Türkiye, Çekya maçını nasıl kazandı?

Avrupa Futbol Şampiyonası heyecan içinde sürüyor.

Gruptaki son maçımızda Çekya karşısında 3 puanı aldık ve son 16’da turda Avusturya ile eşleştik.

Maçı analiz edelim isterseniz.

Çekya mücadeleye 3-4-2-1, biz ise 4-3-2-1 düzeni ile çıktık.

Rakibimize net galibiyet lazım olmasına rağmen, savunma ağırlıklı oynadılar. Biraz şaşırdım açıkçası. Demek ki sabır oyun planlarının bir parçasıydı.

Top bizdeyken Çekya savunması ikinci bölgede bekledi.

Yetenek anlamında çok kısıtlı bir takım oldukları için biraz da mecburiyetten bunu yaptılar.

BARIŞ ALPER DOĞRU KULLANILDI

Doğru kadro tercihi yapıldığında, oyuncularımız doğru mevkilerinde oynatıldığında takım ve bireysel olarak performansımız artıyor.

Çekya’nın düzeni tamamen önde kaybedeceğimiz toplarla hızlı çıkarak ve duran toplardan gol bulmak arzusundaydı.

Özellikle Barış Alper’in gerçek yerinde oynamasıyla birçok kanat varyasyonuyla net goller kaçırdık, bu oyuncunun gollük paslarını değerlendiremedik.

Çekya’nın henüz 20. dakikada 10 kişi kalması maçın kesinlikle kırılma anıydı.

Ancak buna rağmen çok fazla pozisyon bulamadık.

Arda’nın ve Hakan’ın ceza sahası dışından şutları, bir de Ferdi’nin altı pasta Arda’ya gollük pası sonrası Arda’nın şutu aklımda kaldı.

Bir pozisyonda eksik yakalandık, Çekyalı futbolcu çaprazda Mert’le karşı karşıya kaldı ancak Mert kalesinde büyüyerek mutlak golü önledi.

TOP İP GİBİ GİTTİ

Kenan ve Salih devreye sarı kart ile girdi.

Açıkçası rakip de 10 kişi kaldığı için devrede Kaan-Salih, Kerem-Kenan değişikliği bekledik.

Sadece Salih Özcan çıktı, Kenan ise ilerleyen dakikalarda oyundan alındı.

Kanattan Barış ile sol bek arkasına yaptığımız atakta Kenan vurdu, kaleci çıkardı.

O esnada kaleci sağ omzundan sakatlandı.

Dönen topta İsmail, kaptanımız Hakan’a pas verdi Hakan da sol çaprazdan gerçekten çok klas bir vuruşla ip gibi gönderdiği topu kalecinin solundan filelere gönderdi. “1-0”

Çekya mecburen daha da açıldı.

Rakibi eksik yakaladık ama hem final paslarını hem de gol vuruşlarını bir türlü yapamadık.

Özellikle öndeyken Barış’ın sağdan pasında Arda sağ ayağına doğru gelen topu şanssız bir şekilde ıskaladı.

YEDİĞİMİZ GOLDE BENCE FAUL YOKTU

Skor 2-0 olsa maç o dakika bitecekti. Ancak dönen top kalemizde gol oldu!

Bizim Çocuklar gerilimi seviyor!

Taç atışı sonrasında ceza sahasına doldurulan topa Mert ile rakibi yükseldi.

Top boşta kaldı ve golü yedik.

Pozisyon bence faul değildi. Rakip, Mert’in önündeydi, çok da kalın bir oyuncuydu.

Burada Mert’in topu yumruklaması gerekirdi.

Maç 2-0 olacakken bir anda 1-1 oldu. Haliyle takım üzerindeki baskı ve gerilim hayli arttı.

FİNAL PASLARI VE SON VURUŞLAR!

Çünkü Portekiz maçı sonrasında yazılanlar, anlatılanlar takımı da olumsuz etkiledi.

Yediğimiz golden sonraki her duran topta stres yaşadık.

Sonlara doğru çok daha fazla pozisyon bulabilirdik ama şampiyonadaki eksikliklerimizin başında gelen final pasları ile son vuruşlarda hatalar yaptık.

Santrfor değişikliği daha erken olabilirdi.

Cenk oyuna girdikten sonra ön alanda rakip stoperlerin kafasını karıştırdı.

Elinden gelen çabayı gösterdi ve uzatmada ona yakışan bir golle öne geçtik. “2-1”

Cenk burada gerçek bir 9 numara ile oynamanın önemini bir kez daha ortaya koydu.

SON 8’DE OLACAĞIMIZA İNANIYORUM

Kalan sürede Çekya’nın çabaları skoru değiştirmedi ve şampiyona tarihindeki istatistiğimize bir galibiyet daha ekleyerek 6 puanla gruptan ikinci çıktık.

Millilerimizi tebrik ederim.

Sıradaki rakip, şampiyonanın flaş takımı Avusturya oldu.

2 Temmuz’da bu kez Leipzig’de olacağız ve inanıyorum ki son 8 ülke arasında yer alacağız.

Ayrıca Gürcistan da sürpriz yaptı. Onları da tebrik ederim.

AVUSTURYA TURNUVANIN FLAŞ TAKIMI

Avusturya ve İspanya şu ana kadar turnuvada en güçlü oyun gücü olan iki takım.

Eksi yönleri savunmalarının açıklar vermesi.

Geriden oyun kurarak atağa başlıyorlar hatta sınırları zorluyorlar.

Önde de şiddetli baskı yapıyorlar.

Baumgartner, Sabitzer, Laimer, Arnautoviç gibi isimlere dikkat etmemiz lazım.

Merkezde Armautoviç’in boşalttığı alanlarda, savunma arasına ve arkasına çok sayıda koşu yapıyorlar.

Tempoları da üst düzeyde.

Ancak içimdeki his şu… Özel maçta fark yemiştik. 6-1’lik maçı diyorum.

Bu kez rövanşı alacağız! Çeyrek sıfır olsun bizim olsun…

Turnuva geneline bakınca favori kimi takımlar oyun olarak kendi seyircisi tarafından ıslıklanıyor.

Eğer bu turu da geçersek “En genç takım” olarak büyük sürpriz de yapabileceğimizi düşünüyorum.

ALLAH (CC) Bizim Çocuklara yeni zaferler ihsan eylesin!

SON DAKİKA HABERLERİ

Fatih Kurtoğlu Diğer Yazıları