KAMU-SEN memur ve memur emeklilerinin sorunlarını masaya yatırdı

Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu Kocaeli Şubesi, Sabri Yalım Parkı’nda basın açıklaması düzenledi. Memur ve memur emeklisinin sorunlarına değinen Türkiye Kamu Sen Kocaeli İl Temsilcisi Cihat Çoban, “Bir memurun emekli maaşı ile çalışırken yaptığı görev, aldığı maaş ve ödediği pirimin hiçbir bağlantısı kalmamıştır. Çalışırken bir işçi ile aynı maaşı alan bir memur, emekli olduğunda işçiden yarı yarıya daha az emekli maaşı almaktadır. Hal böyleyken bir de 5510 sayılı Kanunun getirdiği olumsuzluklar memurlarımızı mağdur etmektedir” dedi.

Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı tüm şubeler ülke genelinde basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasında 2024 yılı itibari ile zam alan memur ve memur emeklisi maaş ücretleri gündeme alındı. KAMU-SEN, aynı zamanda 2008 yılından sonra göreve başlayan memurların sosyal ve emeklilik haklarına dikkat çekerken yardımcı hizmetler personellerinin ise eğitim seviyelerine uygun idari hizmet sınıflarında çalışmaları gerektiğini söyledi. Açıklamayı Kocaeli’de ise Türkiye Kamu Sen Kocaeli İl Temsilcisi Cihat Çoban sözcülük yaptı.

"MEMURLARIMIZI MAĞDUR ETMEKTEDİR"

Türkiye Kamu Sen Kocaeli İl Temsilcisi Cihat Çoban, “Hepimizin bildiği gibi memur emeklileri, ülkemizin en mağdur kesimidir. Memurlarımızın hem emekli aylığına sayılmayan ödemeler nedeniyle maaşları ve emekli ikramiyeleri son derece düşük hesaplanmakta hem de ifa ettikleri görev ve görev aylıkları ile emekli aylıklarındaki ilişki tamamen kopmuş durumdadır. Bir memurun emekli maaşı ile çalışırken yaptığı görev, aldığı maaş ve ödediği pirimin hiçbir bağlantısı kalmamıştır. Çalışırken bir işçi ile aynı maaşı alan bir memur, emekli olduğunda işçiden yarı yarıya daha az emekli maaşı almaktadır. Hal böyleyken bir de 5510 sayılı Kanunun getirdiği olumsuzluklar memurlarımızı mağdur etmektedir” dedi.

SOSYAL DEVLET ANLAYIŞINA UYGUN DEĞİL

Çoban, “2008 yılının Ekim ayından önce göreve başlayan bir memurla bu tarihten sonra göreve başlayan memurun sosyal güvenlik ve emeklilik hakları aynı değildir. 2008 sonrasında göreve başlayan memur daha fazla prim ödemekte ama bu tarihten önce göreve başlayan memurdan daha az emekli maaşına hak kazanmaktadır. Ayrıca en düşük emekli aylığı miktarı da 2008 öncesi ve sonrasında göreve başlayanlar için farklı hesaplanmaktadır. Bu durum, kanun önünde eşitlik ilkesiyle bağdaşmadığı gibi sosyal devlet anlayışına da uygun değildir. Bu nedenle hükümetimizin Emekli Yılı olarak ilen ettiği 2024 yılında 5510 sayılı Kanundan kaynaklı bu çifte standardın da mutlaka giderilmesi en büyük beklentimizdir” dedi.

GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFINA GEÇİRİLMELİDİR

Sözlerini sürdüren Çoban, “Kamu kurum ve kuruluşlarında yaklaşık 110 bin dolayında yardımcı hizmetler sınıfı personeli bulunmaktadır. Bu çalışanlarımızın büyük çoğunluğu yüksekokul mezunudur ve pek çoğu kurumlarında memurlarla aynı görevi yürütmektedir. Bu çalışanlarımız da kamu görevlisi olduğu halde, bir türlü açılmayan görevde yükselme sınavları nedeniyle eğitim durumlarına uygun kadrolara yükselme imkânı bulamamaktadır. Yardımcı hizmetlilerimizin yer değiştirme hakkı da kısıtlıdır. Kamuda en düşük ücretli kesim olan yardımcı hizmetler sınıfı personelin mağduriyetini gidermenin en uygun yolu bu çalışanlarımızın yaptıkları işlere ve eğitim seviyelerine uygun görevlerin bulunduğu genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmeleridir.

TALEPLERİNİ TEK TEK SAYDI

Son olarak Çoban, “Bu çalışmalara ilave ek ödemenin emekli maaşlarına eklenmesi, Birinci dereceye gelen tüm memurların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltilmesi, 2008 öncesi ve sonrasında göreve başlayan memurlara arasında ortaya çıkan ikili uygulamanın sosyal devlet ilkesi çerçevesinde düzeltilmesi, Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelinin Genel İdare Hizmetleri Sınıfına geçirilmesi, Kamuda esnek, geçici, vekil, sözleşmeli gibi adlar altındaki personel çalıştırma uygulamasına son verilerek 3+1’e tabi personel de dahil olmak üzere tüm çalışanların kadrolu ve güvenceli olarak çalıştırılması ve yeniden artış gösteren taşeron uygulamasına son verilmesi için yapılacak düzenlemelerle başlanmalıdır. Milli gelirin artmasının yanında bu gelirin adil bir biçimde paylaşılması da önemlidir. Aksi halde gelir dağılımında adaletsizlikler ortaya çıkar” şeklinde konuştu.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber