Ölüleri ile birlikte aynı evde yaşamaya devam eden Toraja halkı ve akıllara durgunluk veren cenaze ritüelleri!

Endonezya’nın Sulawesi Adası’nda öyle bir kabile yaşıyor ki akıllara durgunluk veren ritüelleri ile dünya gezginlerini kendine çekiyor...

1950'lere kadar Animizm adı verilen inanca sahip olan Toraja halkı bütün nesnelerin bir ruha sahip olduğu inancına sahip. Zamanla Hristiyan'laşan bu halk Animizm inancından da tam olarak vazgeçmiş değil. Ve hayatlarında en önem verdikleri şey cenaze törenleri..

Sulawesi Adası’nın Tana Toraja Bölgesi’nde yaşayan bu ilginç topluluk için aile fertleri öldükten sonra aslında hayatlarında çok da değişen bir şey olmuyor. Çünkü ölen aile ferdi evin içerisinde bulunmaya devam ediyor. Hem de giyinik bir şekilde... Torajalılar ölen kişi evde kalmaya devam ettiği sürece aslında ölmemiştir şeklinde bir inanışa sahipler. Ve kişi öldükten sonra cenaze ritüeli yıllarca devam ediyor.

Akıllara durgunluk veren bu geleneğe göre kişi öldükten sonra büyük ve ihtişamlı cenaze törenine kadar evde bekletiliyor. Cenaze töreni masrafları çok yüksek olduğu için bazen bu bekleyiş yıllarca sürebiliyor. . Günümüz şartları ile kıyaslayacak olursak cenaze törenleri için 1 milyon lira gerekli diyebiliriz. Hatta bölgede insanlar hayatları boyunca çok çalışıp, sırrf öldükten sonra ihtişamlı bir cenaze töreni yapılabilsin diye sürekli para biriktiriyor. Ev halkı eğer düzenlenecek cenaze töreni için gerekli paraya sahip değilse para birikene kadar ölen kişi ile aynı evde yaşamaya devam ediyorlar. Öldükten sonra ne kadar büyük ve güzel bir tören yapılırsa, bu ölen kişinin onuru için oldukça önem taşıyor. Ölen aile ferdi evde, çeşitli bitkisel karışımlarla mumyalanarak o büyük güne kadar bekletiliyor. Mumyalamak için kullandıkları formalin isimli özel bir karışım sayesinde cesedin çürümesinin önüne geçiyorlar. Gün içerisinde ölülerinin başında saatlerce dua eden ve onlarla sohbet eden Torajalılar mumyaladıkları ölülerin eve şans getirdiğine inanıyorlar. Evde özel odada tuttukları ölüye günde 4 öğün yemek götürülüyor. Hatta kabile halkı ölen aile ferdini gittikleri yerlere yanlarında bile götürüyor.

Cenaze töreni için gereken para birikince tören hazırlıklarına başlanıyor. Törende onlarca bufalo ve domuz kesiliyor ve etleri gelen misafirlere pişirilip ikram ediliyor. Ayrıca kesilen ve parçalanan etler yerlere serpiştirilerek etrafında danslar edilip, şarkılar söyleniyor. Hatta gelen misafirler de tıpkı düğünde takı takar gibi aileye bufalo hediye ediyorlar.''Ma'nene'' denilen bu ritüelde yapılanların, ölünün ruhunu daha huzurlu hale getireceğine inanılıyor. Gösterişli cenaze töreni sırasında gelen misafirler tabutu hızlı hızlı sallayarak sevgi gösterisinde bulunuyorlar. Toraja'da tabutların şekli ''tongkonan'' adı verilen ata evleri ile benzerlik gösteriyor. Tabuta ise ''duba duba'' ismi veriliyor.

Sevdiği eşyaları ile birlikte, güzel giyisiler giydirilerek tabuta yatırılan ölüler kayalıklar içerisinde yer alan oluklarda saklanıyor. Ancak bu aşamada herkese eşit davranılmıyor. Çünkü yaşamında zengin olan ölüler büyük mağaralarda, fakir olanlar ise daha küçük alanlarda saklanıyor. Ölülerini ziyaret etmek isteyen aile fertleri kayalara tırmanarak tabuta ulaşabiliyor. Ölülere aile fertleri dışında kimselerin dokunması ise yasak. Kayalıklara ahşaptan yapılmış insan figürleri yerleştiriliyor. Bu figürler ölüleri temsil ediyor. Ölüler her 3 yılda bir tabuttan çıkartılıyor ve aile fertleri tarafından bakımı yapılıyor. Yeni giyisiler giydiriliyor ve coşkulu bir kutlama merasimi gerçekleştiriliyor. Böylece ölünün tazelendiğine inanılıyor. Aile fertleri, tabuttan çıkartılan ölü ile hasret giderdikten ve bakımını yaptıktan sonra mezarına yaşamın enerjisi ile beslenmiş ve yenilenmiş şekilde döndüğüne inanıyorlar.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber