Sonucu “ittifak mimarisi” belirleyecek
...
YSK’nın dün itibariyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ve ATA İttifakı adayı Sinan Oğan’ın cumhurbaşkanı adaylıklarını kesinleştirip ilan etmesiyle seçim yarışı bugün resmen başlamış oldu.
YSK yarın 4 adayın oy pusulasındaki yerlerinin belirlenmesi için kura çekimi yapacak.
Milletvekili aday listelerinin en geç 9 Nisan’da YSK’ya temsil edilmesi gerekiyor. Liderleri bu süreçte ince hesaplarla ilerleyecek zorlu bir mesai bekliyor. Seçimin kaderini bu hesaplar belirleyecek.
2022 yılında AK Parti ve MHP’li vekillerin teklifiyle değiştirilen seçim sistemi, hem Erdoğan’ı hem Kılıçdaroğlu’nu ortak listeye zorluyor.
Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması halinde, Meclis çoğunluğu hayati önemde olacak ki en azından şu anki vaziyet, ikinci tur ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor.
Millet İttifakı’nda ortak listeye mesafeli olan tek parti İYİP. Listelerinde küçük partilere yer açmaya soğuk bakan İYİ Parti, 6’sı CHP, 3’ü İYİ Parti olmak üzere yaklaşık 10 il dışında seçime kendi listeleriyle girme konusunda ısrar ediyor.
DEVA, Gelecek ve Saadet Partisi, en az 40 ilde ortak liste çıkarmak isteyen CHP ile birlikte hareket edecek gibi görünüyor. Bazı illerde ise bu üç partinin CHP olmadan işbirliği yapması gündemde. O ilde bu üç partiden hangisi önde görünüyorsa, o partinin logosu ile seçime girilmesi için çalışma yürütülüyor. Buna da ittifak içinde ittifak deniyor.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçişi vaat eden Millet İttifakı’nın Anayasa’yı değiştirmek için en az 360, Meclis’te çoğunluğu sağlamak içinse en az 301 milletvekili çıkarması gerekiyor. Bu nedenle de en ideal ittifak mimarisinin kurulması çok önemli.
Cumhur İttifakı’nda ise MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin seçime kendi listeleriyle gireceklerini açıklaması, AK Parti’nin bütün planlarını bozmuş durumda. Bahçeli’nin bu kararı vermesinin ardında YRP faktörünün bulunduğu çok açık.
Siyaset böyledir işte, atacağınız bir adımın sonuçlarını hesaplarken her zaman gözden kaçırdığınız bir şeyler olur. AK Parti, yüzde 1-2 oy umudu ile YRP ile ittifak kurarken, YRP’nin seçime kendi listeleri ile katılmasını kabul etmek zorunda kalmıştı.
Belki Bahçeli de bu durumu kabul edebilirdi ama partisine kabul ettirmesi mümkün olmamış görünüyor. BBP ve YRP kendi logoları ile yarışa girerken MHP’nin AK Parti logosu altında seçime girmesi, parti kurmaylarının sindirilebileceği bir durum değil.
Bu gelişme sonrasında Cumhur İttifakı’nın parlamentoda kesinlikle çoğunluğu elde edemeyeceği söyleniyor. Millet İttifakı’nın şimdi her şeyi yeni baştan hesaplaması gerekiyor. Bu durum rehavete neden olursa bir fırsat kaçırılabilir, iyi değerlendirilirse seçim sistemini avantaj sağlayacak şekilde değiştiren Cumhur İttifakı, bu avantajı rakiplerine hediye etmiş olur.