Çürüyen bir nesil...

Merhabalar ülkemin güzel insanları...Bugün kanayan bir yaradan yeni yetişen neslimizden bahsedeceğim..
Şimdiki nesil gerçekten şanssız.
Biz zengin büyüdük. Bir ayakkabı, bir gömlek, bir pantolon bizim için çok değerliydi. Okula giderken pek harçlıkla gittiğimiz söylenemez. Analarımız cebimize ya ekmek arası bir şey koyardı, ya da bir parça tarhana.
Sokaklar bize paylaşmayı öğretti.
Hangimiz komşunun evine gitsek yiyecek bir parça ekmek esirgenmezdi. Mahalleler güvenliydi.
Oyuncaklarımız iki değnek parçası, gazoz kapağı, çamur, çivi, misketti. Oyunlarımız bize birlik ve beraberliği öğretti. Bizim için büyüğe saygı onurdu. Küçüğe sevgi ve sahiplenmek şerefti.
Gururluyduk. Bir gün hiç unutmam ortaokul 2.sınıfa gidiyordum okul ile ev arası yaklaşık 5 km vardı sanırım ,yürüyerek gidip gelirdim. Hava yağmurluydu geç kaldım. Payasın betonlardan yapılmış minik dereleri vardır. O derelerin kenarından koşarak okula yetişeyim derken. Dereye düştüm üstüm başım ıslandı. ilk dersimiz fen bilgisiydi kapıyı çalıp içeri girdiğim vakit öğretmenim beni azarladı. "Bu ne hal, neden geç kaldın, git üzerini başını kurut" dedi. O kadar kahırlandım ki! Okulun koridorunda ağlarken hayatım boyunca insanlığına saygı duyduğum İngilizce öğretmenim Kamuran Özel Kızılgüneş Cengiz han ne oldu sana gel bakalım benimle deyip öğretmenler odasına götürdü. Orada soba yanıyordu. Bana ayakkabılarını çıkart çoraplarını kurutalım dediği vakit ağlamaya başladım. Çıkartamadım ,utandım çünkü ayağımda üst üste 2 çorap vardı ikisi de delikti. Bu gururdu.
Bana istediğim her şeyi veremeyen aileme asla gücenmedim. Bizim kuşağın hiçbirisi de gücenmedi sanırım. Çünkü onlar bize yaşamayı, hayatta kalabilmeyi, her türlü zorluğa karşı ayakta durabilmeyi öğrettiler.
Biz çok zengin büyüdük.
Tahmin etmediğiniz kadar çok arkadaşımız oldu.

Şimdiki nesil şanssız kardeşim. Hepsi beton aralarına sıkışmış, evden dışarı çıkmayan, bilgisayar, telefon bağımlısı, fast food ve abur cubur yemekten obez olmuş.
Toprağa el sürmenin ne kadar kıymetli olduğunu bilmiyorlar. Sokak hayatları olmadığı için ne paylasmayı, ne de birlik beraberliği biliyorlar.
Buna ne derseniz deyin.
Çocuklarımıza en büyük kötülüğü bizler yapıyoruz.
Onlar geleceğimiz diyoruz ama maalesef sahip çıkmıyoruz. Bencil yetişiyorlar. Sağlıksız yetisiyorlar. Bir mankurt gibi beyinleri yıkanıyor.
Emeğin, alın terinin ne denli kıymetli olduğunu bilmiyorlar.

Maalesef çok fakir büyüyorlar.

Saygılarımla.

SON DAKİKA HABERLERİ

Cengizhan Göksu Diğer Yazıları