Hayat Mücadele ise mücadele edilen yer “küçük yatırımcının” sırtı mıdır?

Henüz çok yaşayıp göremedim gibi gelse de 35 yaşına kadar hem ticari anlamda hem de manevi anlamda bir çok şeyi yaşayıp gördüm.

Bunları yapmam da en büyük destekçim kuşkusuz ailemdir. Ailemde en çok değer verdiğim her ne kadar anlaşamasakta kıymetli babamdır.

Babamın en sevdiğim yönü ne kimseyi borcu vardır ne de kimse kötü anar kendisini. Lise son sınıfa kadar aldığım şeylerin parasını kendim ödemedim, ödeyemedim, ödetmezlerdi.. Bilgisayar alırdım, telefon alırdım; duyduğum söz

Biz Murat abiyle hallederiz. ” olurdu.

Yani insan olarak, bir canlı olarak babamın saygınlığına erişebilmek isterdim. Herkese nasip olacak bir şey değil çünkü.

Ticarete girdiğimde az çok yanlışlarım olsada tek yapmam gereken şeyi öğrendim,

Dürüst olmak ve gerçekten nasıl çalışacağını bilmekti. Dürüstlük erdem, hayat mücadele ise, şirketler neden mücadeleyi küçük yatırımcının sırtında veriyor bunu yıllardır anlayamıyorum.

Gerçi anlasam da ne değişecek ki..

Çünkü bu düzende, devlet küçük yatırımcıyı korumadığı sürece daha doğrusu borsayı değerlendirmek için mücadele etmek istemediği sürece çok gideceğimiz bir yol yok. Gerçi yol olsa dahi bu yola sürekli engebeler koyacak patron/lar var.

İlk başta olanları neden anlattığımı anlamamış olabilirsiniz, aslında yazdığım eski yazılardan anlayacağınız üzere bir kitaba latife ediyorum. Kitabın ismini geçtiğimiz yazılarda yazdığım bir holdinge ait yönetim kurulu başkanından yola çıkaracak bulabilirsiniz..

Yıllar önce yaklaşık 40 yıllık bir şirket,

Babasını kimse kötü anmıyor. Hatta yazdığı kitapta bir yerde diyor ki;

"Bir hayale değil, bir gerçeğe ortak ol."

Biz gerçeğe ortak olduk, yıllardır bir değer ürettik derken artık yanıldığımı hissediyorum.

Yanılmak beni çok üzüyor, beni üzdüğü gibi babamı da üzüyor..Onun üzülmesine de üzülüyorum.

Bir hisse senedi, bir şirket lotları bu kadar baskılanıp oyunlar döndürülmemeli diye düşünüyorum.

Sürekli kendi yatırım hesapları arasında al sat yaparak, yatırımcıyı korkutarak ellerindeki lotlara göz diken patronların artık bu şekilde davranmaması gerektiğini düşünüyorum.

En başta dediğim gibi bir insan babasından ne gördüyse özellikle erkek evlatları öyle olur derler ama bazen istisnalar olabiliyor.

Babasının kurduğu, yıllardır büyüttüğü bir şirkete/değere gereken değeri vermiyor,

Babası hakkında en ufak kötü laf söylemeyen küçük yatırımcıya kendine neler neler dedirtiyorsa..Kalkıp demeli kardeşim, ben neden babam gibi olamıyorum?

Bu yazı vesilesiyle rahmetli Turgut Işık’a Allah’tan rahmet diliyorum. İyi anılan patronlar artmasını dilemek isterim ama..

Çok zor.

****************

Gelelim İnstagram’ın kapanmasına..

Öncelikle yasaklara karşıyım ama nasıl karşıyım? Tüm bu sosyal medya platformları görünürde savundukları madde şudur;

“Tüm dünyada yaşayan insanlar eşittir ve herkese aynı mesafede davranılmalıdır. ”

Bunu ben değil, İnstagram gibi Facebook ve Whatsapp’ın kurucusu olan Mark Zuckerberg diyor. İşin siyasi tarafına bakmadan değerlendirecek olursak İnstagram gibi platformlar asla özgürlüğü savunamazlar.

İsrail’e destek olanlara bir yaptırım yok,

Ama Filistin'de yaşayan bir değer olarak kabul edilen kişiyle ilgili paylaşımlar gelince direkt engellemeye gitmesi samimi değil. Siyasi tarafa girmeye başlarsak, çıkamayız ama verilen tepkinin doğruluğuna gelirsek bir noktada haklılar.

İnstagram gibi sosyal medya organları özgürse, neden insanlar kurallar gereği paylaşımları siliniyor?

Bunun cevabını bulamayacağız. O sebeple verilen tepki her ne kadar yanlış görülsede İnstagram’ı yola getirebilecek miyiz? Zaman gösterecek..

Fakat devletin burada yaptığı bir yanlıştan bahsetmem gerekiyor.

Devlet yanlış yapmaz aslında; devlet organlarında görev alan bürokratlar yanlış yapar.

Öncelikle Devletimiz var olsun, Allah devletimize zeval vermesin.

Fakat bu dönemde şak diye bu platformu engellemek ne kadar doğru?

Binlerce firma şu an zararda. Benim danışmanlık verdiğim bir çok firma zararda..

Çünkü global müşteriler,

Yerel müşteriler..

Hepsine buradan ulaşıyordu firmalar..

Çok zorda bırakıldılar..Ve çok yalnız bırakıldılar. Tepkiyi vereceksen de ilk ülkendeki katma değer üreten işletmeleri düşüneceksin.

SON DAKİKA HABERLERİ

Alper Tunga Akkuş Diğer Yazıları