Fatura ödeme sırası esnaf ve KOBİ’lerde

Özellikle geçtiğimiz üç yılda uygulanan düşük faiz politikasının neden olduğu enflasyon, sabit ve dar gelirlileri hızla yoksullaştırdı. Ekseriyeti muhalif olan orta sınıf yok edildi. Çalışanların yüzde 70’e yakını asgari ücret ve asgari ücrete komşu ücretlere mahkum oldu. Seçimin ardından başta akaryakıtta olmak üzere yapılan vergi artışları yine bu sınıfların sırtına yüklendi.

Düşük faiz politikası ile gidilecek yer kalmadığını gören Cumhrubaşkanı Tayyip Erdoğan, seçimden önce faizlerin yükseltilmeyeceğini söylese de, ekonominin başına Mehmet Şimşek’i getirerek faizin artırılmasına yeşil ışık yaktı. Yüzde 8,5 olan Merkez Bankası politika faizi kademeli olarak yüzde 30’a çıkarıldı.

Geçtiğimiz hafta yapılan 500 baz puanlık son artışın kredi ve mevduat fazilerine de yansıtılması bekleniyor. Bankalar böyle bir karar almış durumda; politika faizinde yapılan her artışı kendi faizlerine yansıtacaklar.

Halihazırda dövizden dönen KKM’lerde mevduat faizi yüzde yüzde 50’nin, normal mevduatta ise yüzde 40’ın üzerinde. Son yapılan 5 puanlık artış da yansıtılacaktır.

İhtiyaç kredilerinde maliyet yıllık yüzde 100’ün epey üzerine çıkmış durumda. Ticari kredilerde de faiz yüzde 50’nin üzerinde. Bu faizlerle kredi alıp yatırım yapmak, konut kredisi almak falan mümkün değil. Artık ekonominin soğumasını bekleyebiliriz.

Peki ucuz ve bol krediye alışmış iş dünyası şimdi ne yapacak? KOBİ’ler, inşaat sektörü ve esnafın isyan etmesi yakındır. İnşaatçılar, iş dünyası dernekleri ve esnaf odaları hükümete baskı yapmaya başlayacaktır. Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerel seçime 6 ay kalmışken bu baskıya dayanabilecek mi? İşte şu anda ekonominin önündeki en önemli risk bu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan faizlerle ilgili bir geri adım gelmesi halinde zaten bir türlü sağlanamayan güven tamamen kaybedilir. Mehmet Şimşek’in bütün çabalarına rağmen kredi risk priminin (CDS) düşmemesinin nedeni de bu. Yabancı yatırımcı ekonomi yönetimine güvenmiyor. Berat Albayrak döneminden itibaren takınılan yanlış tutum ve ekonomi yönetiminde çizilen zikzaklar yüzünden kaybedilen güvenin bir türlü geri kazanılamadığını görüyoruz. Erdoğan’ın yapacağı yeni bir U dönüşünün ne anlama geleceğini tahmin edebiliriz.

Erdoğan’ın kararlı durması halinde, zamanında bol bol ucuza kredi alan ve bu paralarla verimlilik sağlayacak yatırımlar yapmak yerine boşa harcayan iş dünyası şimdi o bolluğun faturasını ödeyecek. “Faiz sebep enflasyon sonuç” iddiasının ceremesini çekme sırası onlara geliyor.

Eğer seçime kadar sıkılaştırmayla gidilirse asıl daralmayı Nisan 2024’ten sonra yaşayacağız. Şimdi kademeli olarak alınan önlemler seçimden sonra radikalleşecektir. Mehmet Şimşek’in eli tamamen rahatlayacaktır. Dört yıldan uzun seçimsiz bir dönem olacak Şimşek’in önünde. İşte o dönemde alınacak radikal kararlarla CDS priminin düşmesi ve yabancı yatırımın ülkeye gelmesi beklenebilir.

Kısa vadede gözler Erdoğan’da diyebiliriz. Bakalım Erdoğan kapısında sıraya girip veryansın eden iş dünyasına ne diyecek?

Not: Ben bu yazıyı yazarken Merkez Bankası KKM’den kademeli çıkış adına önemli bir karar daha aldı. TCMB, Türk Lirası dönüşümlü KKM hesaplarında asgari faiz zorunluluğunu kaldırdı. Bu kararın da piyasalarda olumlu karşılanacağını göreceğiz.

SON DAKİKA HABERLERİ

Buket Afkan Diğer Yazıları