Koç işçileri geçti, ekmek işçinin kursağında kaldı! Vergi isyanı

Ford ve TÜPRAŞ’ı bünyesinde bulunduran Koç Holding’in vergi teşviğinden yararlanması fakat işçilerin ise ücretleri ceplerine girmeden yüzde 35’e varan kesintiye uğramaları gündem oldu.

Evrensel Gazetesi’nden İzel Gözde Meydan’ın haberine göre Ford Otosan 2024 yılının ilk altı ayında 15 milyar 700 milyon TL net kâr açıkladı. Koç Holding ve ABD sermayesi ortaklığında bulunan Ford Otosan, yılın ikinci çeyreğinde net kârını 5 milyar 975 milyon lira artırdı. Buna göre sadece 6 ayda bir işçiden en az 698 bin lira net kâr elde etti.

Öte yandan Koç Holdinge bağlı TÜPRAŞ ve Ford Otosan’ın 2023 yılında devlete ödediği vergi miktarının, aynı yıl elde ettikleri kârlarına oranı da oldukça düşük. 2023 yılında 57.8 milyar lira vergi öncesi kâr açıklayan TÜPRAŞ’ın ödediği vergi yüzde 7’de kaldı. Aynı yıl 49 milyar lira net kâr elde eden Ford Otosan ise 73.8 milyon lira yani yüzde 0.15 tutarında vergi ödedi.

İŞÇİLER YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA

Böylesi bir tablo karşısında, işçiler yoksulluk sınırının altında, yüksek vergi kesintilerine mahkum ev geçindirmeye çalışıyor. Ancak cebe girmeden eriyen ücrete, kâr üstüne kâr katıp büyüyen şirketleri karşısında kendi kursaklarından geçen ekmeğin küçülmesine işçiler tepki gösteriyor: “Geçinebilmek için arabamızı sattık, nefes almadan çalışıyoruz, 2025’e kadar sıkacak dişimiz kalmadı.”

İŞÇİNİN EMEĞİ ERİYOR

Şirketler kârını büyütüp düşük vergilerle palazlanırken, peki bu fabrikalarda çalışan işçilerin durumu ne? Kocaeli’de çalışan TÜPRAŞ ve Ford Otosan işçileri, nisan ayı itibarıyla yüzde 27’lik ve yüzde 35’lik vergi dilimlerine girdi bile. Haliyle işçilerin ellerine geçen ücret, üretimi büyüttükleri her dakika daha da küçüldü. Türk Metal Sendikasının örgütlü olduğu Ford Otosan’da çalışan bir işçi, ücretinin 40 bin liraya yakın olduğunu söylüyor. Ücretinin 10 bin lirası bu ay vergiye kesilmiş. Cebine girmeden kesilen, Koç kârına kâr katıp devleştikçe kendi kursağından geçen ekmeğin küçülmesine öfkelenen işçi, “Devlet vatandaşı kendi haline bırakmış; ölmüş mü kalmış mı umurunda değil. Sadece patronları kolluyorlar. Koç’a bu kadar vergi indirimi, teşvik herhalde bizleri karın tokluğuna çalıştırıp istihdam sağladığı için yapılıyor” diyor.

"ALİ KOÇ İLE AYNI ORANDA VERGİ ÖDÜYORUM"

Geçinemediği için arabasını henüz satmış işçi, en azından arabanın vergi yükünden kurtulduğunu ifade ediyor, “Ben daha fazla vergi ödememek için arabamı sattım. Aldığımız her şeye, ben de Ali Koç da aynı oranda vergi ödüyoruz. Şimdi Ali Koç’un evine alacağı bir buzdolabını düşünelim. Zaten aynı model olmaz onun ki daha lüks olur o ayrı ama aynı oranda KDV ödemeyecek miyiz? Üstelik ben taksit yaptırmak istesem vade farkı ödemek zorunda kalacağım. Dar gelirli taksitle de olsa temel şeylerini alabiliyordu, artık onu da yapamıyor.”

"ARA ZAM YOK, YILBAŞINI BEKLEYİN"

TÜPRAŞ’ta zorlu geçim şartları karşısında ara zam tartışmaları oluyor. Geçtiğimiz günlerde Petrol-İş Genel Başkanı Süleyman Akyüz’ün iş yerini ziyarete geldiğini ve bakım atölyesinde konuştuğunu söylüyor işçiler. İşçiler, Akyüz’e “Açıklanan enflasyonun gerçeği yansıtmadığını, maaşların eridiğini, imzalanan sözleşmenin üç yıllık olması nedeniyle de ciddi bir kayıp yaşadıklarını” anlatmış. Ancak sendikalar ücretlerin geçinmeye yetmediğine dikkat çekse de “Ara zam, ek zam, sözleşmelerin yenilenmesi” gibi talepleri ağzına almıyor. TÜPRAŞ işçileri de bunun karşısında, “Sözleşme kesinlikle iki yıllık olmalı. Şu anda da enflasyon artı iyileştirme istiyoruz dedik. Şu an fabrikada aşırı fazla mesai yapılıyor, mesai yapmadan geçinebilmemiz mümkün değil zaten. Genel başkan da TÜPRAŞ yönetimi ile görüştüklerini söyledi. Yönetim ara zam gibi bir şeyin mümkün olmadığını, yılbaşından sonra sözleşme olduğunu söylemiş” diyorlar.

"HEM EN ÇOK VERGİYİ VER HEM DE NEFES ALMADAN ÇALIŞ"

Bir başka TÜPRAŞ işçisi, sendikacıların bu tutumuna tepki gösteriyor, ücretlere zam için sendikaların sözlerinde durması gerektiğinin altını çiziyor: “Şimdi üç konfederasyon birleşip açıklama yapmışlardı. Zam dediler, vergide adalet dediler. Ergün Atalay, ülkeyi yönetenler akıllarını başlarına alsın dedi. Şimdi Petrol-İş Genel Başkanı gelip 2025’e kadar dişinizi sıkın demeye getiriyor. Bizim 2025’e kadar sıkacak dişimiz kalmadı. Sendikalar neden söyledikleri sözün arkasında durmuyor? Milyarlarca lira kâr açıklamışlar, para olmadığı için mi vermiyorlar yani? Hem en çok vergiyi biz vereceğiz hem nefes almadan çalışacağız hem de her şeye zam üstüne zam gelecek! Koca koca şirketler de vergi ödemeyecek. Teşvikler, indirimlerden yararlanacak. Bunca şirket vergi ödemediyse bu kadar indirim, bu kadar teşvikten nasıl yararlanıyorlar? Devletin kasası bir tek biz çalışanların parasıyla doluyorsa demek ki bizden topladıkları paraları işverenlere dağıtıyorlar. Bunun başka bir açıklaması var mı?”

"İŞÇİNİN VERGİ KAÇIRMAK GİBİ BİR ŞANSI YOK"

TÜPRAŞ’ta çalışan işçiler de yüzde 35’lik vergi dilimine girdi. Mart ayında büyük bakım sebebi ile yaklaşık 80-90 gün kadar sürekli fazla mesaili çalışmak zorunda kaldıkları, ondan önce de arızalardan dolayı fazla mesailer yaptıklarını söyleyen işçiler, üstüne bir de eksik personel nedeniyle de vardiyaları tamamlamak için fazla mesai yapmak zorunda kalmış. Sonuçta vergi matrahı çabuk dolan işçiler yüzde 35 vergi dilimine girmişler. “Şimdi maaşlarımızın yüzde 45-50’si yani yarısı vergiye gidiyor. Maaşlı, bordrolu çalışan işçinin emekçinin vergi kaçırmak gibi bir durumu yok maalesef. Maaş daha cebe girmeden, sen o parayı görmeden vergiye gidiyor” diyerek tepki gösteriyorlar.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber