Gökhan Ercan: İletişim kazası! Yorum yazanlar… Tatlıya bağlarız!

CHP İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan, geçtiğimiz gün Nokta Gazetesi’ni ziyaret etti. Gazetemizin kendisine yönelttiği sorulara içtenlikle yanıt veren Ercan, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’le olan ilişkisinden, kendi siyasi geleceğine, meclis üyeliği sürecinden merakla beklenen danışma kuruluna kadar birçok konuda açıklama yaptı. İşte CHP İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan’ın açıklamaları…

SİYASİ HEDEFİ NE?

Soru: CHP İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan’ın siyasi hedefi nedir? İl başkanı olmak istiyor musunuz mesela? Ya da vekil, belediye başkanı...

Ben siyaseti kendim için yapmıyorum. Yani kendi hedeflerim için yapmıyorum. Siyasette önceliğim, ben değil. Hırslanayım, bir makama geleyim, bunun için yıkıp dökeyim diyen bir insan değilim. Yapıcı bir tavrım vardır. Siyaseti büyütürsek, insan kazandırırsak, partimizi iktidara taşıyabilmek bizim gayemiz olmalı. Doğru zamanda doğru yerde olursanız siyaset sizi bir şekilde bir yerlere taşıyor.

KENDİMİ BAŞARILI SAYARIM

Siyasette bir milletvekilliği, belediye başkanlığı ya da il başkanlığı gibi hedefleri planlayarak, aman bunu de böyle yapayım diyen bir insan değilim. Tek düşünce, bulunduğumuz yerleri düzgün organize edebilmek. Bulunduğumuz yerde karakterli siyaset yapabilmek. Ben bunu yapabilirsem kendimi başarılı sayarım, siyaset bana makam kazandırmış sayarım.

GÖRÜNCE ÇOK MUTLU OLDUM

Geçtiğimiz sabah mailim ikaz verdi, gelen kutun doldu diye. Orada mailleri temizlerken ilçe başkanı olduğumda basına servis ettiğim açıklamamı gördüm. Orada, “Güçlü İzmit’i oluşturacağız. Bunun için de belediye meclis çoğunluğunu da kazanmış bir siyaset anlayışı yapacağız” diye bir cümle gördüm orada. Bu cümleyi görünce çok mutlu oldum. Göreve geldiğimiz günden bu yana ılımlı bir siyaset yaptık.

TEK VÜCUT OLARAK ÇALIŞTIK

İlçe başkanı olduğumda mahalleleri gezerken delegelere de şöyle söyledim: Kime oy verdiğiniz önemli değil. Bizim bu partide iletişimi çok güçlü kılmamız gerekiyor. Çünkü partide zaman zaman bazı iletişim sorunları yaşanıyor. Bir araya gelemiyoruz, konuşamıyoruz. İşte biz de bu iletişimi güçlü kılmaya çalıştık. Biz İzmit’te tek bir vücut olarak, bizim görev vermemizi beklemeksizin sahaya inen partililerimiz, büyüklerimiz oldu. Partilerde zaman zaman kırgınlık olabiliyor. Ama biz bu seçimde kırgınlık, küskünlük oluşmadan, ön seçimden kim çıktı bakmaksızın adaylarının yanında durdular.

HÜRRİYET İLE OLAN İLİŞKİSİ

Soru: Özellikle ilçe başkanlığınız öncesi süreçte İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ile parti içi siyasette farklı kutuplardaydınız. Ama ilerleyen dönemde sizin birleştiğinizi gözlemledik. Bu nasıl oldu? Ve aranızdaki bu ilişkinin devam edeceğini düşünüyor musunuz?

O zaman tabii bizler parti içsel sorumlulukları üzerimizde olan insanlar değildik. Bireysel siyaset yapan yani ben Gökhan Ercan. O belediye başkanı Fatma Hanım'dı. Aslında Fatma hanımla hukukumuz çok eskiye dayanır. Ben İl Gençlik Kolu Başkanı'yken Fatma Hanım da kadın kollarında yöneticiydi. Yani partisel geçmişimiz birlikteliğimiz çok eskidir Fatma Hanım'la ama zaman zaman süreçlerde fikirsel ayrılıklar tabii ki siyasette yaşanabiliyor. Bu fikirsel ayrılıklar yine yaşanabilir. Bu fikirsel ayrılıkların partiye zarar verme noktasına gitmemesi taraftarıyım.

BEĞENMEDİĞİMİZ İNSANLAR VAR MI VAR…

Ve buna da bugüne kadar da çok önem verdim. Bu sadece Fatma Hanım'la ilgili değil. Siyaseten fikirlerini veya siyaset yapma tarzını beğenmediğimiz yönetme şeklini beğenmediğimiz insanlar var mı? Parti içerisinde veya siyasette, etrafımızda var. Ama bunlar dediğim gibi eleştiride kalabilir, oturum, tartışılıp doğruyu bulmak adına yapılabilir. Bu Cumhuriyet Halk Partisi'ne veya içinde bulunduğumuz siyasete zarar verici bir noktada olmaması gerek Yani bunu kişileri yıpratmak üzerine yola çıkıp da Cumhuriyet Halk Partisi'ne siyasetine zarar veren bir noktaya götürmemek gerekiyor.

SINIRLARI HEP KORUDUM

Ben bu sınırları her zaman korudum. Bundan sonra da bu sınırlarını her zaman koruyacağım. Sadece Fatma Hanım için değil. Siyasette herkes için geçerli olan bir şey. Ve siyasette mahremiyete çok fazla inanan bir insanım. Konuların, doğruların, eksiklerin, eleştirilerin hepsinin parti içerisindeki ortamlarda kalmış gerektiğine inanıyorum.

BASIN ÖNÜNDE KONUŞMADIM

Ben göreve geldiğim gibi hiçbir zaman parti sorunlarını basın önünde konuşmayacağım dedim. Hiçbir zaman da konuşmadım. İl kongresinden çıktım, kurultay süreçleri yaşadık. Parti içerisinde ön seçim süreçleri yaşadık. Eleştirildim. Bunları başımda medyada konuşan arkadaşlarımız oldu. Bir dost diye yapılan haberlerin altına yorum yazan arkadaşlarımızın oldu, bunları doğru bulmuyorum ben. Çünkü parti kendi içerisinde, kurumsal kimliği içerisinde bunları tartışır, konuşur. Eksikler, yanlışlar. Ne varsa, parti içinde konuşulur.

İLETİŞİM KAZASI…

Soru: Geçmiş dönemde İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ile İlçe Örgütünün arası serindi. Fatma hanımı ya da bir önceki başkan Hakan Çakar’ı suçlamıyorum. Ancak belediye-örgüt kopukluğu gözlemleniyordu. Şimdi durum daha farklı, siz pozitif bir görüntü veriyorsunuz. Bunun örgüte yansıması nasıl oluyor?

Siz pozitif olursanız karşı taraf da pozitif olursa bir noktada eanlaşabiliyorsanız, uzlaşabilirsiniz. O da iletişimi doğru kurabilmekle alakalı. Ben önceki süreçlerin bir iletişim kazası olduğunu düşünüyorum. Yani iletişimsel bir sıkıntıların olduğunu düşünüyorum. Onun haricinde kimsenin kendi şahsi beklentileri içerisinde bir çatışma ortamına gireceğini düşünmüyorum. Sadece bir iletişim kazası olduğunu düşünüyorum. O yüzden biz bu iletişimi güçlendirmek adına hamleler yaptık.

DAVET EDİLDİM, GİTTİM

Belediye başkanımız biz göreve geldiğimizden bugüne kadar belediye programlarında bizi davet etti. Telefon etti, davet etti. Biz de bu davetlere icabet ettik. Biz de bu davetlerde saygı da gördük, sevgi de gördük. CHP’nin ilçe başkanı olarak ağırlanmanın keyfini de yaşadık. O yüzden ben iletişimin hep altını çiziyorum. Bizim birbirimize karşı da sorumluluklarımız var. Ben partiyi temsil ediyorum, Fatma hanım belediyeyi temsil ediyor. Bundan sonraki süreçte de düzgün bir iletişimle süreci yönetmek istiyoruz.

İZMİT’E KATACAĞI DEĞER…

Soru: Meclis listesini hazırlarken zorlandınız mı?

Meclisimiz gerçekten güçlü bir meclis. Örgüt temsiliyeti anlamında iyi bir meclis. Dışarıdan yazdığımız, siyasete kazandırdığımız arkadaşlarımız da çok kıymetli. Biz hep güçlü meclis vurgusu yaptık. Bunu derken, kazanacak çoğunluk anlamında aynı zamanda da İzmit’e vereceği değer anlamında bir güçten bahsettik. Dışarıdaki ticari hayatlarından tutun da kentin sosyal alanındaki etkilerine kadar dikkat ederek bir liste hazırladık.

24 SAATTEN UZUN SÜRMEDİ

Soru: Muhakkak meclis listesinde tepkileri de göğüsleyen taraf oldunuz… Fatma hanımın da meclis listesinin kontrolünü örgüte bıraktığını beyan etmişti…

İlk başta öyle bir beyanı oldu. Daha sonrasında farklı olaylar da yaşandı. Ama sonuç itibarı ile bu olayları biz de Fatma hanım da çok hızlı bir şekilde çözdü. O tartışmalar 24 saatten uzun sürmedi kentte. Salı günü yaşandı, çarşamba günü itibarı ile tüm sorunlar çözüldü. Zaten meclis listemizde yüksek ortanda anlaştığımız, birlikte konuştuğumuz isimlerdi. Krizi çözdük, toplumun karşısına hızlı bir şekilde çıktık. Gönül isterdi ki bu kriz yaşanmasın. Gönül isterdi ki kenti böyle gündemle meşgul etmeyelim. Ama bazen siyasette olabiliyor. Sonuçta hepimizin duyguları var, bazen o duyguları engelleyemiyorsunuz. Ama çabuk toparladık.

EMRE ANDIZ BENİM KARDEŞİM

Soru: Listede Emre Andız vardı, daha sonradan çıkarıldı. Kendisiyle görüşüyor musunuz? Bir kırgınlığı var mı?

Hayır, Emre’yle ne benim ona ne de onun bana kırgınlığı var. Emre benim kardeşim. Onla da geçmiş dönemde siyaset yaparken aynı ekip içindeydik, farklı gruplarda yer aldık. Uzlaşmadığımız konular da vardı. Ama diyorum ya o iletişimi sağladığınızda o duygusal geçişi yarattığınız noktada, oturup sohbet ettiğinizde aslında birbirinizi tanımadığınızı anlıyorsunuz. Birbirinizi tanıdıkça aslında birçok şeyin farklı olduğunu görüyorsunuz. Dediğim gibi Emre benim kardeşimdir. Herhangi bir kırgınlığımız olamaz. Olmaması için de ciddi gayretler sergileriz.

ASFALTTAN YÜRÜMEDİ, ENGEBELİ YOLLARDAN GELDİ

Emre Andız’la görüşüyoruz, oturuyoruz. Bir araya geliyoruz, sohbet ediyoruz. O dönem listede olması yönünde bir talebim vardı. Sıralama noktasında da bir sorun yoktu. Son gün yaşanan olayların ardından kendisi de hem partimizi hem de adayımızı rahatlatmak adına kendisi özveride bulundu, listeden çıkmak istedi. Bende saygıyla karşıladım. Aslında çoğu insanın yapmayacağı, geri adım atmayacağı pozisyonda bu hamleyi yaptı. Emre, parti kültürüyle yetişmiş bir kardeşimiz. O da bizim gibi asfalttan yürüyenlerden değil, engebeli yollardan gelerek siyaset yapmış bir isim. Partinin büyümesi yönünde bir tavrı var. Siyasette birlikte yol almaya devam edeceğiz.

DANIŞMA KURULU

Soru: Yakın zamanda İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in, “Danışma kurulu gelince her şeyi konuşacağım, anlatacağım. İzmit’i de bile bile veriyordunuz. Her şeyi orada anlatacağım” şeklinde ifadeleri var. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Parti içerisinde neler konuştunuz? Sizin de danışmayı bekliyorum dediğiniz olaylar var mı?

Danışma kurulu toplantıları partimiz açısından çok önemli. Genel merkezimiz de danışma kurullarının yapılmasıyla ilgili bize bir yazı gönderdi. Danışma kurullarında konuşulması gereken konu başlıklarını da gönderdi. Bunların hepsini konuşacağız. Gündem dışı konular da konuşulacak. İnsanların danışma kurullarında neler söyleyeceğini bilemeyiz. Ben danışma kurulunda ne konuşacaksam, onu konuşacağım.

TATLIYA BAĞLARIZ

Herkes süreçlerle ilgili yaşadıklarını olumlu, olumsuz anlatacaktır. Konuşulmalı ki, partimizi büyütelim. İnsanlar danışma kurullarında eleştiri yapabilir. Ama belli bir seviyede olmalı. Birbirimizi eleştireceğiz ama yerden yere vurmayacağız. Siyaset yapma tarzımız farklı olabilir. Siyasi hesaplarla hareket eden arkadaşlarımız var mıdır, vardır. Her siyasi partide olabilir. Bunlar siyasete ne derecede bir katkı sunuyorlar veya kendi siyasetleri için, organizasyonları için ne tür eksiklikler yapıyorlar, bunların hepsini konuşur, tatlıya bağlar ve konuyu kapatırız diye düşünüyorum.