Fatma Kaplan’dan bazı gazetecilere büyük kıyak!

"Fikirlerimiz, onları taşıyacak kudrette olduğumuz nispette bizimdirler."

-Ahmed Hamdi Tanpınar

Fatma Kaplan Hürriyet’ten birçok farklı açıdan bahsedebiliriz. Kötü, iyi, hırslı, inatçı, negatif ya da pozitif. Hürriyet için ben tek bir sıfat seçsem ‘güçlü’ olurdu. Mağlubiyet hikâyelerinin dilden dile anlatıldığı Kocaeli’de 2002’den beri ülkeyi ve şehri yöneten partiden ilk ısırığı alan kişi oldu. Toplumsal cinsiyet rollerinin oldukça eşitsiz olduğu kadim topraklarımızda bir kadın olarak Kocaeli’de 2019’da iktidara ilk dur diyen o oldu. 2024’te ise devamı geldi ve artık Kocaeli’de hayalden öte bir durumla karşı karşıya herkes…

Derince, İzmit ve Karamürsel alındı, Körfez az farkla kaçtı. Şimdi Kocaeli’de bambaşka bir atmosfer oluştu. Bu bambaşka atmosfer Kocaeli’deki medya düzenini de etkiledi, basında hafif hafif dalgalanmalar mevcut. Yeni bir muhalif gazeteci tipi ortaya çıkıyor, hazır mısınız?

DOLAP BEYGİRLERİ

Dolap beygirleri vardı eskiden. Bağlandıkları yerde, gözleri kapalı bir şekilde işe koşulur, boynunda ip vardır. Taşın etrafında döner, eğer aç bırakmazsanız sonsuza dek döner. Dolap beygiri başka bir hayat bilmez. Ahırıyla, görev yaptığı değirmen taşı arasında belki 10-15 metre vardır. Hayatı ve amacı o, başka bir türlüsünü nereden bilsin…

Onlardan miras kalan ‘deyiş’ oldu, bugün her gün aynı şeyi tekrar tekrar yapan, kendini yenileme ihtiyacı duymayan, dünyası kendi çarpık bilinci olan herkese pekala ‘dolap beygiri’ gibi bir noktada sıkışmış kimse denilebilir. İşte Kocaeli basınında da bu tür dolap beygirleri vardı. Tek amaçları iktidar ve nemalandıkları belediyeleri savunmaktı. Elbette gazeteciliğin en temel araçlarından birisi olan soru sormakla hiçbir işleri yoktu, sadece cevap vermek ve savunmaya odaklıydılar.

Şimdi bakıyorum Fatma Kaplan Hürriyet’in 2019’da başlattığı ve 2024’te en yüksek noktasına ulaşan CHP zaferi sonrasında bazı meslektaşlarımız ‘soru sormaya’ başlamış. İzmit’e, Derince’ye, Karamürsel’e dair sorular soruyorlar. Hatta İmamoğlu’nun gezisi Kocaeli’de mesele oluyor, eleştiriliyor. Gerçi bu soruların hiçbirisi Erdoğan ya da Büyükakın’a sorulamaz ama olsun, en azından kapanıp kısıldıkları yerden çıkıyorlar.

MUHALİF OLMAK KEYİFLİDİR

Hayatlarında bir kez olsun muhalif olma duygusunu tadıyorlar, bu da bir şeydir. Muhalif olmak keyiflidir, iktidar olmak sıkıcı. İktidardaysanız savunursunuz, gerekçe uydurursunuz, uğraşırsınız. Çok çaba göstermeniz gereklidir, halbuki muhalif olmak böyle değildir. Muhalifseniz soruyu sorar köşenize çekilirsiniz. İktidarın her yaptığı şeyi savunmak zorunda olmadığınız için sorumluluğunuz azdır. Muhalif olmak özgürleştirir. Allah her gazeteciye muhalif olma keyfini tattırsın isterim.

EN BÜYÜK KIYAK

Fatma Kaplan Hürriyet’e hiçbir şey için olmasa bile hayatlarında bir kez olsun ‘muhalif’ olma duygusunu yaşattığı için meslektaşlarımız adına teşekkür ederim. Bence Fatma Kaplan Hürriyet’in bazı gazetecilere yaptığı en büyük kıyak budur: muhalif olmayı öğretmek!

SON DAKİKA HABERLERİ

Emirhan Akman Diğer Yazıları