Ertuğrul Sağlam: İlk yarıyı çöpe attık, ikinci yarıda Kocaelispor gibi oynadık

Karşılaşmayı değerlendiren Sağlam şu şekilde konuştu: Enteresan bir maç oldu. Özellikle geçtiğimiz hafta aldığımız değerli ve anlamlı 3 puandan sonra Çorum maçını birkaç final maçından biri gibi değerlendirdik. İlk devreyi aldık, buruşturup çöpe attık. Sezonun başından beri en kötü 45 dakikalık performans diyebiliriz. Bunun sebeplerini kısa geçmek istiyorum; karşımızda hakikaten iyi bir takım vardı. Hem kadro kalitesi ve zenginliği açısından 4-5 iyi takımından biriydi Çorum.

KAPTIRDIĞIMIZDA TOPU KAZANMAMIZ GEREKİYOR

Deplasman karnesinde baktığımızda ise tam bir deplasman takımı gibi oynuyor ve başarılı oluyorlar. Böyle bir takıma karşı ofansif olarak üretmek ve defansif olarak kalite ortaya koymak bizim için zor oldu. Oyuncu yapımıza baktığımızda öndeki 6’lı oyuncumuz top geldiğinde oynayabilen, top rakipteyken de zafiyet gösteren oyuncular. Genel anlamda böyle bir sıkıntımız var. Biz ne kadar topu ayağımızda tutup rakibe vermezsek o kadar rakipten topu kazanmama gibi oyun ortaya çıkıyor.

İLK DEVRE SIKINTILI GEÇTİ

Maalesef birçok topu çok kolay verdik, çok basit pas hataları yaptık, rakibimizin de işini kolaylaştırdık. Dönüşlerimiz çok yavaş oldu. Top kaptırdıktan sonra reaksiyon gösterip baskı yapamadık ve önde baskıyı geçen haftaki gibi aynı şiddetle gerçekleştiremedik. Orta sahada adam paylaşımımız kötüydü. Özellikle kaptığımız toplarda geri dönüşlerimiz yavaş olduğu için ilk devre maçın başındaki 10 dakikalık bölümü çıkarırsak bizim için sıkıntılı geçti.

REAKSİYON GÖSTERDİK

Devrede bazı hamlelerimiz oldu ve ikinci yarıya iyi başladık. Hem değişiklik, hem de oyuncularımızın mahcubiyeti 2. yarıda reaksiyon göstermelerine neden oldu. Kocaelispor gibi oynamaya başladık. Sonrasında topu elimize geçirdik ve pozisyonlar da bulmaya başladık. Golü bulduk. Golle beraber direkten dönen toplarımız, pozisyonlarımız, şutlarımız, kalecinin çıkardıkları var.

HAK ETTİK

Bu kadar ani reaksiyon gösterip çok kötü oyundan iyi oyuna geçebilmek de bizim adımıza olumlu bir şey. Kazanmamız gereken bir karşılaşmayı, 2 hafta önce Gençlerbirliği’ne son dakikalarda nasıl verdiysek bugün de futbol şansı bizden yana oldu ve bence ikinci yarıda ortaya koyduğumuz mücadele ve oyunun karşılığında hak ettiğimiz 3 puanı aldık.

KOCAELİSPOR MAÇLARI ÇOK GÜZEL KARŞILAŞMALAR

Bundan sonraki karşılaşmalar bizim adımıza kolay geçmeyecek. Şunu rahatlıkla diyebilirim ki; bir takımın, bir oyuncunun gelip, motivasyonunu zirveye çıkarıp, en iyi performansını vermek için Kocaelispor maçları çok güzel karşılaşmalar. Çok güzel stat, harika zemin, harika atmosfer, rakip iyi, futbol kamuoyunun gözü bu maçta. Biz bunları oyuncularımızla paylaşıyoruz.

KIRILMA MAÇIYDI

Rakipler bu şekilde motive olurken bizim de bunun üzerine çıkmak için ekstra motivasyon kaynaklarını devreye sokmamız gerekiyor. Bunu soktuğumuz zaman başarılı oluyoruz. Eksik kaldığımız zaman, gevşediğimiz zaman, futbolun doğrularını yapmadığımız zaman bugün olduğu gibi sıkıntı yaşıyoruz. Her şeye rağmen bugün alınan 3 puan eşik atlama puanıdır, kırılma maçıydı bu.

ÇOK ŞÜKÜR

15 günlük ara var. Bu arayı moralli, motivasyonumuz artmış olarak geçirmek, çalışmalarımızı bu doğrultuda devam ettirmek bizim için önemliydi. Başımızı önümüze eğip buradan çıkmıyoruz, şükürler olsun. Çok kötü oyundan çok iyi oyuna geçtikleri için oyuncularıma teşekkür ediyorum. Tabii ki ilk devrenin değerlendirmesi de yapılacak. Karşımıza çıkan sıkıntıları da ortadan kaldırmaya çalışacağız.

GELENLERİN HEPSİNİN AYAĞINA SAĞLIK

Taraftarımıza da teşekkür ediyoruz. Sezonun en kalabalık karşılaşmasını oynadık. Bu stat için yeterli mi? Bence değil. Ama maç kazandıkça yavaş yavaş taraftarımızı stada çekmeye başlayacağız. Gelenlerin hepsinin ayağına sağlık, destekleri için teşekkür ederim. Gelmeyenleri de bundan sonraki maçlarda stada bekliyoruz. Çorum da iyi mücadele etti. Onları da tebrik ediyorum. Şimdi 3 gün iznimiz var. En iyi şekilde değerlendireceğimiz yoğun bir dönem bizi bekliyor. İyi hazırlanmamız gerekecek.

DANI İYİ NİYET GÖSTERDİ

Maç öncesinde bazı bilgileri oyuncularımızla netleştiriyoruz; duran toplar, korner, dizilişler, adam paylaşımları, serbest vuruşlar... Bizim 2 tane penaltıcımız var; Dani (Candeias) ve Tanque. Dani atamayacak durumdaysa Tanque atıyor. İkisi de iyi penaltıcımız. Dolayısıyla orada bizim için herhangi bir sıkıntı yok. Çalıştığımız takımlarda penaltıcıların dışında farklı oyuncuların penaltı attığı maçlar da oldu. Ama bu öyle değil. Listede olan 2 penaltıcımızdan biri Tanque. Dani orada iyi niyet gösterdi. Onun bu davranışı bizim için önemli. Ama Tanque’nin uzun süredir gol atamıyor olmasını da düşünürsek yeniden golle tanışması açısından fırsat oldu.

DEĞİŞİKLİKLİKLERLE İLGİLİ

Oluşan durum ve gidişata göre hamleler yapıyoruz. Gençlerbirliği maçında da hamleyi yaptık ama orada 2 gol yedik, maç berabere bitti. Tahmin ediyorum ki “Hoca maçı verdin” demiştir. Orada da farklı oyuncular değiştirmedik. Keçiörengücü maçında müthiş katkı veriyorlar “Hoca maça dokundu” deniyor, işler kötü gidiyor; “Hoca aldığımız maçı verdi” Her hamleyi kendi futbol anlayışımız, oyunun gidişatı, oyuncuların genel durumu ve taktik anlayışa göre yapıyoruz.

BAZEN İSTEDİĞİMİZ GİBİ GİTMİYOR

Taktik anlayışı da kendi durumumuz ve rakibin durumu. Geçen hafta Göztepe maçında 3 kuleyi koydu öne, biz de orayı hemen 3’ledik; Alihan ve Yusuf Abdioğlu hamlesini yaptık. Maç öncesinde de bunu düşünüyorduk. O maçta Alihan’ı kadroya aldık. Bu dokunuşlar zaman zaman güzel dokunuş oluyor, bazen istediğimiz gibi gitmiyor. Maçtan sonra değerlendirilince iş, biraz daha kolay oluyor herhalde. İnşallah bundan sonraki dönemde de soktuğumuz oyunculardan bu performansı görürüz.

BEN BU YÜZDEN MAÇA GELMEYEBİLİRİM

Şu anda Türk futbolu topun oyunda kalma süresi itibariyle Avrupa’nın sonuncusu. Bugün 100 dakikalık bir oyunun 35-40 dakika arası oynanmıştır. Sonra “Marka değeri, taraftar niye gelmiyor?” deniyor. Ben bu yüzden maça gelmeyebilirim. 100 dakikalık para ödeyeceğim, 40 dakikalık maç izleyeceğim. Burada sorumluluk alması gereken insanların başında maçın hakemleri geliyor. Tabii ki bize de görev düşüyor.

EN RAHAT YÖNETTİĞİM MAÇ

Her maç konuşmasında şunu özellikle dile getiriyorum; “Oyunu doğru oynayalım, temiz oynayalım, çirkinleşmeyelim, kimsenin hakkını yemeyelim” diyorum. Göztepe ile geçen hafta sezonun en önemli karşılaşmalarından birisini oynadık. İki takım arasındaki gerginliği de biliyorsunuz. Bir deplasmanda Türkiye’deki en rahat maçlardan birini yönettim. Oğuz’un pozisyonu dışında bir tane protesto çıkmadı.

NASIL OLACAK

Maç bitti, sevinmeye taraftarımıza gittik. Kimse çıtını çıkarmadı. Bizim güzel ve doğru oyunumuzdan dolayı oldu bu. Yoksa kıyamet kopardı. Bugün kaşılaşmada maç boyunca bir tane uyarı yapmayıp +5’te 2 tane sarı kart gösteren bir hakemde iyi niyet aramam. Rakibin ekmeğine yağ sürüyorsun. Vakti sen geçiriyorsun. Niye uyarmıyorsun maçın başından itibaren? Her atış; korner, kaleci, aut, faul, taç 45 saniye atılıyor. Buna dur demezsek, oyunu nasıl güzelleştireceğiz?

HAKKINI VER

Madem izin veriyorsun, o zaman uzat. Bu maç 10 dakika mı uzar? Gökhan’ın sakatlığı, dikiş atılma pozisyonu 3 dakika 40 saniye sürmüş. Yazık günah. Biz bugün son dakika golüyle kazandık. Belki Çorum da atacak. Neyse hakkını ver. Böyle saçmalık görmedim. 3 dakikada 40 saniye kalecinin yattığı, dikiş atıldığı devreyi 5 dakika uzatamazsın. Kaç tane sakatlık oldu, oyuncu yerde yattı, kaç tane değişiklik oldu. Bunları ben hesaplamayacağım. Onlar hesaplayacak.