Amacınız ne? Siz delirdiniz mi?
Türkiye ağır bir ekonomik buhranı toparlamaya çalışıyor. Ve bu buhranda en çok etkilenen tabi ki de halk oldu. Fiyatlar almış başını gidiyor. Kimisi çıkıyor, kafasına göre zam yapıyor. “Hop hemşerim ne yapıyorsun?” diyen yok. Doğru düzgün denetim mekanizmasını işleten yok. Piyasa, “Saldım çayıra mevlam kayıra” tadında, kim kimi koparırsa hesabında dönüyor.
Hal böyleyken bizim üretim aksiyonlarımızı daha güçlü tutmak, üreticinin önünü açmak en önemli gündemimiz olmalı.
Olmalı diyorum da, peki bunun ne kadar bilincindeyiz?
BALIKÇILAR İFLAS MI ETSİN?
Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından yeni bir talepler listesi hazırlanıyor. Bu hazırlanan listede 4 maddeden üçü tamamen Türkiye’de küçük balıkçıları yok etmeye hizmet ediyor. Bunu ben değil, sektörü bilen herkes söylüyor.
Olayı itirazlarla beraber kısaca özetlemeye çalışayım:
BALIKÇILARI KRİZE SOKAN MADDELER
Önce balıkçı esnafını krize sokan üç maddeyi sıralayalım:
1- Sıkma ağ kullanımının engellenmesi amacıyla alamana ve uzatma ağlarının minimum ağ göz açıklıklarının 24 milimetre olarak belirlenmesi, derinliğinin 22 metre ile sınırlandırılması.
2- Alamana ağları ile avcılığın 24 metreden sığ sularda yapılmasının yasaklanması
3- 15 Nisan-15 Mayıs tarihleri arasında her türlü su ürünleri avcılığının yasaklanması talebinin kabul görmemesi durumunda, alamana ağları ile avcılık yasağının da kaldırılmasının değerlendirilmesi.
SEKTÖR TEMSİLCİLERİ NE DİYOR?
Peki sektör temsilcileri ne diyor?
“Bizim bu ağlarla hamsi tutabilmemiz için ağ göz açıklığı 12 milimetredir. İstenen 24 mm ağ açıklığı ile bırakın hamsiyi, istavrit bile yakalayamayız.
Ağ derinliği 12 kulaç ile sınırlandırılırsa kışın tek bir balık bile tutamayız. 1 ilaçta balık yakalamak için 3 kulaç ağ derinliği olması lazım.
Alamana ağlarının 24 mm’den aşağı yasakladıkları zaman, 12 kulaç üzerinden bırakın hamsiyi lüfer, çinekop, palamut bile tutamayız.
Karadeniz’de eylül, ekim ve kasım aylarında bu ağlarla balık tutuluyor. Yasak gelirse balık tutma şansımız ortadan kalkıyor.
SİZİN AMACINIZ NE?
Türkiye genelinde binlerce aile, balıkçılık üzerinden hayatını devam ettiriyor. Alınması planlanan bu karar öncelikle balıkçı esnafını adeta yok etmeye yönelik bir hamle. Yahu sektör temsilcileri konuştuğum zaman, “Hakikaten vaziyet böyleyse, mevzu bahis kararları hayata geçirmek için bu millete düşman olmak lazım. Bu adamların derdi ne? Siz delirdiniz mi?” diye söylenmekten kendimi alamadım.
EY AVRUPA, BİZ ZENGİNİZ
Balıkçıları krize sokan bu kararlar onaylanırsa ne olacak?
Biz denizlerimizden geçen balıklara yol vereceğiz.
Elin Yunan’ı, İtalyan’ı, İspanyol’u gelecek ve bizim balıkçı esnafımızın tutmasına izin vermediğimiz balıkları tutacak.
Bu kararla başka ne yapmış olacağız?
Avrupa Birliği ülkelerine diyeceğiz ki, “Kardeşim biz enayiyiz. Kendi balıkçılarımızın kazanmasını istemiyoruz. Halkımız da çok zengin. Sen bu balıkları tut. Şokla. Kilosu 100 liralık balıkları gel bize 1.000 liraya sat.”
Yahu bu akıl karı değil, insani bir durum değil.
Sizin derdiniz ne, ben anlamadım.
Vatandaşı da bitirmeye çalışıyorsunuz, esnafı da.
Böyle absürt bir karar olabilir mi?
TEŞEKKÜR EDİLMESİ GEREKENLER
Öncelikle bu konunun Türkiye gündemine taşınması Kocaeli merkezli oldu.
CHP Kocaeli Milletvekili Harun Yıldızlı önceki hafta Karamürsel’e giderek balıkçı esnafıyla görüştü. Birkaç gün önce de balıkçılar TBMM’ye gidip sorunlarını anlattı. Sorunlar CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e de iletildi.
Bir diğer teşekkür ise Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a.
Başkan Büyükakın, balıkçı esnafının Türkiye çapında yaşacağı mağduriyet için Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile iki kez görüşmüş. Sektör temsilcilerinin sorunlarını ve yapılmak üzere olan hataları aktarmış. Büyükakın’ın Bakan Yumaklı ile görüşmeleri de sektör temsilcilerine umut olmuş.
Dün de Başkan Büyükakın’ın siyasi danışmanı, Karamürsel Belediyesi eski Başkanı İsmail Yıldırım Ereğlili balıkçılarla görüşüp hem Büyükakın’ın çabalarını hem de son gelişmeleri aktarmış.
Ben sorunun çözülmesi için mücadele eden, gereken bağlantıları yapan tüm siyasilere teşekkür ediyorum.
Bu adımlar, bu hamleler siyasi iklime de örnek olmalı.
Color Fest’i iptal edin!
Kocaeli Üniversitesi Bahar Şenliği yapmaya hazırlanıyor.
Daha önce Kocaeli Üniversitesi’nde bahar şenliklerinde yapılması planlanan konserlerin iptal edileceği duyurulmuştu.
Fakat bu yetmez maalesef.
Çünkü şenlikler kapsamında düzenlenmesi planlanan bir Color Fest var.
Bir DJ eşliğinde, büyük bir açık hava eğlencesinden başlıyoruz.
Sevgili Kocaeli Üniversitesi öğrencileri kardeşlerim.
Belki bana kızacaksınız, farkındayım.
Eğlenmek sizin de hakkınız, anlıyorum.
Ama bugün dünyada yüzlerce üniversitede düzenlenen Filistin eylemlerini görüyor musunuz?
Gazze’de sadece insanlar değil, insanlığın tüm değerleri öldürülüyor.
İnsani değerlerin yükseltildiği ve geliştirildiği yegane yerler ise üniversiteler, üniversitelerimiz.
İşte tam da bu yüzden, dünya üniversitelerinde öğrenciler Gazze için ayağa kalkmış, eylem üzerine eylem yapıyor.
Tam da böylesi bir dönemde, yaşanan hiçbir şeyi umursamadan Color Fest’te çılgınlar gibi eğlenmek size yakışır mı?
Bu görüntüyü vermek bize yakışır mı?
Henüz Color Fest’in yapılacağıyla ilgili resmi bir açıklama yok.
Ancak aldığımız güçlü duyumlara göre, böyle bir planlama var.
Ben şimdiden ifade etmiş olayım.
Color Fest’i iptal edin ey yetkililer.
İçimiz kan ağlarken, bu görüntüyü Kocaeli Üniversitesi’nden vermek, verebilmek tarihi bir leke olarak alnımıza yapışır.
İpucu
Susmak zulmü onaylamak, mazlumu terk etmektir.