Toprağı işleyen, ekmeği dişler!

Selamlar sevgili okurlarım. Bugünkü yazımda, yine hayatımızın vazgeçilmez konularından biri olan üretim konusundan bahsetmek istiyorum

Bilindiği gibi ekonomi,üretim üzerine kurulmuştur.Bir insan üretmekten kaçıyorsa,yan gelip yatıyorsa,topluma fayda sağlamadan terki diyar eyler,ne adı kalır, ne de sanı.

Aynı zamanda bir meslek sahibi ise üretici olması gerekir.

Üreten bir insansam,mesleğimde başarılı isem,neden geçim sıkıntım olsun ki.

Zamanı israf etmemek lazım.Çok çalışıp,çok üretmemiz gerek.

Ama maalesef,sistem hep zamanı tüketmek üzerine kurulmuş,televizyonlar,diziler,sosyal hayat,ekonomik sorunlar vs.bunların hepsi insanın zamanını çalmaya kendini ayarlamış ve insanın üretmesine izin vermeyen bir engel bence.

Üretmek için en önemli unsurdur zaman.Zamanı heba etmemek gerek.

Mesela belediyelere bakın,çoğunun işi gücü bir yerleri boyamak,park yapmak,yani insanların gözüne birşeyler güzel görünsün de kafi,modundalar.

Tabiki parkta lazım kabul ediyorum,lakin insanları üretmeye de özendirmek lazım.

Mesela parkın yanında,labaratuar aç,atölyeler aç,insanlar kendini yetiştirsin,yeni buluşlar yapsın,mesleğinde herkes kendini geliştirsin ve yenilik yapabilsin.

Bir araç bile arızalandığı vakit,benim parçamı yenile ki,seni taşıyabileyim der sahibine.

Ülkelerin gelişmesi ve ilerlemesi de böyle bir durumdur.Yoksa yerinde sayar durursun.

İnsanları gözlemliyorum,mesleğinden bahseden çok az.

Parası olanın işi gücü arsa,borsa olmuş.

Olmayanında tek derdi geçinmek olmuş.

Toplum maalesef tembelliğe alışmış.

Herkes oturup enerji sarfetmeden çalışacağı bir işim olsun kafasında.

Her topluma aşçı da lazım,çöpçü de lazım,çiftçi de lazım,doktor da lazım vs.

Çarşıyı gezin bir çok esnaf garson bulamadığından yakınıyor.

Sanayiye gidin bir çok esnaf yetiştirecek eleman bulamadığından yakınıyor.

Tarlaya gidin bir çok çiftçi çalıştıracak eleman bulamadığından yakınıyor.

Tembelliğe alıştırılmış bir toplumu beden işinde nasıl çalıştıracaksın ki.

İnsanları zenginliğe özendiren,uyutan,ahlaksızlığı körükleyen,televizyon programlarının ve üretmeye engel olan her ne varsa kaldırılması tarafındayım.

Ekonomik sıkıntılardan kıvranan çiftçiye her türlü olanağın sunulması ve desteklenmesi tarafındayım.

Yok olmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatları ustalarımıza sahip çıkılması tarafındayım.

Çırak bulamıyorum diyen esnafımıza her türlü desteğin verilmesi tarafındayım.

Yani bunları yaz yaz bitmez..

Sonuçta bir toplumun üretici bir toplum olabilmesi için,şartlar oluşturmak gerekiyor.

Ülkelerin ilerlemesi için üretim şart,

Üretimi sağlayabilmek için toplumu,üretime yönlendirmek şart,

Üretime yönlendirilen topluma gerekli desteğin verilmesi şart.

"Tarlada izi olmayanın,harmanda sözü olmaz..

Bu vesileyle hepinize saygılar ve sevgiler sunuyorum...

Günleriniz güzel,sofranız bereketli,hayatınız huzurlu ve sağlıklı olsun...

SON DAKİKA HABERLERİ

Cengizhan Göksu Diğer Yazıları