Kocaeli'nin 3 ilçesi için korkutan senaryo!

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA), Türkiye'deki diri fay hatlarının deprem üretme potansiyelini incelemek amacıyla yaptığı araştırmalara devam ediyor. 2012 yılından bu yana yürütülen Türkiye Paleosismoloji Araştırmaları Projesi kapsamında, 225 diri fay üzerinde yapılan çalışmalarda önemli verilere ulaşılmış durumda. Bu çalışmalar, depremlerin tarihsel süreçlerinin belirlenmesi ve Türkiye Deprem Tehlike Haritası'nın güncellenmesi için büyük önem taşıyor.

DİRİ FAYLARIN DEPREM POTANSİYELİ ORTAYA KONUYOR

MTA, diri faylar üzerinde yaptığı araştırmalarla, geçmiş depremlerin izlerini inceleyerek bu fayların gelecekteki olası büyük depremleri üretme potansiyelini hesaplıyor. Bu amaçla, 50 metre uzunluk, 5 metre genişlik ve 4 metre derinliğinde hendekler kazılarak fay hatlarındaki geçmiş deprem izleri inceleniyor. Bu çalışmaların hedefi, her bir diri fayın tarihsel süreçteki depremlerini ortaya koymak ve gelecekteki tehlikeleri daha doğru bir şekilde tahmin edebilmek.

KOCAELİ'DE 3 İLÇE RİSK ALTINDA

MTA'nın araştırmalarında, Kocaeli'den Başiskele, Derince ve Gölcük ilçelerinin altından geçen fay hatlarının 5.5 büyüklüğünde ve üzeri depremleri üretebileceği tespit edildi. Bu fay hatlarının bölgedeki yerleşim yerlerini etkileyebileceği ve gelecekte ciddi riskler oluşturabileceği vurgulanıyor. Benzer şekilde, Sakarya'da da Hendek, Akyazı, Ferizli ve Arifiye ilçelerinde de 5.5 ve üzeri büyüklükteki depremleri üretebilecek faylar tespit edilmiş durumda.

TÜRKİYE'DEKİ 485 DİRİ FAY HATTI İNCELENDİ

MTA, son 12 yılda Türkiye genelindeki 485 diri fay hattı üzerinde yaptığı çalışmalarla bu fayların deprem periyotlarını ve potansiyel büyüklüklerini belirledi. Elde edilen veriler, Türkiye'nin Deprem Tehlike Haritası'nın güncellenmesine katkı sağlamak amacıyla kullanılacak. Bu çalışmalar, Türkiye genelindeki deprem risklerini daha doğru bir şekilde belirlemeye yardımcı olacak.

2030'A KADAR TÜM DİRİ FAYLARIN TARİHSEL SÜRECİ ARAŞTIRILACAK

MTA, 2030 yılına kadar Türkiye'deki tüm diri fayların tarihsel süreçlerini detaylı bir şekilde incelemeyi hedefliyor. Jeoloji Etütleri Dairesi Başkanı Doç. Dr. Selim Özalp, bu araştırmaların amacı ve önemine dair şu açıklamalarda bulundu: "Afetin zararlarını azaltabilmek için, hangi bölgedeki fayların ne zaman aktifleşeceği ve hangi büyüklükteki depremlerin oluşacağı konusunda net verilere ihtiyacımız var. Bu nedenle yaptığımız paleosismolojik araştırmalar çok önemli."

DEPREM İZLERİNİ HENDEKLERLE BELİRLEMEK

MTA'nın yürüttüğü projede, deprem izlerinin bulunduğu alanlarda hendekler kazılarak bu izlerin yaşları belirlendi. Ardından, bu depremlerin tarihleri ve büyüklükleri arasında tekerrür periyotları hesaplandı. Böylece, gelecekteki büyük depremlerle ilgili tahminler yapılabiliyor. Bu veriler, Türkiye'nin deprem tehlikesini daha hassas bir şekilde ölçebilmek için kullanılacak.