Keçiören’i yenmeliyiz!

Kocaelispor’da Ertuğrul Sağlam gitti, Mustafa Gürsel geldi.

Ertuğrul hocaya teşekkür eder, Mustafa hocaya başarılar dilerim.

Artık geride neler olduğunu, neler yaşandığını konuşmak yersiz.

Şunun sırasında 11 maç kaldı ve odaklanmamız gereken yer saha içi olmalı.

Rakibimiz Keçiören. Bizim Haşim Arda’nın geldiği takım.

Melih İnan kardeşim de orada oynuyor.

Her maçta olduğu gibi bu maç da kolay olmayacak.

Keçiören bu sezon sallanıyor.

Eski güçlerinde olmasalar da ligin gediklisi yerli ve yabancı futbolculara sahipler.

Ters ve rakibi bozan bir yapıları var.

Nasip olursa biz de pazar sabahı yola çıkacağız ve Başkent’te olacağız.

Mustafa Gürsel hocanın gelişi ile takım içindeki duygu birlikteliği de kendisini gösterecektir.

Ben bu maçta Amaral’dan ve Candeias’tan patlama bekliyorum.

Gürcüler kapalı kutu.

Orta sahadaki Giorgi ayaklarına çok hakim ama savunma tarafının pek olduğunu göremedim. Ancak bizde iş yapar.

İlerideki arkadaşımız Davit ise Şanlıurfa maçında çok şanssızdı.

Forma giyerse bu kez pasları asiste çevirmeli.

Ne yalan diyeyim kadroyu da çok merak ediyorum.

Hocamızın kentin istediği, beklediği oyun gücü ile takımı oynatacağı kanaatindeyim.

Takımın da bu maçta alacağı galibiyetle moral bulacağına tüm samimiyetimle inanıyorum.

Bandırma’nın Ümraniye ile Çorum’un Bodrum ile Eyüp’ün de Sakarya ile oynayacağı haftada elde edilecek galibiyet bize kaymaklı ekmek kadayıfı gibi gelecek.

Yazımın başlığını “Keçiören’i yenmeliyiz” derken işte yukarıdaki iki nedenden ötürü bunu başarmak zorunda olduğumuzu ifade etmeye çalıştım.

Alınacak 3 puanla hem üzerimizdeki ölü toprağını atacağız hem de rakiplerin birbiri ile oynayacağı haftada cebe kredi de koyacağız.

Haydi Körfez… Bizi üzme!