak amacıyla 2007 yılından itibaren "İzmit Körfezi Su Kalitesinin ve Karasal Girdilerin İzlenmesi ve Kirliliğin Önlenmesine Yönelik Önerilerin Geliştirilmesi" adlı projeyi TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) ile birlikte yürütüyor. Proje kapsamında, İzmit Körfezi'ndeki 6 deniz istasyonundan dört mevsim boyunca örnekler alınıyor. Ayrıca, Körfez'e dökülen 12 derenin su kalitesi, fiziksel, kimyasal ve biyolojik parametrelerle değerlendiriliyor ve bu veriler "Yerüstü Su Kalitesi Yönetmeliği" çerçevesinde belirleniyor. TÜBİTAK MAM'a ait araştırma gemisi de bu örnekleri toplamak için Körfez'de çalışıyor.

ÇALIŞMALARIMIZ SON HIZ DEVAM EDİYOR

TÜBİTAK MAM tarafından yürütülen proje, İzmit Körfezi'nden elde edilen verilerin kapsamlı su kalitesi değerlendirmelerine temel oluşturmasını sağlıyor. Her yıl düzenli olarak elde edilen sonuçlar, Büyükşehir Belediyesi'ne iletiliyor. TÜBİTAK MAM Deniz Araştırmaları ve Teknolojileri Araştırma Grubu Lideri İbrahim Tan, bu çalışmalar hakkında bilgi vererek, "2007 yılından bu yana Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile yürüttüğümüz çalışmalar devam ediyor. Projenin ilk aşamasında 12 istasyon ve dereleri izlemeye başladık, 2014 yılında projeyi optimize ettik ve şimdi 6 nokta ve 12 dereden örnekler alıyoruz" şeklinde konuştu.

DENİZ ÇÖPLERİNİN ENGELLENMESİ ÜZERİNE DE YOĞUNLAŞIYORUZ

Tan, İzmit Körfezi'ndeki yüksek nüfus ve liman faaliyetlerinin su kalitesi üzerinde önemli etkileri olduğunu belirterek, bu durumun kontrol altında tutulmasının önemine dikkat çekti. "15-16 yıldır oluşturduğumuz veri seti, önlemlerin alınması ve gelecekteki kararların verilmesi açısından çok kıymetli. Derelerden kaynaklanan kirleticilerin kontrol altına alınması önemli. Ayrıca deniz çöplerinin engellenmesi üzerine de çalışıyoruz" dedi.

FARKINDALIK ARTTIKÇA ÖNLEMLER DE ARTIYOR

Tan, yapılan çalışmaların çevre bilincini artırdığını ifade ederek, "Farkındalık arttıkça alınan önlemler de artıyor. Ancak, limanlar ve yüksek nüfus gibi faktörler sadece karasal kaynakların engellenmesiyle yeterli olmuyor. Bireylerin de bu konuda bilinçli hareket etmesi gerekiyor" şeklinde sözlerini tamamladı.