Üç maymun!

Geçen gün Atletico Madrid - Real Madrid maçının ardından bir paylaşım yaptım bu ve ülkedeki futbolun bitik olduğunu vurguladım.

Şanlıurfa maçında da görüldü ki futbol bu ülkeye fazla!

Akşam rezilliğin daniskası yaşandı ve bu tiyatro karşısında hepimiz bir şeyler seyrettik ve bu bir şeylerin adına futbol denildiğini öğrendik

Peki sen Kocaelispor olarak ne yaptın?

Kaleci kurtarmış, direkten dönmüş… Miş…müş…

Her hafta Yeşil Siyah programında bağırıyoruz.

Bu takım top mop oynamıyor!

Bana Gençlerbirliği maçının 45-65 ve Pendik maçının ilk yarısı dışında bu sezon adam akıllı bir futbol izletildiğini kimse söyleyemez.

Ertuğrul Sağlam’ın topu sürekli taca attığından da sıkıldım artık.

Sürekli ya hakem ya da rakip…

Şimdi de 2 haftadır “Rakipler son hafta kadrosuna 4’er 5’er adam ekledi, biz ise yapamadık” demeye başladı.

İyi de “Kadronun yüzde 90’ınını kurduk, yönetime teşekkür ederim” diye ben mi söyledim?

Eysseric ve Yalçın Kayan transferlerini bu takımın yapması gerekiyordu.

Ancak Eysseric, Recep Durul’un futbolcunun Türkiye temsilcisini kendi kafasına göre değiştirmesinden gelmedi, Yalçın ise “Maliyetli” diye alınamadı.

600 milyonluk olmuşuz ama maliyetli olan sadece Yalçın değil mi?

Arda Musaoğlu bu kentin en iyi spor yazarıdır… En iyilerinden birisi demiyorum, en iyisi diyorum.

Açın arşiv yazılarına bakın… Adam o günlerde resmen bugünleri tarif etti.

BİZ KOCAELİSPOR’UZ

Dedim ya… Hakem ve rakip…

Biraz da aynaya bakacaksın.

İşimize geldiği zaman “Biz Kocaelispor’uz… Camiayız… Herkesi yeneriz” işimize gelmediği zaman da “Hakem kötü, rakip yattı”

Hayır efendim… Bizim bir futbol aklımız ve anlayışımız YOK!

Çorum maçında Mesut, yaratana sığınıp çakmasaydı o maç da en iyi ihtimalle berabere bitmişti.

Pendik maçını 86’da kurtardık, Erzurum kilidini de zor kırdık.

BAL takımı görünümlü 1. Lig takımı Şanlıurfa bile bir ara top çevirmeye başladığında taraftar devreye girdi de deplasmanda gol atamayan bu acemi takımı hataya zorladı.

Uzatmalarda adamlar iki net pozisyon buldu. Kayode’nin şutunda Gökhan iyi yer tutmasa bugün o 1 puanı göremeyecektik.

ERKAN SÖZERİ ŞAŞIRMIŞ

Şanlıufa’nın hocası Erkan Sözeri…

Hocam sen hocalık falan yapma ne olur! Gerek yok yani…

Maçın katleden, şuurunu kaybeden ve adına hakem denen birisi için, bizim Tolga Güldibi üzerinden yürüyüp “Hakemi öpüp başımıza koyuyorum” dersen senin futbolu bildiğinden şüphe ederim.

Şimdi sen çok iyi biliyorsun ya…

Atletico Madrid - Real Madrid maçında Atletico Madrid’li adama çıkan kırmızı karta bir bak, bir de senin Aly Malle’nin gördüğü kırmızı karta bak!

Bilinç altındaki kirliliği giderirsin belki!

Heee… Senin Kırgız kalecinin yediği ilk iki gole de bak… Sonra “Kocaeli Bölgesi” deyip algı ortaya koyup Tolga Güldibi’yi önümüze at…

Tolga Güldibi bu ülkenin yetiştirdiği “En Delikanlı” hakemlerin başında gelir.

Ama sen ve senin gibilerinin bunu anlaması kolay değil çünkü sürü algısından sen de nasibini almışsın!

Emin olun… Şanlıurfa maçı kaybetseydi Erkan Sözeri hakem Metoğlu’nu yerin dibine sokacak, Şanlıurfa yönetimi bu sabah itibari ile TFF’ye yürüyecekti.

Ama hep hamaset, hep kelime oyunu!

Bir lafım da Muhammed Gönülaçar’a…

Bu kentin ekmeğini yiyen, suyunu içen birisi maçta başrol oyuncusu gibi oynadı da oynadı…

Milleti, ortamı germek adına elinden geleni ardına koymadı!

Bu haller Muhammed’e hiç yakışmadı… O kadar da severim kendisini ancak kendisini çok bozdu!

İşte buna sinirleniyorum.

Atacaksın, yeneceksin, ardından adamların çaresizliklerini izleyeceksin!

Büyük fotoğraf şu…

Suç bizde!

BÜYÜKAKIN!

Tahir Büyükakın geçen gün antrenmana geldi “Siz topunuzu oynayın, gerisine karışmayın” dedi.

Ulusal lisans için 22 milyonluk bir ödeme vardı, bu karşılandı ve evrakları güç bela çıkardık.

Ancak bu takıma ödeme falan yapılmış değil.

30 Eylül yani düne kadar 100 milyon ödenmesi lazımdı.

E yok! Yarın çıkıp biri bizi TFF’ye verse Tahir Büyükakın’ın “Siz topunuzu oynayın, gerisine karışmayın” cümlesini hatırlatmaz mıyız?

Bu arada verilen ya da verileceği belirtilen o paralar benim param, şehrin parası yani.

50 kez dedim bunu…

Şehirdeki her şeyi kontrol altına almak, her şeyden haberinin olması için özel bir çaba sarf etmek nedir?

Zaten gazeteleri ve basın kuruluşlarını istediği gibi dizayn etti ve şehirde basın adına bir şey bırakmadı şimdi de Kocaelispor’u dizayn etmek gibi bir hale büründü!

Ertuğrul Sağlam’ı kendi istediği için özel olarak getirtti…

Sakarya maçı biter bitmez Recep Durul ve iki yönetici Sağlam’ı apar topar Viaport’tan İzmit’e ışın hızı ile taşıdı.

Hocayı belirle, başkanı belirle, genel kurulda çıkmayı düşünen başkan adayına şerh koy, yönetimi belirle, topçuların alınması için hocaya tam yetki verdir…

Eee… Nasıl olacak…

Kocaelispor Başkanı ve yönetimine kimsenin bir ihtiyacı yok ki!

Bırakın Tahir Büyükakın Kocaelispor başkanlığı da yapsın!

AĞZINA BAKMAMALI

Programlarda yine üzerinde durduğum konulardan birisi de bu.

Bu kentin kulübü yani Şanlı Kocaelispor, “Büyükşehir Belediye Başkanı” ne diyecek diye onun ağzına bakmamalı!

Adı bugün Tahir Büyükakın yarın Ahmet, Mehmet… O koltuğa oturanların işaretleri ile bu kulübün kaderi çizilmemeli!

Bu kadar küçük ve dar bir şehir miyiz biz?

Hani en fazla vergiyi verendik hani ülkenin sayılı zenginleri bu kentteydi?

Hani..!

Bu ortamın sağlanması için emeği geçenleri tebrik ederim, emellerine ulaştılar!

Deminki büyük fotoğrafı yineliyorum.

Suç bizde…

HESAP SORULAMIYOR?

Recep Durul ve yönetimi, tam yetki ile donatılan Sağlam’ın ne karşısına dikilebiliyor ne de ondan hesap sorabiliyor…

Çünkü “Tahir Büyükakın kendilerine kızar!”

Dün “Ertuğrul Sağlam gitsin” diye can atanlar bugün “Büyükakın ile arası iyi” diye can ciğer kuzu sarması oluyor.

Duruş problemi olanlar mesajın kime gittiğini çok iyi biliyor.

Hanımlar beyler…

Kocaelispor bu değil… Kocaelispor’un adı bu da değil… Bu kulüp bu şekilde okunmamalı, okutulmamalı.

Kocaelispor şehrin ise şehir hesap sormalı…

Sormayacaksa da herkes üç maymunu oynamaya devam etsin!

SON DAKİKA HABERLERİ

Erdem Övüç Diğer Yazıları