Nereden başlasak, nasıl anlatsak?
Sözlerime 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’mımızı en içten dileklerimle kutlayarak ve Ankara’daki hain terör saldırını kınayarak başlıyorum.
Sözlerime 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’mımızı en içten dileklerimle kutlayarak ve Ankara’daki hain terör saldırını kınayarak başlıyorum.
Şehitlerimize ALLAH (CC) rahmet diliyorum.
101 yıllık bu cumhuriyeti bizlere hediye eden, dünya lideri, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle anıyorum.
Malum… Konumuz Ankaragücü maçı…
Ankara’ya net galibiyet parolası ile gittik.
Çok güzel bir ortam bulduk.
Saha dışında ve içinde iki takımın dostuğu ülkeye örnek olacak türdendi.
Maç öncesi içimde bir tedirginlik vardı.
Çünkü takım hafta arasında antrenmana bile çıkamayabilirdi.
Nedeni tabii ki mali konulardı.
Kaptanlar ile yönetim arasındaki toplantının ardından antrenmana çıkıldı.
Aslında içerideki sıkıntının farkındaydık, sokağa bir şey anlatmadık.
Çünkü bazı şeyler içeride kalmalıydı… Kısacası saklamak zorundaydık.
Skor yorumu yapmayı asla sevmem, maç öncesi düşüncelerimi iletmeyi öne çıkarırım.
Ben bu maçtan hayli çekiniyordum.
Biz antrenmana bile çıkarken iki kez düşünürken, Ankaragücü Milli maç arasında 9 günlük kamp yaptı, geçen hafta lige havlu atmış Yeni Malatya’yı mağlup ettiler.
Yeni hocaları Kenan Koçak takımın liderlerine birebir dokundu, onlara özgürlük verdi ve özgüven inşa etti.
Kısacası Ankaragücü, fiziksel olarak bilemem ama mental açıdan Kocaelispor’un çok önündeydi.
Saha içine dönersek…
Özellikle kendi sol kanatlarından yani Shultz ve Varga üzerinden yüklendiler.
Kesinlikle beklediğimiz bir girişimdi.
Yeşil Siyah programında Arda Musaoğlu, bizim sağ kanattaki, Ahmet Oğuz ve Barış Alıcı’nın zor bir gün geçireceğini vurgulamıştı.
Dediği de oldu…
İkinci yarıya Barış yerine Beridze ile başladık.
Aslında iki kez beraberliği yakalasak da takımı ikinci bölgede tuttuk, hatta oyunu da verdik.
İstanbulspor maçı taktiğine geçtik. Mendes skor 2-2’yken güzel bir pozisyon buldu, kesinlikle maçın kader anıydı.
Birkaç dakika sonra amatör liglerde bile yenmeyecek bir golle 3-2 geriye düştük.
Yine, Yeşil Siyah programına öne çıkardığımız Chepas’ın ne kadar güçlü bir kanat oyuncusu olduğunu hep birlikte izledik.
Derken, oyundan çıkacak mı çıkmayacak mı diye kendisinin bile tereddüt ettiği Efkan’ın golü maçın skorunu tayin etti.
Maça dair saha içi ve dışı anlatılacak çok şey var.
Özellikle Yusuf Cihat’ın oyundan çıkması ile geçişleri rahat yaptırdığımız gibi merkezden ofansa top taşımakta sıkıntı çektik.
Tabi bu yenilgiyi “Yusuf Cihat çıktı” diye okursak çok eksik yapmış oluruz.
Bu detay yenilgiyi yüzde 5 bilemediniz 10 etkiler.
İşin temel nedeni futbolcuların kopukluğu ve maçın içinde fazla kalamaması, bilakis Ankaragücü’nün ise bu maçı “Diriliş” maçı olarak görmesiydi.
Hafta arası mali bir dokunuş gerçekleşecektir.
Gözler, üzülerek söylemeliyim ki bir kez daha Tahir Büyükakın’a çevrildi.
Ankara maçına takılı kalmamalıyız ve Karagümrük maçına acilen odaklanmalıyız.
Rakip son 6 maçta 5 galibiyet aldı.
Sezon öncesinde Kızılcahamam’daki hazırlık maçında da İstanbul takımını beğenmiştim.
25 maç oynama ve atacağı 15 gole 50 bin bonus, kendisine de 200 bin olmak üzere toplam 250 Bin Euro’luk maliyeti ile gözümümzün içine baka baka gol atan, 10 maçta 9 kez fileleri sarsan Wesley başta olmak üzere, Camacho, 22 yaşındaki Göktan ile 10 numaralı Dovedan’a önlem aldık mı bu maç hasarsız atlatırız.