Kriz büyüyor

Sıcaklar yetmezmiş gibi ekonomi gündemi de cayır cayır yanıyor. Bu sabah güne döviz kurunda yeni rekorlarla başladık. Seçimlerin ardından yukarı doğru hareketlenen dolar, faiz kararının açıklanması beklenirken rekor serisine devam etti. 20 Temmuz’da açıklanacak Merkez Bankası faiz kararı öncesinde euro/TL 30,3; dolar/TL’yse 26,94 seviyesine ulaştı.

KDV ve ÖTV artışlarının etkisi de fiyatlara yansımaya başladı. Vergi artışları bugün gazlı içecek fiyatlarını uçurdu. 2.5 litre kolanın fiyatı 43 TL’ye yükseldi. Bundan sonra her güne zam haberleri başlayacağız. Akaryakıta ve doğal gaza ÖTV zammının ardından önümüzdeki günlerde Özel İletişim Vergisi ve Konaklama Vergisi'nde de yüksek oranlı artış bekleniyor.

Dün bütçe açığının faturasının vatandaştan çıkarılmasının siyasi sonuçlarının da ortaya çıkacağını söylemiştik. Cumhur İttifakı bileşenleri Büyük Birlik Partisi, Yeniden Refah Partisi ve HÜDAPAR’dan arka arkaya zamlara tepki açıklamaları geldi. YRP’den Serhat Fındık, bu açıklamalarla yetinmeyerek partisinden istifa etti. Fındık, vergi düzenlemeleri ile ilgili Meclis’teki oturuma katılmayan partisinin “hayal kırıklığı” yarattığını belirterek "Milletimizi temsil ettiğimizi düşünmüştüm, yanılmışım" ifadesini kullandı.

Ama asıl siyasi fırtına AK Parti içinde kopacak gibi görünüyor. Zam kararlarını alan yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek aleyhtarı, eski bakan ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak taraftarları attıkları tweetlerle TT oldular.

Çekişme burada kalacak gibi de görünmüyor. İktidara yakın gazete ve gazetecilerden de Şimşek aleyhine sesler yükseliyor. Şimşek’in ekonominin başına geçmesinin ardından ekonomideki kötü durumun sorumlusu olarak Albayrak’ı işaret eden açıklamalar yapması hiç hoş karşılanmamış. Bürokrasi içinde Albayrak’a yakın isimlerin de Şimşek’e ayak dirediği iddia ediliyor.

Bir başka iddiaya göre ise, Şimşek’in dün kamu kurumlarına gönderdiği “tasarruf genelgesi” ile kamu kurumlarından iktidar yanlısı medya kuruluşlarına “tanıtım” adı altında aktarılan desteğin kesilmesi rahatsızlığı artırıyor.

Bu arada yerel seçimler de yaklaşıyor. Gerçekten iktidarın işi zor. Şimdi de “Muhalefet kazansaydı da aynı zamlar yapılacaktı” denilerek yine bir korunma kalkanı oluşturmaya çalışıyorlar. Oysa sormazlar mı, bu harabeyi de mi muhalefet yarattı? Kendi kendine enkaz bırakan iktidarın savunulacak nesi kaldı?

Türkiye’de dış güçlerin oyunları ya da genel olarak dünyanın içinde bulunduğu sıkıntılar nedeniyle yaşanmıyor bu ekonomik buhran. Türkiye’de neredeyse her alanda bir yönetme krizi yaşanıyor. Hangi endekse baksanız Türkiye, Afrika ve Orta Doğu ülkeleri ile birlikte en diplerde.

Liyakatsiz yöneticiler ve onların at koşturduğu yolsuzluk batağından tutun da eğitime, sağlığa, tarıma, hayvancılığa, dış politikaya kadar sorunlar günden güne büyüyor. Kurumlar lime lime olmuş, elinizde kalıyor. Yüksek eğitimli nüfus ülkeyi terk ediyor, yerine delik deşik olmuş sınırlardan vasıfsız ve ne oldukları belli olmayan genç erkekler doluşuyor.

Temelde yanlış giden bir şeyler olmalı. Mesela, bir zihniyet sorunu yaşıyor olabiliriz. Hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokrasi gibi başlıklardan uzaklaşıp keyfiliğe, “yerli ve milli” adı altında kuralsızlığa savruldukça yapısal sorunlar oluşturup, kurumsal bir çöküş yaşıyoruz.

Israrla yapısal sorunları görmezden gelmenin, milletçe temelsiz bir büyüklenmeciliğe kapılmanın, rasyonaliten kopuşun, içe kapanmanın, tüm dünyayı düşman olarak görmenin neden olduğu bir kriz içindeyiz. Bu krizi inkar edip adını koymadığımız sürece buradan çıkış mümkün olmayacak.

SON DAKİKA HABERLERİ

Buket Afkan Diğer Yazıları