Şimdi sıra Ertuğrul Sağlam ve futbolcularda!
Göztepe ile oynanacak olan maç öncesi deplasman yasağının neden geldiğini kısaca özetleyeyim. Malum, futbolda yazılı olmayan bir kural var. Dostumun sevmediğini ben de sevmem… Bu olay ne kadar doğru? Bizim Göztepe ile alıp veremediğimiz ne olabilir? Koca bir hiç! Yani Sakarya ile Göztepe ile arasında yakınlık varsa var… Bize ne? Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan gereksiz didişme İzmir emniyetini tedirgin etti ve İl Spor Güvenlik Kurul “Gelmesinler” dedi. O zaman Adana Demir, Antalya ve Çorum da Göztepe ile muhatap olmasın. Böyle iş mi olur? Bakın… Artık futbolu bu şekilde okumaktan vazgeçin ve biraz şu aklı saha için verin. Saçma sapan düşünceler nedeni ile gelişemiyoruz ve kısır döngü içinde herkes boğulup gidiyor. Kaç gündür yasağın kalkması için mücadele edildi. Neden? Neden insanlara gereksiz mesai verdik, neden kendi zamanımızı yedik?
İşte hep bu gelişememekten! Dar tribün zihniyetsizliğinden ve gereksiz, mantıksız, yakışıksız kalıplardan!
YANLIŞ DÜŞÜNÜYOR
Şimdi Ertuğrul hoca önceki gün “Kaostan beslenen insanların olduğunun farkındayız” dedi ya… Asıl farkında olunması gereken konu tribünlerdeki çocukça kafaların oluşturduğu kaostur. Şu da var… Kocaelispor’da başarısızlıktan beslenen bir grubun olduğunu da düşünmüyorum. Bu kolaycılıktır, saha içindeki eksiler üzerinden farklı bir algı yaratma yöntemidir. Bu şehirde ve tribünlerde Kocaelispor’daki eksiler zaman zaman sert reaksiyona maruz kalabilir ancak bu reaksiyonun temelinde takımına aşırı bağlılık ve geçmişte yapılan bir dizi hata sonrasında yaşanan badirelerin, açılan mental yaraların taraftar üzerinde yarattığı obsesif yaklaşım vardır. Bu tribünlerin diline hakim olmadığı için üzerine fazla gitmek istemiyorum ve Ertuğrul Sağlam’ın bu cümlesine en sadece yumuşak tabirle katılmıyorum.
ABARTMAMALIYIZ
Ertuğrul Sağlam, kim ne derse desin markadır ve ona şehrin de şu açıdan da sahip çıkması gerekir. Ertuğrul hocanın yarattığı vizyon ve rakip üzerindeki psikolojik baskısı takımın her daim menfaatinedir. Adam inanılmaz efendi ve kimlikli… Oyun çeşitliliği, kadro sabitliği ve hamlelerdeki noksanlığını hepimiz tartışabiliriz, bu en doğal hakkımız. Ancak küçük düşürücü, hedef haline getirici söylemler asla kabul edilemez. O yüzden eleştirimizi saha içindeki ürüne yapalım ki bu eleştiriler karşılık bulsun.
MAÇIN ÖNEMİ
Göztepe maçındaki kadro seçimi, oyun içindeki hamleleri ve takımın göstereceği duruş sezonun devam eden süreci açısından kıymet arz ediyor. Göztepe maçında alınacak galibiyet, Çorum maçında minimum 15-20 bini tribüne yığar… ALLAH (CC) korusun aksi bir durumda ise o hafta geçmek bilmez. Şehir olarak uzun bir süre sonra Kocaelispor etrafında birleştik ve deplasman yasağını hep birlikte kaldırdık. Bu konuda asla kimseyi diğerinin önüne geçirmem, kimsenin hakkını diğerinin üzerine çıkarmam. Benim için Tahir Büyükakın’ın girişimi ne kadar önemliyse, Can Dede’nin, Körfez Mustafa’nın duaları da o kadar önemlidir. Basın olarak da yekvücut pozisyon aldık. Selim ağabeyi, Ömer Çelik’i, Ömer Faruk’u, Gökhan’ı, Furkan, Ali ağabeyi şu açıdan kutlarım… Sakin kaldılar ve oyunu kuralına göre oynadılar. Tek sıkıntı Engin Koyun’un “Yasağın kalkması zor” açıklamasıydı çünkü bu açıklama Engin Koyun’u ofsayta düşürdü. İnsanın aklına “Demek ki o da yasağın kalkacağına inanmıyordu” yorumunu getirdi. 2 gündür gizlilik için yürüttüğümüz bu konunun öğlen saatlerinde resmileşmesini de İzmir Valiliği’nde görevli bir personelin söyleminden öğrenmek de bizim için değişik bir habercilik oldu.
HEDİYEYİ VERECEKLER
Toparlamak gerekirse… Yasağın kalkması ile ilgili dertlenen herkes sağ olsun var olsun. Şimdi top Ertuğrul hoca ve futbolcularda. İzmir’deki 1000 askerimizin yaratacağı etki ve Kocaeli’deki yüz binlerin enerjisi ile son 5 maçını gol yemeden kazanan, son 7 maçta sadece 1 gol yiyen Göztepe’yi mağlup edip şehre gelecek olan yeşil siyahlı takımımız bize en güzel hediye olan 3 puanı verecektir. Buna adım kadar eminim!