Mersen işçileri nasıl geçiniyor? Dost ve düşmanları kim? İşçiler mücadelelerini anlattılar

DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası Gebze 1 No’lu şubeye bağlı Mersen işçilerinin direnişi 187 gündür devam ediyor. İşyerinde sendikal güvence altında çalışmak isteyen işçilerin altı aydır nasıl geçindiğini, dost ve düşmanlarını ve direnişin öğreticiliğini konuştuk.

Gebze’de üretime devam eden Fransız sermayeli Mersen fabrikasında tam 187 gündür devam bir işçi direnişi var. Mersen fabrikası önünde görüştüğümüz işçilerin en büyük kırmızı çizgisi toplu iş sözleşmesi ve sendikal haklar. MERSEN işyeri baş temsilci Halil Yap ve Baş Temsilci Yardımcısı Selahattin Ayar ile yaptığımız söyleşinin ikinci kısmı sizlerle.

“SAVAŞ VAR ORTADA”

Tüm bu işverenle inatlaşma ve hukuki durum söz konusu olduğunda devletin bu konuda duruşu nasıl? Davalar nasıl gidiyor?

İşverene yaptırım yok bu konuda. Sen de özgürsün, greve çıkabilirsin diyor sana. İşveren de bizi içeri almamakta özgür. Burada olay karşılıklı inatlaşmaya dönüyor. Kimin iradesi ve gücü fazlayla o kazanacak. Savaş var ortada. Yani işverene diyor ki bu adamlar yetkililer, sendikadan yetki belgesi aldılar ama işverene de diyor ki bunları işyerine almayabilirsin.

“KARŞI TARAF ASLA GELMİYOR MASAYA”

Peki karşılıklı bir görüşme var mı şu an?

Yok, hiçbir görüşme yok. Karşı taraf asla masaya gelmiyor kapı duvar adeta. Biz burada az kişiyken, özellikle buraya akıl karıştırmaya birileri arada geliyor. Grevi bırakın, hakkınızı alın gidin buradan diyenler var… Daha önce de denk geldik burada bu davranışlara. Baş temsilci olarak beni, yardımcımı görünce kalkıp gidiyorlar çadırdan. Daha önceden Fransa istemiyor diyorlardı, şimdi kendilerinin istemediğini söylüyorlar.

Şimdi peki grev sonrası iş durumunuz nedir?

Sigortamız Mersen’de fakat 183 gündür sigorta primimiz ödenmiyor. Biz buraya çıkarken kazanacağımızı düşünerek çıktık. Onlar bizim bırakacağımızı zannediyorlardı ama olay öyle değil. Güçlüyüz, buradayız.

“YÜZÜMÜZE BAKMAYA YÜZLERİ YOK”

Peki içeride, greve katılmayan arkadaşlarla aranız nasıl?

Açıkçası yüzümüze bakmaya yüzleri yok. İçlerinde bizimle sendikaya görüşmeye gelenler var. 30 yıldır Mersen’de hakkım yeniyor, sendika olmasa hakkımız yenecekti diyenler var. Sonuna kadar gelip, son anda dönenler var içeride. İçeriden birisi bir gün geldi dedi ki, “eğer sendikadan çıkmazsan işten çıkaracaklar dedi”. Biz de tamam dedik, şimdilik çık ama zamanı gelince üye olursun dedik. Sonra arkadaş üyelikten çıktı. Grev tarihi yaklaşınca, o arkadaşa gittik “tamam artık gelebilirsin” dedik. O zaman arkadaş, “ihtiyacım var, bilmem ne dedi” gelemedi. Şimdi ise buraya gelmeye yüzleri yok.

“BİRLEŞİK METAL İŞ OLMASAYADI DİRENEMEZDİK”

Peki siz nasıl geçiniyorsunuz?

Biz 180 gündür buradaysak, yani şöyle göstereyim 180 günlük bir defter bu. Yaptığımız tüm harcamalar burada var. Kahvaltımız, gaz paramız, her şeyimizi alıyoruz. Onun haricinde konfederasyonun verdiği bir ücret var. Bir de Gebze 1 Nolu şubenin destek toplantıları var, oradan geliyor. Ayın 5’in de ve 19’unda maaş gibi bir para alıyoruz. Burada durmamızın en büyük garantisi sendikamızdır. Eğer Birleşik Metal İş Gebze 1 Nolu şube olmasaydı asla burada bu kadar uzun süre duramazdık. Çünkü kirada olanlar var, yalnız çalışanlar var, emekli olanlar var. Kirada olup eşi çalışmayanlar var. Ekstra bir şey olduğu zaman da şubeyi arıyoruz, onu da sendikamız hallediyor.

Bakıldığı zaman sendikanızdan o zaman razısınız?

Kesinlikle, bizi hiç yanıltmadılar. Her zaman arkamızda oldular sağ olsunlar, hala da arkamızdalar.

“BENİM SEÇTİĞİM VEKİL İÇERİDE BEN DIŞARIDAYIM”

Fernas İşçileri ile ilgi bir şeyler söyleyecek misiniz ilham verici bir hikaye mi sizce de?
İki hafta önce Ankara’da bir toplantı olmuştu. Orada tüm grevdeki, direnişteki işçiler oradaydı. İlk konuşmacı Fernas işçileriydi. Can güvenliği olmayan, bedenini yarısı suyun içeride olan insanlar bu işçiler… Ben onlara bakınca durumumdan utandım. Fernas işçilerinin ücretini duyduk… O işi yapan işçilerin asgari şartların çok çok üzerinde almaları lazım. Ben asla çalışamazdım orada dedim… İnsan ancak çok zorunda kalırsa çalışır orada. Can güvenlikleri yok, ortam ortam değil. Fernas işçilerine haksızlık yapılıyor ve hakları yeniliyor. İşçi sınıfı sömürülüyor. Bir yerden sonra gözümüz açılıyor ama Fernas içileri de böyle bizim gibi. Buna boyun eğmeyecekler. Direnme şekilleri de çok etkili, Ankara’ya yalınayak gelmeleri… Meclis’ sokulmamaları da inanılmaz. Benim seçtiğim vekiller içeride, ben dışarıda kalacağım öyle mi? Seni biz getirmedik mi oraya?

“GEBZE BELEDİYE BAŞKANI 6 AY OLDU GELMEDİ”

Kocaeli’den kimden destek gördünüz?

Ömer Faruk Gergerlioğlu geldi. Emek Partisi geldi, CHP İl Başkanı geldi. Kocaeli milletvekilleri gelmedi… Peki biz kimin yanımızda olmasını isterdik? Gebze işçi memleketi. Yani burasının bir belediye başkanı var. Burada bir grev var, duymama şansı var mı? 6 ay oldu gelmedi! İzmit’ten CHP’den erzak kolisi geldi. Biz muhtaç değiliz ama olay bu değil. İzmit’ten bize geliyorlar Gebze Belediyesi gelmiyor. Burada bir hak mücadelesi var, duymaması imkansız… Asla gelmediler 180 gündür. Gelmelerini beklerdim çünkü kendi yaşadığım yerin belediyesi bu.

Çadırı kaç kişi kullanıyor, çoluk çocuk hayatları nasıl?

15 kişiyiz çadırda. Bir karı koca var, abi kardeş var. Sanırım sadece 3 kişi bekar ama hepimiz aynı kararlılıktayız. Havalar çok soğuk olduğu için üç kişi üç kişi duruyoruz. Nöbet değişim saatlerinde, kime ne yazdıysak geliyorlar.

“DOST KİM DÜŞMAN KİM BUNU ÖĞRENDİK”

Direnmek size ne öğretti?

Ben şöyle söyleyeyim, en çok sınıf dayanışmasını öğretti. Dost kim düşman kim bunu öğretti.
Şimdi şöyle söyleyeyim… Birinci dereceden akrabamız hariç, kimse gelip bana sormadı ama hiç tanımadığımız insanlar buraya gelip bize soruyor, “sizin için bir şeyler yapabilir miyiz?” işte sınıf dayanışması bu. Tanımadığın insanların, aynı sınıftan olduğu için dayanışması. Bilinç çok önemli.

Direnmeye karar veren insanlara ne diyebilirsiniz?

Bizim için bu süreç elbette çok hayal kırıklıklarıyla dolu. İçeride yemek yediğimiz aynı kaptan kaşık salladıklarımızla aramıza mesafe girdi. İşgal yaptık 30 kişiydik, şimdi siz biz olduk. Ne söyleyebiliriz ki? Biz onlar için de direniyoruz burada, söyleyecek çok şey yok.

Siyasi fikirler aranızda önemli mi?

Aramızda her partiye oy veren arkadaş var ama burada önemli olan aynı şey için mücadele etmek. AK Parti’ye oy veren dostlarımız da var CHP’ye de… Önemi yok ki, kim ne kadar mücadele edecek, ne kadar hakkını savunuyor o önemli bu çadırda. Bizi birbirimize bağlayan şey mücadele azmimiz ve hakkımızı alma arzumuz. Çıkarlarımız fabrika içinde parti ayırt etmeksizin ortak değil mi?

Selahattin Ayar MERSEN Birleşik Metal iş sendikası
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber