Seçimin Kazananı: SGP
SİYASETE GÜVENMEYENLER PARTİSİ geliyor.
Ben aslında siyasi fikirlerimi ortalık yerde pek konuşmam, siyasi ideolojiyi önemli bulsam da kişi ve projelere daha çok önem veririm. Projesi olmayan siyaset yapmasın derim.
Ama kişi ve siyasi ideolojiden daha çok devlet politikalarının olması daha da önemli görüşündeyim. Projeler ve öngörüler Devlet politikaları üzerine oluşturulmalı ve icraları gerçekleştirmelidir diye düşünüyorum.
Devlet politikası neden önemli; çünkü insan hata yapabilir. Siyasi hata bir kişiyi ilgilendirmez koca bir milleti ilgilendirir. Koca bir milleti yönetecek karar anlık, bir veya bir kaç kişinin ağzından veya kaleminden hatta anlık kararı ile gerçekleştirilecek kadar basit değildir.
Devlet politikası dediğimiz şey yıllar önce kararı verilmiş. Çok çeşitli unsurlar tarafından tartışılmış. Bir milletin kültür, karakter, sosyal, dinsel, ekonomik, siyasal, toplumsal, ahlaksal ve hukuksal onlarca karakteri baz alınarak yol haritası çizilir ve nasıl bir millet olunması gerektiği sentezi ile on yıllarca sonrasının temelleri atılır.
Amerika ve Avrupa'da ki gibi bazı devletlerinde devlet politikaları vardır, ama bizimle onların arasındaki fark onlarda yukarıda saydığım gibi hiç bir kuralları yoktur sadece kendileri vardır. Sadece biz, her şey benim ve bizim olacak ilkesi vardır.
Peki neden devlet politikası önemli.
Sadece bir tane örnek vermek istiyorum. Güvenlik ile ilgili bir örnek olsun siz örnekleri çoğaltabilirsiniz.
Dünyada insanların en çok düşman olarak gördüğü devlet hangisidir?
Yada hangi devlete düşmansın desek. Cevap ne olur?
AMERİKA
Amerika dünyadaki insanların en düşman gördüğü devlettir.
Peki Amerika'ya gidip düşmanlık yapmak mümkün müdür?
Tabi ki hayır.
Peki neden Amerika'ya düşmanlık yapamazsınız.
Çünkü Devlet politikaları vardır.
Babasının oğlu bile olsa affetmezler.
Peki biz de...
Bizde her şeyin değişmesi bir seçime bakar.
Bir bakmışsınız ceza evinde siniz.
Bir bakmışsınız 7 yıldızlı otelde lüks içinde.
Peki bunlara kim karar verir.
Cevap: Kararı kim verdiğini kimse bilmiyor.
Yani gerçek şu ki siyaset rüzgar gibidir.
Nereye savrulur kimse bilmiyor.
Biraz geriye 25 yıl öncelerine 1998 ile 2000 yıllarına gitmek istiyorum.
O yıllarda koalisyonlar, siyasi belirsizlikler, ekonomik sorunlar ve devilasyon...
Vatandaş siyasete güvenmiyor.
Vatandaş vaatlere kanmıyor.
Vatandaş belirsizliklere umutlanmıyor.
Güneş doğar, yağmur yağar, çiçek açar umursamıyor.
Çünkü o günlerde siyasetçilerden ümidini kesmiş, halkı ile kopuk, seçimden seçime yanımıza uğruyorlar bir daha da gören yok diyor.
25 yıl öncesi ne kadar da bu güne benziyor.
Evet öyle bir günde Bir Recep Tayyip Erdoğan geliyor ve bir güven getiriyor siyasete.
Ama bu gün yine siyaset mecrası tıkandı.
Nedense her 20 yada 25 yılda siyaset kurumu tıkanıyor.
Ve bu bir sancı
Kim olur, nasıl olur, nerden gelir bilmiyorum ama...
Siyasete kan, can getirecek birinin gelme zamanı.
Siyasete ve siyasetçiye güveni sağlayacak yeni taze bir kan gelmesi bekleniyor.
Türk milletinin en iyi anladığı iki konu var.
Birisi futbol, birisi siyaset.
Bence yeni bir siyasi parti kuruluyor.
Adını da genç Z kuşağı koyuyor.
Ama bu kuşak çok tehlikeli ve bizimle dalga geçiyor.
Yaptıkları partiye;
SİYASETE GÜVENMEYENLER PARTİSİ kısaca SGP diyor.
SGP çok yakında geliyor...