Panzerlerden net mesaj!

Almanya’da düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası’nın açılış maçı ev sahibi Almanya ile İskoçya arasında oynandı.

Turnuva öncesi Almanya’nın teknik patronu Nagelsmann ile Almanya milli takımı tartışılıyordu.

Özellikle Türkiye’ye yenildikleri maçın ardından düşündürüyordu.

Kim ne derse desin Almanya her zaman turnuva takımıdır, ayrıca özel maç ve turnuva maçları kıyas edilmemeliydi.

Nitekim İskoçya karşısında bunu tüm dünya gördü.

Almanya, bireysel ve takım anlamında pas rekoru kırdı, özellikle Kross resital sundu ve sıfır pas hatasıyla rekor kırdı.

Oyunu tamamen rakip sahaya yıkan, takım boyunu 25 metrelere kadar düşüren panzerler, dönen boş topların tamamını topladı.

Nagelsmann maç öncesinde “Rakibimiz ofsayt taktiğiyle oynadığı için çok alan bulacağız” demişti… Öyle de oldu.

Bir parantez de İlkay Gündoğan için açmak lazım.

Son derece etkili ve tempoluydu. Çok kıymetli olan savunma arasına ve arkasına gol koşuları yani penetrasyonlar yaptı.

İlk golde Kross, kanat beki Kimmich’e, rakip sol beki arkasına doğru nefis bir pas attı. Kimmich ters kanatta oynamasına rağmen içeri kat ederek yay üzerine koşu yapan Florian Wirtz’e asist yaptı, Wirtz de temiz bir vuruşla 19. dakikada golü buldu.

Golden sonra oyunu iyice güçlenen ve tempoyu daha da arttıran panzerler, Kross’un nefis geçiş pasında güzel bir atak buldu. İlkay harika bir dönüşle kalabalık arasında çok ince bir pas vererek Havertz’i kaleci ile karşı karşıya bıraktı, Havertz hafif çapraza doğru topu kontrol edince içeri kat ederek çalım attı, pasında Musiala rakibini çok iyi yanılttı ve fark 2’ye çıktı.

Hiç skora bakmayan Almanlar tempoyu ve momentumu ellerinde tutarak saldırmaya, oynadıkları oyundan keyif almaya, keyif vermeye devam ettiler.

Yine organize bir atakta, Kimmich gol bölgesine koşu yapan İlkay’a pas verdi. İlkay’ın kafa vuruşunda top kaleciden döndü, dönen top yine İlkay’a geldi ve İlkay golü atacakken kendisine net kırmızı kartlık bir müdahale yapıldı. Allah korusun ayağı kırılabilirdi. Penaltı ve kart doğruydu. Penaltıdan skor 3-0 oldu.

Devreye 3 farkla gidildi, rakip bir kişi eksikti. İkinci devre oyuna giren Füllkrug ve Emre Can ile iki gol daha bulan Almanlar, Rudiger’in kendi kalesine attığı gol ile maçı 5-1 kazandı.

İskoçların kaleye tek şutu yoktu. Zaten golü de Rudiger kendi kalesine atmasa ceza sahasına duran toptan bir kez girmiş olacaklardı. Bu da turnuva rekoru zannederim.

Bir parantez de Musiala için açmak lazım. Genç yaşında bu turnuvaya damgasını vurabilir. Dengeli, zeki, topla hızlı, cesur bir oyuncu. Sorumluluk almayı da seviyor.

Turnuvanın mutlak favorilerinden birisi olan Almanya’da Şampiyonlar Ligi finali oynayan Emre ve Füllkrug, Sane ve Kross gibi yıldızlar sonradan giriyor!

Kadro derinliği ve seyirci avantajı ile Almanlar “Buradayım” diyerek herkese ilk maçın ardından sağlam bir mesaj verdi.

Maçın en önemli analizi topun 100’de 65 Almanlar’da olmasına rağmen İskoçlardan 3 km daha fazla koşmalarıydı. Bu da saha içinde ne kadar hareketli olduklarını gösteriyor.

Maç farka gitmesine rağmen Rudiger’in her topa nasıl konsantre olduğunu, pas verdikten sonra nasıl boşa çıktığını, atağa çıkıp şut denediğini, golden sonra Musiala’yı nasıl kucakladığını, gençleri nasıl sahiplendiğini gördük. Arda’nın kankası olan Rudiger tüm oyunculara örnek bir karakter gerçekten.

İskoçlar için analiz yapabileceğimiz bir maç olmadı.

Bu şekilde oynamaya devam ederlerse çok pozisyon verirler ve zorlanırlar.

Gün içinde oynanan maçlarda favoriler kazandı.

İsviçre, Macaristan’ı 3-1, İspanya, Hırvastistan’ı 3-0 ve İtalya da Arnavutluk’u 2-1 mağlup etti.

Turnuva, umarım bu maçlarda olduğu gibi tempolu, keyifli ve bollü geçer.