Doktor bu ne?

Cem Yılmaz’ın meşhur cips reklamının bir repliği?

Ben de bu başlığı son yenilgi üzerinden okuyorum.

Kocaelispor’un Ümraniye ile bırakın yenilgiyi, berabere bile kalacağını düşünen kişi yok denecek kadar azdı.

Maç öncesi rakip ile ilgili ince sinyaller verdik.

Geçen haftaki Yeşil Siyah programında da Ümraniye’nin sıkıntı çıkaran bir takım olduğunu da vurguladık.

Özellikle Ömer Çelik kardeşim üzerine basarak konuştu.

Tamam, zorlanacaktık ama ben de böylesi bir skor asla beklemiyordum.

Bir de bu takım bize hep lanetli geliyor.

2 sezon önce burada 3-0, orada 1-0 yenilmiştik.

Şimdi de 3-0… Yani bizim bu takıma golümüz dahi yok.

Geçen haftaki skorlara baktığımızda Bandırma ve Bodrum, alttaki takımlara kaybetti ve biz de Giresun’u yenince kaymak gibi bir haftayı geride bıraktık.

Cuma mesaisi öncesi umutlar oldukça fazlaydı.

8 binden fazla maça gelen taraftar hiç fena değildi.

Evet, bir süre sustuk, izledik, tıkandık ancak yine bir şekilde oyun içinde kaldık.

Heee, eskiye göre düşüş var mı? Kesinlikle… Ancak bunu aşarız…

Neticesinde hafta içi maçıydı ve her zamanki gibi trafik yoğunluğundan ötürü 8 bin taraftarı ilk yarının sonlarına doğru bulabildik.

Bu arada bir şikayet geldi. Güney kale arkası tribünlerinin oralarda aydınlatmanın olmadığını ve taraftarın stada zifiri karanlıkta girdiğini söylediler.

Bu statta dert bitmiyor ki.

Yine de zorlukları aşarak stada koşan 12. adama teşekkür etmemiz lazım.

Ümraniye maçının genelinde takımın üzerinde anlamsız bir agresiflik ve futbolcuların üzerinde değişik bir baskı vardı.

Özellikle ilk golün ardından takımın üzerindeki gerilim anlatılır türden değildi.

Tabii ki atmosferin yoğunluğu, baskısı ve futbolcuların da yediği golün karşılığı hemen verme düşüncesi oyun içi dengesizlikleri beraberinde getirdi.

İlk iki gol de hızlı ataklar sonucu geldi.

Özellikle ikinci gol şampiyonluk kovalayan Kocaelispor ile hiç ama hiç bağdaşmadı.

Maçın kırılma anı, yıllarca hakemim diye gezen ancak futbolla yakından uzaktan bir alakası olmayan Kutluhan Bilgiç’in VAR’da, 10 santimden izlediği penaltıyı çalamamasıydı.

Emin olun 55’te skor 2-1 olsa o ateşe Ümraniye dayanamazdı.

Zaten Kutluhan Bilgiç’in adını ilk gördüğümde “Eyvah” dedim. Hatta maç öncesi uyarı haberi girecektim ancak birileri gönderir, haberi okur, bize ıstırap olur diyerek geri çektim.

Bir daha bu hakem Kocaelispor maçlarına atanmaması lazım…

Çünkü bizim tribünler unutmaz… Sabri Çelik, Fatih Tokail vs…

Bizim Aziz Emre takımda eksik olan bölgeleri güzel toparlamış.

Ben de destekliyorum. Merkezde kırılmamalıyız, kanatları daha etkin kullanmalı, savunmada da kolay geçilmemeliyiz.

Yoksa tempomuz, kalitemizin yanında coşkuyu da arkaya aldığımızda Barcelona’ya bağladığımız doğrudur.

Ümraniye yenilgisi bizim iç sahadaki anlamsız gerilimimizin yarattığı bir kayıp olarak cebe girdi.

İçeride Manisa’ya kaybettik, Gençlerbirliği ve Erzurum ile de berabere kaldık.

Takım deplasmanda 6’da 5 yaparken (Sadece Eyüp’e yenildi) içeride 8 maçta 4 galibiyet, 2 beraberlik ve 2 de yenilgi aldı.

Tarihinde, özellikle sahasındaki güçlü oyunlarıyla rakiplerini perişan eden Kocaelispor’un bu sezonki iç saha durumu ayrıca sorgulanmalı.

Bir önceki yazımda bir grup taraftarın bir anda coşkusunu kaybedip futbolcuları linç etmesinin çok yanlış olduğunu vurguladım.

Al bak, Ümraniye maçında hemen devreye girdiler.

Harun bu yüzden devre dışı kaldı… Bir ara Atila’ya sarmışlardı… Bu maçta Barış Alıcı için uğultu sesi yükseldi ve Oğuz infaz edildi!

Gerçekten olacak iş değil. Oğuz bu takımın canını dişine takan en yoğun maç için duygusu yaşayan futbolcularından.

Evet, ortaları istediği gibi olmadı, tribüne dönmesi ve cevap vermesi de yanlıştı.

İyi de anında insanı yok etmemiz mi gerekir!

İnanın bu konuda üzerimize yok!

İstiyoruz ki her zaman her şey ultra olsun, muhteşem görünsün.

Öyle bir dünya yok ki.

O zaman City ile Bayern ile oynayalım…

Neyse ki maç sonunda olay tatlıya bağlandı ve tribünler tüm takımı bağrına bastı.

Yaşananların görüntülerini de pazartesiden itibaren paylaşacağım.

Malum felaket bir yoğunluk yaşıyorum. Hem gazete hem de TV için haber hazırlamak, derlemek zaman alıyor.

Yine hafta arasında Iğdır’da oynayan Mesut Özdemir, İsmet, Tahir ve Hasan Hatipoğlu ile yaptığımız özel röportajları izleyeceksiniz.

Özellikle Mesut Özdemir konuşurken inanın gözlerim doldu. O’nun Kocaelispor ve Kocaelisporlular için düşüncelerini de okuyacaksınız.

Cumartesi günü Bandırma’dayız Allah’ın izni ile…

Siz bakmayın adamların Şanlıurfa ve Tuzla kayıplarına.

Şanlıurfa’da futbol mucizesi yaşandı, Tuzla maçında da futbol namına bir şey yoktu.

Berbat bir zemin üzerinde değişik bir hakemle oynadılar.

O yüzden bu iki kayıp bizim gözümüzü boyamasın.

En kötü, yenilmeden İzmit’e dönmeliyiz.

SON DAKİKA HABERLERİ

Erdem Övüç Diğer Yazıları