Türkiye, Avusturya maçında buna çok dikkat etmeli
Avusturya ile son oynadığımız maç bizim için kabus gibi geçmişti.
Takım içinde hemen hemen tüm oyuncularımız Avusturya maçına bir hesaplaşma olarak bakıyor.
Çünkü gerçekten çok ağır bir mağlubiyet almıştık.
Maçlara iyi konsantre olmak önemlidir ama bazen çok fazla konsantre olmak da olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Hemen akıllara olaylı İsviçre maçının rövanşı gelebilir.
Turnuva oyun ve seyir açısından çok keyifli geçmese de sürprizlere açık bir turnuva olduğu için sonuçları tahmin etmek çok da kolay olmuyor.
İsviçre’nin İtalya’yı elemesi, İngiltere’nin 90+5’de Jude Bellingham’ın rövaşatasıyla ipten alınması ve grup aşamasındaki bazı sonuçlar bunu net bir şekilde bize gösterdi.
Akşam da bunun örneklerinden birini gördük.
115. dakikada Benjamin Sesko, dünya futbol tarihinin en büyük futbolcularından biri olan Cristiano Ronaldo’nun ve arkadaşlarının Almanya’dan dönüş biletini kesebilirdi.
105. dakikada kaçırdığı penaltıdan sonra gözleri dolan Ronaldo’yu maç sonunda hüngür hüngür ağlatabilirdi.
Ama Slovenya tarihinin en büyük futbolcularından biri Josip İlicic ağladı.
İşte futbol bu yüzden çok güzel…
BİZİM MAÇ!
Gelelim Avusturya maçına…
Ralf Rangnick Leipzig-Salzburg-Liefering sisteminin kurucularından ve geliştiricilerinden birisi.
Almanya ve Avusturya arasında kurulan bu büyük futbol köprüsünün mucitlerinden.
Futbola büyük yatırım yapan Red Bull’un “Futbol aklı” diyebiliriz.
Öncesinde 2006’dan 2011’e kadar çalıştığı Hoffenheim macerasını da ekleyelim.
Bunları neden anlattığımı daha fazla merak ettirmeden gelelim can alıcı noktaya.
Hollanda maçının 11’ndeki 8 oyuncu ve sonradan giren 5 oyuncunun 3’ü yani Hollanda maçında oynayan 16 oyuncunun 11’i Hoffenheim, Salzburg ve Leipzig takımlarının en az birinde oynadı.
Yani takımını çok iyi tanıyan bir teknik adam ve kendilerinden tam olarak neler beklenildiğini bilen bir futbolcu grubu olacak karşımızda.
Disiplinli ve ne oynadıkları belli olan, çok iyi bir takım.
Kesinlikle bir planları var.
Oyunu çok çabuk oynuyorlar, hızlı şekilde topu öne çıkarıyorlar.
Sert ve ani preslerle topu kazanıp hızlı hücum deniyorlar.
Skorun lehlerine ya da aleyhlerine olması onları oyun planlarından hiç vazgeçirmiyor.
Skor anlamında kısır geçen bu turnuvada Polonya ve Hollanda filelerine 3’er gol bıraktılar.
Baumgartner, Sabitzer ve Laimer gibi çok etkili oyuncuları var.
Çok disiplinli ve sabırlı olmazsak maç aniden elimizden gidebilir.
Ben Montella’nın taktik bilgisine güveniyorum.
Hayal kurmak gibi olmasın ama ciddi bir fikstür avantajımıza sahibiz.
Karşı tarafta büyük yangın var ama oradan gelecek favori finalistim İspanya.
Boğalar kırmızıyı görmeye dayanamaz bilirsiniz
Finalde İspanyolların karşısında kıpkırmızı Ay Yıldızlı formamızla olmamız yok mu?
Offf!!!