Halil Umut Meler!
Tolga Şanbay hoca ile Ömer Faruk Güler kardeşim ile Yeşil Siyah programının devre arasında yaşandı lanet olay!
Uzun uzun konuştuk, tepkimizi dile getirdik. O bolümün videosunu da yayınladım.
Faruk Koca (Başkanmış güya)ve saz ekibi maçın ardından Halil Umut Meler’e saldırdı.
Bu maçın dördüncü hakemi bizim Tolga Güldibi’ydi.
Ne yazık ki başkanı olduğu kulüp Ankaragücü’nü de rezil rüsva etti. Kendisi ve ailesini zaten yerin dibine soktu.
Bırakın onu, dünyaya rezil olduk!
UEFA bu konuyu sürekli kaşıyacaktır.
Koca ve saz ekibi şu an Sincan Cezaevi’nde!
Umarım kaloriferleri çalışmıyordur!
Beyaz duvarlara bakıp bakıp günün geçmesini bekliyor.
Eğer Koca ve yanındaki tayfa 3-5 gün yatıp çıkarsa yazıklar olsun.
Onların ailesi, anası, babası o suratlarını görsün!
Aslına bakıldığında ülkenin çeşitli yerlerinde kendimi bildim bileli hakemlere saldırılar gerçekleşiyor.
Ali abi de Bülent de sürekli olaylı maç görüntüsü getiriyor.
İnanın bıktım yayınlamaktan.
Son olay çok göz önünde ve bir Süper Lig maçı olduğu için infial yarattı.
Düşünün yerde tekmelenen hakem 10-15 gün kadar önce Lazio – Celtic, Kasım başında da Real Madrid Braga maçını yönetti.
10 gün kadar önce de bebeği dünyaya geldi.
Yemin ederim yazarken bile sinirden elim ayağım titriyor!
Kamuoyu baskısının da etkisi ile Koca ve ekibi şu an içeride.
Ak Parti’den aynı saatte ihraç oldu zaten.
Bu insanlar içerde bol bol kitap okumalı ve eğitilmeli!
Bakın… Hakemin Süper Lig’i, amatörü olmaz…
Hakem hakemdir ve her şeyden önce insandır.
Ancak ülkenin demografik yapısı, şuuru, kültürü düşük olduğundan ve Vandalizm ile beslendiğinden saldırganlık seviyemiz çok yukarıda.
Programda da söyledim… Bu ülkenin psikolojisi bozuk… Hatta yerle bir…
Kimsenin kimseye saygısı, müdanası kalmadı.
İyice tembelleştik, duyarsızlaştık ve ana hedefimiz günü kurtarmak oldu!
İnanın bana iyiye gitmiyoruz. Yine inanın ki karambole yaşıyoruz.
Cehaletin kol gezdiği, mental rahatsızlıkların azdığı, cebinde 2-3 parası olanın siyaset üzerinden kolayca makam sahibi olduğu, saçma sapan bir hale büründük.
Yüzde 99’u Müslüman olan ülke nüfusunun yarısından fazlasının kumar oynadığı bir yer oldu Türkiye…
Futboldaki rant, insana dinini unutturdu.
Bahis üzerinden tonlarca paranın buhar olduğu, ya da bir anda zenginleşen insan sayısının arttığı, ancak fakirliğin de dip yaptığı ülkede hırslı adam bulmak zor değil ki?
Kulüp başkan ve yöneticilerinin o kulüpte koltuk sahibi olması için bir dizi psikolojik testten geçmesi lazım.
Bu makamlara işi bilenleri getirmek zorundayız.
Kelli felli, kalın ve etli enseli tiplerin etrafında kendini “Adam” sana yaratıklara izin verilmemeli!
Bir de şu var…
Maçlarda yapılan eylemlerin cezasını kulüpler neden çekiyor?
Başkanlar ve yöneticiler aralarında paylaşsın.
Öteki türlü ceplerinden para çıkmıyor çünkü TFF, cezaları kulüplerin gelirlerinden düşüyor.
Eski futbolcu, şimdinin futbol yorumcuları adeta kulüp amigoluğuna soyundu.
Eski hakemler de kendi camialarına saldırarak kulüplere yaranmak için sıraya girdi.
Kulüp yönettiğini düşünen başkanların sırf kendi camiasına şirin görünmek için girmedikleri kılık kalmadı.
Ve her seferinde tek sorumlu sadece hakemler oldu.
Hakemlik bu ülkede tükenmişti zaten. Şimdi hepten bitti!
Bas bas bağırdık… Hakemleri bitirenler de bu zihniyettir!
Korkak makam sahipleridir. Hakemlik yapmak artık ateşten gömleği giymek gibi oldu bu ülkede.
Hakem sayısı gittikçe tükendi…
Kocaeli’de de geçen hafta iki maç, sahaya 3 hakem birden gelemediği için iptal edildi.
Futbolda her şeyi ellerine yüzlerine bulaştıranlar, deri koltuklarında, ellerinde viski kadehleri, koca ağızlarında purolarla ahkam keserken acaba hangisi Halil Umut Meler’in yaşadığı travmayı sahiplendi, hangisi Meler’in ailesini düşündü.
O kadar ağır konuşasım var ki..!
Çok büyük geçmiş olsun Halil Umut Meler…
Faruk Koca ve sevenleri… Ülkeyi dünyaya rezil ederek nasıl bir halt ettiğinizi acaba idrak edebildiniz mi?
Bunun vicdan lazım ve sizde bunun zerresi yok!
Şimdi Sincan Cezaevi’nde bol bol birbirinize kına yakarsınız artık!