Türkiye, Gürcistan’ı yendi, ama?
Guruptaki ilk maçımızda Gürcistan ile karşılaştık.
Maç hakkında yazılacak çok şey var inanın.
Maça rakibimiz 5-3-2 ile başladı.
Topun arkasında kalıp hızlı oyuncular ile ani atak düşündüler. Bunda da gayet başarılı oldular.
10’dan fazla geçiş hücumu ile kalemize kadar sokuldular.
Biz ise 4-2-3-1 dizilişi ile başladık.
Oyun başından ofsayttan sayılmayan gole kadar muazzam bir futbol ortaya koyduk.
Yaklaşık yarım saat yani…
Önde baskılar şiddetliydi, top bizdeyken sabırlıydık, set oyunu, olgun ve organize ataklar yaptık.
Sayılmayan golden sonra bir anda ikinci bölgede savunma yapmaya topu rakibe bırakmaya başladık.
NET KALECİ HATASI
Yediğimiz gole kadar top uzun süre rakibimizde kaldı ve gol adeta geliyorum dedi!
Sanki devreye kadar fişimiz çekildi. Yediğimiz golde o kadar kalabalık olmamıza rağmen rakibe vurdurduk, gerçi çok yavaş bir vuruştu, Mert ayakla topu rahatça kurtarabilirdi ama ne hikmetse yatarak kurtarmayı tercih etti. Net bir kaleci hatasıydı.
Devreye beraberlikle gidildi. İkinci devre oyuncu değişmedik ama pozisyon değişikliği yaptık.
Arda forvete geçti, Kenan ve Barış ile kanatlarda başladık.
Yine rakibi geriye yasladık, sabırlı bir şekilde pas yaptık, takım boyunu kısalttık.
Mert Müldür’ün jeneriklik golünden sonra bu kez Kaan’ın baskısıyla kazandığımız topta Arda, Mert gibi turnuvanın en güzel gollerinden birisine imza attı. Gerçekten mükemmeldi…
Arda önde sırtı dönük top saklıyor, adam eksiltiyor aynı zamanda 2-1 öndeyken rakibin direkten dönen topunda Samet’in yediği çalımdan sonra kademeye girip rakibi az da olsa rahatsız ediyordu.
Sahanın tempo ve etki anlamında en düşük ismi Orkun oyundan çıkar Arda ise onun pozisyonuna geçer diye düşünürken Arda ve Kenan çıktı, Merih ile Yusuf oyuna dahil oldu.
Kısacası Arda öyle ya da böyle kalmalıydı.
Oyun formatı olarak 5-4-1’e döndük.
Zaten bu değişikliklerden sonra baskıyı daha fazla yedik, Orkun ve Hakan ortada, Barış ve Kenan kenarlarda, Yusuf forvette oynadı. Zeki’nin ortasında Yusuf kafa vuruşunda gitti topu kalecinin üzerine vurdu. Golü yapsa uzatmalardaki gerilimi yaşamayacaktık.
Turnuvanın en genç takımlarından biriyiz…
BASKI YEDİĞİMİZ ANLARİ İYİ ANALİZ ETMELİYİZ
Baskıyı her zaman topla daha sakin kalan oyuncular sahadayken yapabilirsiniz.
Bu tür şampiyonalarda oyuna yapışacak hamleler ve aksayan oyuncuların yerine doğru oyuncuyu monte etmek önemli.
Bazen oyuncuyu değişmek yerine formatı değişmek veya oyuncunun yerini değişmek de çok önemli.
Mesela Barış kanata geçince çok daha etkili oldu… Mert’e net gol pası vardı, ayrıca defansa da katkısı önemliydi.
Genel olarak ilk golden ve sayılmayan gole kadar oyun gücümüz gayet iyiydi.
Baskı yediğimiz anları iyi analiz etmeliyiz…
İkinci devre oyuncuların yerlerini değişmemiz gayet doğru ve etkiliydi.
TAKIM SAVUNMASINDAKİ ŞİDDETİ ARTIRMALIYIZ
En önemli eksiğimiz baskıyı yediğimizde takım savunmamızı daha şiddetli yapamamamızdı.
Gürcistan’ın ani çıkışları karşısında merkezdeki temas yok denecek kadar azdı. İsmail Yüksek’in ne kadar önemli bir isim olduğu Gürcistan maçında da görüldü.
Sorumluluk alıp çabuk ve dikine paslarla hızlı oyuncularımızı buluşturmalıyız.
Önde topu daha fazla tutup geriye çok fazla yaslanmamalıyız.
Rakibin iki topu direkten döndü, Samet gole giden topu kafası ile kornere gönderdi.
Gerçekten verilmiş sadakamız varmış.
SANTRFORSUZ NEREYE KADAR GİDEBİLİRİZ?
9 numara eksikliğinde Cenk’in hamle oyuncusu bile olamaması futbolcu ve tabii ki Milli Talkım adına büyük bir soru işareti yaratıyor.
Merak ediyorum, Santrforsuz nereye kadar gidebiliriz?
Netice itibari ile 3-1’lik galibiyet iyi oldu.
Turnuvaya galibiyetle başlamak çok önemliydi. İlk 2 golümüz çok güzeldi. Bu şehrin bir evladı olan Kerem’i de attığı golden ve mücadelesinden ötürü kutlarım.
Arda Güler gibi bir dünya yıldızına sahip olmanın verdiği huzuru da detaylara eklemeliyim.
Eksiklerimiz tabii ki var. Bunları yukarıda biraz sıralamaya gayret ettim.
Umarım bundan sonraki maçları çok daha keyifli oynayarak kazanmaya devam ederiz.