Müzik mi dımbırtı mı? Müzisyen mi soytarı mı?

Selamlar sevgili okurlarım.

Bildiğimiz üzere,ülkemizde müzik sektörü git gide dejenere olmaktadır.

Müzik bir sanat dalıdır ve sanatta kabiliyet gerektirir.

Herkes bir şeyler alıp satabilir,hayatını bir şekilde idame ettirebilir,lakin sanat yapmak ayrı bir yetenek gerektirir.

Bu özel yeteğinde toplumun gözünde ayrı bir değer yargısı olması kanaatindeyim.

Artık bu kabiliyetlerin yerini teknoloji parselledi ve eğlenme tarzımızda gitgide uçuruma doğru sürüklenmekte.

Bilgisayarı açıp insanları eğlendiriyorum ile ömrünü enstrüman çalmaya,solist olmaya adamış,gece gündüz emek vermiş insanlar arasında dağlar kadar fark vardır.

Müzik sektörü emekçileri can çekişmektedir.

Maalesef eğlence sektörü esnaflarımızın tutumları,insanlarımızın müziğe ve eğlenceye bakış açılarının değişmesi,sosyal medya gibi unsurlar bu sektörden ekmek yiyen insanları adım adım açlığa,sefalete itmektedir.

Bende bir müzisyenim ve sanat insanıyım.

Hiç bir zaman için yaptığım işe dımbırtı derdirtmedim.

Yaptığı işe dımbırtı dedirten arkadaşlarımın ise çaresizlikten dolayı kabullendiğinin farkındayım.

Bilgisayardan dımbırtı açıp,önünde darbuka çalan kardeşlerimin mecburiyetten yaptıklarını biliyorum..

Hiç bir müzisyen aşağılanmak,hor görülmek istemez.

Saygı ve alkış müzisyenin sermayesidir..

Sosyal medyalara emek vererek müzik üreten kardeşlerimin emeklerini hiçe sayan,yine sosyal medya da paylaşılan abidik gubudik saçma sapan ahlaksız paylaşımlardır..

Bakın aşağıda çok güzel gerçek bir örnek var.

"Bir kemancı New York metrosunda 45 dakika boyunca çaldı.

Bir avuç insan durdu, birkaçı alkışladı ve kemancı yaklaşık 30 dolar bahşiş topladı.

Kimse bunu bilmiyordu ama kemancı dünyanın en iyi müzisyenlerinden biri olan #JoshuaBell di.

Joshua o metroda, 3,5 milyon dolar değerindeki kemanıyla şimdiye kadar yazılmış en karmaşık parçalardan birini çaldı.

Joshua Bell metroda çalmadan iki gün önce Boston'daki bir tiyatronun biletleri tükenmişti ve koltukların ortalaması 100 dolar civarındaydı.

Bu deney, sıradan bir ortamda olağanüstü olanın parlamadığını ve çoğu zaman gözden kaçtığını ve değerinin bilinmediğini kanıtladı."

Her yerde hak ettikleri takdiri ve ödülü alamayan parlak yetenekli insanlar var. Ancak kendilerini değer ve güvenle donattıklarında ve kendilerine hizmet etmeyen bir ortamdan uzaklaştıklarında, gelişir ve büyürler.

İçgüdüleriniz size bir şeyler söylüyor. Eğer bulunduğunuz yerin yeterli olmadığını söylüyorsa onu dinleyin!

Takdir edildiğiniz ve değer gördüğünüz yere gidin.

Değerinizi bilin.

Burada demek istediğim bulunduğunuz yeri terkediniz,mücadele etmeyiniz demek değil.

Yaptığınız işe dımbırtı dedirtmeyin..

Ne kadar çok dımbırtı dedirtirseniz saygınlığız ve yaptığınız işin kıymeti azalacaktır..

Size kıymet vermeyen insanlara yaptığınız değerli işleri sunmayınız..

Tüm müzik emekçisi insanlarımıza saygıyla.

Sevgiyle kalın...

SON DAKİKA HABERLERİ

Cengizhan Göksu Diğer Yazıları