Dünya Bankası'ndan 35 milyar dolar borç almak için mülteci şartı!

Bartu Soral, kendisi, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Eski Program Müdürü, Türkiye'yi uyarıyorum diyerek Dünya Bankasından alınacak olan 35 Milyar Doların çok ağır bedellerinin olacağını açıkladı.

Bildiğiniz üzere Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek borç alabileceğimiz anlaşmalar yapmaya çalışıyor. Bu nedenle de Dünya Bankası ile 35 milyar dolarlık bir ön görüşme yapıyor.

Bu anlaşmanın şartları arasında istihdam yaratma zorunluluğu bulunuyor. Bu zorunluluk her iki kişiden bir tanesinin mülteci olma şartını ortaya koyuyor. % 50 mülteci istihdamını kabul ettiğimiz taktirde 35 milyar dolar serbest bırakılacak.

Avrupa'da ki hiç bir ülke mültecileri kabul etmediği için , tüm mültecilerin Türkiye'de kalmasını uygun buldu. Kendi ülkeleri için risk içeren mülteci sorunu nedeniyle bizim ülkemize gelmesinler de kime sığınırlarsa sığınsınlar şeklinde düşünüyorlar.

Türkiye'nin de malum içerisinde bulunduğu ekonomik zorluklar nedeniyle 35 milyar doları geri çevirmeyeceğiz. Mecburen şartları kabul edeceğiz. Malum Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tüm konuşmalarında mazlum halkın yanında olacağız ve mültecileri ülkemizde misafir etmeye devam edeceğiz şeklinde açıklamalarda bulundu.

Biz Türk vatandaşı olarak yabancılara karşı kesinlikle ön yargılı değiliz. Suriye, Afganistan, Pakistan, İran , Irak ve Mısır dahil kısacası orta doğulu her kesime kucak açmış ve açmaya devam edebilecek bir toplumuz. Fakat ince çizgilerimiz var. Hatırlarsanız bundan 2-3 sene öncesine kadar, televizyonlarda, gazetelerde boy boy silah ve palalarla adam yaralama ve öldürme videoları ve fotoğrafları önümüze çıkıyordu. Hatta ve hatta deniz kenarlarında ve sahillerde gruplaşmış Türk vatandaşlarınızı huzursuz eden bir takım görüntüler dolaşıyordu. Bizler bu görüntüleri izleyince ister istemez rahatsız olduk. Yoksa bizim toplum kurallarına uyan, görgülü, eğitimli göçmen ve sığınmacılara bir sözümüz yok.

Dünya Bankasının diğer şartları arasında yer alan maddeler arasında küçük çiftçiyi bitirmek için bir madde daha yer alıyor. Büyük çiftçiyi destekleyen yani tekelciliği güçlendirecek bir projeyi şartları arasında bulunduruyor.

Ayrıca en önemli konu şu ki hem borç alacağım, hem borcu faiziyle ödeyeceğim hem de mültecilere istihdam sağlayacağım.

Değneğin her iki ucu da maalesef ki pis. Madem bizler taşın altına elimizi koyuyoruz o halde 35 milyar dolar Türkiye Cumhuriyetine hibe edilmeli.

Hatırlar mısınız geçtiğimiz yıllarda ekranlarda boy gösterisi yapıp İMF ' YE BORÇ VERECEK GÜÇTEYİZ şeklinde açıklamalarda bulunuyorduk. Ne oldu da bir an da bir kaç sene içerisinde DÜNYA BANKASINDAN BORÇ ALACAK HALE GELDİK.

Dünyanın sonunu getirmek için saçma sapan yalan haberlerle, sahte hastalıklarla ölümlere neden olan Siyonist güçler, her geçen gün ekonomi gibi güçlü silahını kullanarak , dünya genelinde hayvancılığı bitirerek YAPAY ETİ piyasaya süremeye başladılar.

KARBON SALINIMI gibi yalandan bir kavram çıkardılar. Bu arada amaç dünya genelinde havanın ısınmasını engellemek ve salınımı sıfıra indirmek için hayvanları yok etmek. İnsanları açlığa mahkum etmek.

ENDÜSTRİYEL TARIM kavramını kendi çıkarlarına alet eden siyonist güçler, küçük ve orta ölçekli köylü ve çiftçilerimizi hedef alan bir oyun oynuyorlar. Küçük çiftçilerin, köylülerin elindeki tüm olanakları alınıp, yerine büyük bir kaç holding şirketine paslanmasını hedefleyen bir proje. Böylelikle üretim azalacak , ülkenin ihtiyacını karşılayacak mahsul kalmayacak.

Bir zamanlar ATA TOHUMUMUZ vardı. Artık yok. VERİMLİ TOPRAKLARIMIZ var ama işlenmiyor. Birçok tahıl ürününü dışarıdan ithal ediyoruz.

Neden Acaba?

Türkiye neden üretim kapasitesini kullanamıyor ?

Neden Ata tohumumuzu ekip biçemiyoruz ?

Neden mevcut olan fabrikalarımızın kapasitesini arttıramıyoruz ?

Neden bugüne kadar kapatılan fabrikaların yerine yenisini inşa edemiyoruz ?

NEDEN?

SON DAKİKA HABERLERİ

Berkan Aslan Diğer Yazıları