Erdoğan, Sinan Oğan’a taviz verecek mi?
Seçmen, 10 gün sonra kimin cumhurbaşkanı olacağına dair nihai kararını verecek. Yüzde 5,2 oyla seçimi ikinci tura bırakan Sinan Oğan ve Oğan’ı aday gösteren ATA İttifakı’nın büyük bileşeni Zafer Partisi genel başkanı Ümit Özdağ, dört gündür siyasi şov yapıyor. Yerli ve yabancı basının gözü özellikle Sinan Oğan’ın üzerinde. O da sürekli demeçler vererek bu ilgiden bol bol faydalanıyor. En doğal hakkı elbette.
AK Parti ve CHP de Oğan’a kanca atmaya çalışacaktır, bu da doğal. CHP kulislerinden sızdırılan bilgiye göre, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Oğan ile görüşecekmiş. AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş da yaptığı bir açıklamayla, Sinan Oğan’ın kendilerini destekleyeceğini ima etti.
New York Times’a konuşan Sinan Oğan’ın anlaşma için sadece taleplerinin yerine getirilmesi şartını koşmadığı, aynı zamanda cumhurbaşkanı yardımcılığı istediği aktarıldı. Oğan, New York Times’a “Cumhurbaşkanı yardımcısı olabilecekken neden bakan olayım” demiş.
Millet İttifakı bence kolaylıkla bu sözü verebilir, kimlere neler neler verilmedi bu süreçte? Ancak kazanma şansı çok daha yüksek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi karizması ile bir anda parlayan Oğan’a kendisine bu kadar yakın ve önemli bir görevi vermek ister mi? HÜDAPAR’ı gözden çıkarabilir mi?
Erdoğan, siyasi tarihinde ilk kez bir seçimi tavizler vererek kazanmaya çalışıyor. En başta seçmene karşı büyük tavizler verdi. İnanılmaz bir seçim ekonomisi uyguladı. İlk çeyrekte bütçeyi eritti. Tüm bütçenin üçte biri harcanmış durumda. 2023’ün ilk dört ayındaki bütçe açığı 382,5 milyar lirayı buldu. Mayıs ayında da tam gaz devam eden seçim ekonomisi, açığı daha da büyütecek.
En düşük memur maaşının 22 bin TL olacağı vaadinde bulundu. EYT’yi ve diğer vaatleri de ekleyince, bunca yükün altından nasıl kalkılacağı merak ediliyor. Seçimden sonra bizi nasıl bir ekonominin beklediğini ekonomistler anlatıyor. Önümüzdeki günlerde onların görüşlerine de bu köşede değineceğim.
Erdoğan siyasi tavizler de verdi. Daha önce rakiplerini içeri çekerek AK Parti bünyesinde eriten Erdoğan, bu kez partisinin oyunu ittifak ortaklarına çaldırdı. Geçmişte Süleyman Soylu, Numan Kurtulmuş gibi güçlü siyasi figürleri AK Parti’nin neferi haline getirmeyi başaran Erdoğan, genç ve tecrübesiz bir siyasetçi olan Fatih Erbakan’a tavizler vermek zorunda kaldı. Kadın seçmenlerini küstürmek pahasına Yeniden Refah Partisi’nin 6284 ile ilgili dayatmasına boğun eğen bir görüntü verdiği gibi, YRP’nin seçime kendi listesi ile girmesine de göz yumdu. Seçim sonucu gösterdi ki, Erdoğan bu tavizleri gerçekten de YRP’nin oyuna mutlaka ihtiyaç duyduğu için vermiş.
Erdoğan sadece YRP’ye değil, MHP’ye de taviz verdi. 2022 yılında Seçim Kanunu, ortak liste stratejisi için değiştirilmişti. Plana göre, AK Parti ve MHP ortak liste ile seçime girecek ve Meclis’teki vekil sayılarını artıracaklardı. MHP kendi oylarıyla değiştirdiği seçim sisteminin gereğini yerine getirmekten son anda caydı. AK Parti lideri, vekil kaybedeceğini bile bile buna da razı gelmek zorunda kaldı.
Sonuçta AK Parti’nin oyları yüzde 42’den yüzde 36’ya kadar geriledi. Kaçan seçmenin büyük bölümü nasılsa aynı ittifakta diyerek MHP ve YRP’ye gitti. AK Parti, 2002 yılında yapılan ilk seçimindeki seviyesine indi. Devletle özdeşleşen bir parti için dramatik bir sonuç bu. Artık iki kişiden biri değil, üç kişiden biri AK Partili diyebiliriz.
Şimdi sıra Oğan’a taviz vermeye mi geldi? MHP’nin 28 Mayıs’ı bekleyemeden Sinan Oğan’a karşı saldırıya geçmesi, Erdoğan’la anlaşmasını önlemek için mi?
Erdoğan ittifakı büyüttükçe aldığı riskler de büyüyor ama başka şekilde de kazanması artık zorlaşmış görünüyor.