Açılıyoruz!

Enteresan ve sıra dışı bir yoğunluk yaşıyorum.

Sadece ben değil, Nokta Medya’da çalışan emekçi arkadaşlarımın tamamı için geçerli bu durum.

ALLAH (CC) nasip ederse resmi açılışımızı 16 Ocak Pazartesi saat 14.00’te gerçekleştireceğiz.

Enteresan ve sıra dışı bir yoğunluk yaşıyorum.
Sadece ben değil, Nokta Medya’da çalışan emekçi arkadaşlarımın tamamı için geçerli bu durum.
ALLAH (CC) nasip ederse resmi açılışımızı 16 Ocak Pazartesi saat 14.00’te gerçekleştireceğiz.
Yerimiz çok kolay…
Başiskele yolu üzerindeki Ciğerci Süleyman’ı geçince 200 metre kadar ilerde, yol kenarında.
Yolun diğer tarafında ise Körfez Camii yer alıyor.

BENDEN DAVETİYE BEKLEMEYİN… HEPİNİZ DAVETLİSİNİZ ÇÜNKÜ

Medya grubumuzda hummalı ve telaşlı bir koşuşturma var.
Cezmi Çiçek Bey her şeyin çok iyi olması için sabahtan akşama kadar yoğun mesaide.
Son olarak şirketimizin tabelaları da monte edildi.
Heyecanlıyız… Hem de çok…
Kocaeli’deki basın sektörüne yeni bir soluk getirecek olan Nokta Medya’nın açılışında siz değerli küçüklerimi ve büyüklerimi görmeyi arzu ediyorum.
Malum… Spor çevrem biraz geniş…
O yüzden herkese tek tek davetiye ulaştırma şansım inanın çok az.
“Erdem beni aramadı, davet etmedi” gibi bir düşünce içine girmeyin, beni harbi çok üzersiniz.
Zaten benden davetiye falan da beklemeyin, çünkü hepiniz benim için birsiniz.
Herkesi bekliyorum…

ÇOK ŞANSLIYIZ

16 Ocak biz İzmitliler ve bu şehirde yaşayan gazeteciler için çok kıymetli bir gün.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Büyük Deha Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, tarihteki ilk ve tek basın toplantısını 16 Ocak 1923’te İzmit’te yaptı ve Millî Mücadele’yi destekleyen 6 büyük gazetenin başyazarı ile yaptığı bu toplantı tam 5.5 saat sürdü.
Bu açıdan bakıldığında çok özel bir şehirde bu kutsal mesleği yapmanın onurunu yaşıyorum.
O gün yani 16 Ocak’ta Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti’nin etkinlikleri olacak ve cemiyetimizin yeni binası da saat 11.00’de açılacak.
Bu anlamda Başkanımız Cemal Kaplan, Başkanvekilimiz Hüseyin Öziri başta olmak üzere bizler için emek sarf eden herkese teşekkürlerimi sunuyorum.
3 saat sonra ise Nokta Medya kapılarını değerli konuklarımıza açacak.
Evet Kocaeli…
Hepinizin dualarıyla…
Açılıyoruz…
Önce kapılarımızı açıyoruz sonra şehre açılıyoruz…
ALLAH (CC) utandırmasın…

ANTALYA’DAN NOTLARIM VAR

Kocaelispor’u ve Belediye Derincespor’u Antalya’da, yerinde takip etme şansı buldum.
4 günlük süreçte gün yetmedi desem yeridir.
Kamp döneminde elim ayağım Yılmaz Noyan ağabeyimdi.
Bir gün bile boş bırakmadı… Lara – Belek arası mekik dokuduk.
ALLAH (CC) ondan razı olsun…
Erdi ve Emre kardeşlerime selamlar, yengemin de ellerinden öperim…

HİÇ FENA DEĞİLİZ

Gelelim işin teknik konularına.
Son söyleyeceğimi şimdi söylemek istiyorum.
Kamptaki maçların skorları benim zerre umurumda değil.
Ben tempoya, oyun gücüne ve anlayışa bakarım.
Isparta, Afyon ve Korona Kielce maçlarının tamamını izleyen birisi olarak şunu söylemek isterim ki takım sezonun ilk yarısına oranla biraz daha rakip yarı alana inmiş durumda.
Özellikle Isparta maçındaki oyun çok güçlüydü.
Kırılgan olan merkezimizin daha fazla ayakta durduğunu ifade etmeliyim.
Tüm futbolcular çok mücadele etti ancak Mesut Can biraz daha diğerlerinden ayrıldı.
Bir saniye bile durmaz mı adam.
Sürekli rakibi bozdu, oyun kurdu, temaslı oynadı.
Gençler de elinden geleni yaptı.
Isparta maçında Yiğit Canguru ve Bedirhan AŞ. gol görülmeye değerdi.
Kampta dikkat çekmek istediğim bir diğer isim Hakan Öztürk’tü.
Bu çocuk daha 2004’lü ama çok yüksek bir özgüvene sahip.
Ayakları da iyi ve korkusuz.
Bulduğu süreyi iyi değerlendirdi ve çok istedi.
Koordinasyonu da sağlam.
Attırdığı 2 golde de bireysel çabası söz konusuydu.
Geçen gün haber olarak derledim.
Hakan’ı İnegöl çok istiyor. Belki de bugün yarın kiralanacak.
Ama ben istemiyorum. Bu çocuk Kocaelispor’da oynar!
Babamın oğlu değil, hayatımda hiç görmedim.
Dediğim gibi… Oynar!

AFYON’UN UYARISI

Afyon maçında takımın yorgun olduğunu anlamam zor olmadı.
Zaman zaman orta sahayı Olcay Şahan liderliğindeki rakibe verdik.
Merkezden güçlü geldiler.
Skor olarak 2-1 öndeydiler, aslarını çıkarıp gençleri soktular, biz ise kadroyu bozmadık ve maçı 3-2 çevirdik.
Afyon’un asları çıkmasaydı skor böyle olur muydu? Sanmıyorum…
Bizim, topu takip etme süremizin kısalması, topla oynama süremizin uzaması gerekiyor.
Afyonspor bu konuda Kocaelispor’a ince bir ayar verdi.

TOPU KAYBETTİKTEN SONRAKİ REAKSİYON

Korona maçında tüm takımın maşallahı vardı. Polonya 1. Lig takımı olan Kielce’nin futbolcuları ve hocası da pas oyunumuza şaşırdı ve sinirlendi.
Özellikle ikinci yarıda kasıtlı sertliklere başvurdular.
Bir pozisyonda Hakan’a ters taraftan öyle bir daldılar ki çocuğun omzu çıktı sandım.
Bu maçta öne çıkan futbolcular ise net Tayfun, Bedirhan ile Yağız’dı. İkinci yarıdaki tüm atak organizasyonlarımızda varlardı.
En çok hoşuma giden konu ise şuydu.
Tayfun, Bedirhan, Samed Ali, Hakan ve İlyas toplar kaybetti.
Ancak topları geri kazanmak için sahanın öbür ucuna kadar rakibini kovaladı.
İşte ben bunu istiyorum. Yani oyun bırakılmasın, oyundan düşülmesin.
Gol yenir, hata yapılır ama biraz da kendini yıpratmalısın.
Kampın son günündeki kırıcı Kielce maçındaki bu görüntü pazar günkü Kırklareli maçı öncesi beni hayli umutlandırdı.

KARAKTERLİ TAKIMIZ

Emre Nefiz ve Alihan Kubalas geldi.
Alihan’ı Vanspor’daki Kocaelispor maçı performansından biliyoruz. Okan ile baya didişti.
Sezonun ilk yarısında 15 maçta 8 sarı kart gördü.
Kırklareli maçında cezalı.
Aldığım bilgiler futbolcunun antrenmanda bile acımasının olmadığı yönünde.
İnanın futbolcuyla ilgili nokta yorum yapamıyorum.
Kırşehir maçından sonra hep birlikte masaya yatırırız.
Emre Nefiz…
Her şeyden önce yüksek karakterli bir çocuk.
Akıl almaz saygılı… Ağzı var dili yok…
Genel takım görüntüsü de bu şekilde, yani futbolcuların her biri diğerinden düzgün kişiliklere sahipler.
Fırat Gül’e sitem ederim… Oyununu beğenmiyorum… Hamle yaparken cesur değil… Garantici…
Ama karakterli oyuncuları bir araya getirme konusunda ise hakkını teslim etmek zorundayım.
Arkadaşlık kimyası adına gerçekten iyi bir takımımız var.
Eksiğimiz, gelgitli oyunumuzdan vazgeçmek.
İyi başladığımız maçları zahmetli bitiriyoruz.
Bunu sorgulamak zorundayız.
Takım savunmasında zaman zaman verdiğimiz genişlikler nedeniyle anlamsız pozisyonlar gördük, goller yedik.
Emre Nefiz diyordum…
Bilekleri çok yumuşak, teknik yani… Merkez orta sahada belki temas eksikliği yaşayabilir ama oyun zekası ile ilgili bir sorunu olduğunu düşünmüyorum.
Şu da var… Temposunu bulmuş değil.
İlk antrenmanlarında yüksek tempo nedeniyle şaşkınlık yaşadığını kendisi de izah etti zaten.
İnşallah o da, Alihan da, Kırklareli'nden aldığımız orta saha oyuncusu Mert Çölgeçen de fayda sağlar.
Ama bu takım santrfor çağırıyor.
Engin Koyun başkan her ne kadar “Ligin en iyi hücum hattı bizde” dese de, santrfor çağırıyor.

MERTAN VE HAZARHAN

Tek tek futbolcu analizi yapmanın gerekli olduğunu düşünmüyorum.
Hepiniz futbolcularla ilgili yeterli bilgiye sahipsiniz zaten.
İki futbolcu ile ilgili parantez açmak istiyorum. Bu isimler Mertan ve Hazarhan…
Mertan’ı özellikle Isparta maçında çok beğendim.
Çok çabaladı, iyi de pozisyonlara girdi.
Ancak bu futbolcu son vuruşlarda sezon başından beri enteresan bir basiretsizlik yaşıyor.
Zaman zaman boş koşu yapıyor ve kendini yoruyor.
Niyetinden kesinlikle bir şüphem yok, kendisini kanıtlamaya çalışıyor da olabilir ancak oyun düzenine adapte olması şart.
Hazarhan… O da kampta çok formdaydı…
Sezonun ilk yarısının sonlarına doğru biraz daha özgüveni yerine gelmişti.
Kampta ise sistemin içindeki bir futbolcu gibi olduğunu gösterir nitelikteydi.
Isparta maçında sakatlanana kadar, penaltı yaptırdı, 3 net pozisyona girdi, dahası 2 kez adam eksilterek kendisini ceza sahasına soktu.
Kocaelispor, ceza sahasına dalma teşebbüslerini sezonun ilk yarısında çok faaliyete sokamıyordu.
Hazarhan “Ben bunu yaparım” diyebileceği bir zamanda sol arka adalesinden sakatlandı.
Maçı birlikte izlediğim Belediye Derincespor’un antrenörü Hamza Mutlu kardeşim devre arasında “Hazarhan kendisini patlatmazsa iyi” dedi.
Hazarhan da, Mertan gibi kendisini göstermek için ekstra yüklendi ve arka adalesini yırttı.
Geçmiş olsun inşallah.
Genel manada yorumlamak gerekirse Antalya kampında iyi sinyaller aldığımı belirtmeliyim.
Ancak Kaptan Yalçın’ın dediği gibi…
Gerçek olan ligdir…
Kimse sana kırmızı halı ile kaleyi açmıyor…