Belediyelerde 40 saat krizi
...
Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde ve ilçe belediyelerinde toplu sözleşme görüşmeleri Aralık 2022’de başladı.
Aradan geçen 4 ayın içinde yalnızca iki belediye toplu iş sözleşmesini imzaladı.
Bunların ilki Karamürsel Belediyesi oldu, çıta yükseltildi.
2 Şubat’ta imzalanan toplu iş sözleşmesinden önce Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım Nokta Gazetesine konuşmuş, belediyesindeki işçilerin net maaşlarının 13.500 TL seviyesine, giydirilmiş ücretin ise 15.000 TL seviyesine geldiğini söylemişti.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde de imzalar 11 Şubat’ta atıldı.
Büyükşehir ile İSU’da görev yapan 5.300 Belde A.Ş. işçisinin 280 TL olan en düşük yevmiye tabanı 334 TL’ye çekilerek, üzerine de %60 oranında zam yapıldı. Böylece en düşük yevmiye 533,76 TL’ye çıkarıldı. Yakacak, çocuk, yol ve yemek parasıyla Belde A.Ş. işçisinin en düşük ücreti ocak ayı itibariyle 15.000 TL oldu. İkramiye ve bayram parası da eklendiğinde ocak ayında en düşük giydirilmiş maaş 16.750 TL olacak.
Şimdi ilçe belediyelerini, Kocaeli Büyükşehir Belediyesiyle kıyaslamam ama Karamürsel ile kıyaslayabilirim.
Sözleşme görüşmelerinin sürdüğü 7 belediyeden yalnızca iki tanesi ücret teklifi vermiş.
O da giydirilmiş 12.500 TL.
Diğer 5 belediyeden teklif gelmemiş.
Yerel Sen temsilcileri görüşmelerde başkanların afet bölgesinde olmasından dolayı işin ağırdan ilerlediğini ifade ediyormuş.
Evet, büyük bir felaket yaşadık.
Depremde mağdur olan, canı yanan vatandaşlarımızın yanında olalım, olmaya devam edelim.
Ama burada da hayat devam ediyor.
Belediye başkanları kadar belediye işçileri de deprem bölgesinde mücadele veriyor.
Ayrıca bu süre zarfında Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, deprem bölgesinde değil de Bodrum’da tatil falan yapıyor herhalde?
Yani sözleşme sürecini uzatmak için lafı eveleyip, geveliyorsunuz gibi geliyor bana.
Uzatmadan, lafı eğip bükmeden.
12.500 TL giydirilmiş ücret teklifi yapan belediye başkanlarına soruyorum; siz bu maaşla geçinebilir misiniz?
Ramazan ayı geliyor, toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başlayalı 4 ay olmuş, hala hiçbir aşama kaydedilmemiş.
Şaka mı bu?
Grev oylamasına doğru gidiliyor belediyelerde.
Türkiye tarihinin en kritik seçimi öncesinde, siz AK Partili belediyelerin böylesine bir sıkıntıyla gündeme gelmesini anlayamıyorum.
Asgari ücretin geldiği nokta ortada.
Hayat pahalılığının ulaştığı nokta ortada.
Bütçe diyorsanız bende o zaman işçi kadrolarını bu kadar şişirmeseydiniz derim.
Bakın, Karamürsel Belediyesi nasıl başardı?
Siz neden başaramıyorsunuz?
Diğer ilçe belediyelerinin Karamürsel Belediyesindeki toplu iş sözleşmesinin baya bir altında teklif vermesi ne derece doğru?
Ayrıca bazı belediyelerde çalışma saatleriyle ilgili de ciddi bir problem var.
Büyükşehir Belediyesinde 40 saat çalışılıyor.
Başiskele Belediyeisnde sözleşmede 45 saat gözükse de 40 saatlik mesai uygulanıyor.
İzmit Belediyesinde 40 saat çalışılıyor.
Bazı belediyeler 45 saatlik mesaiyi 40 saate çekmek istemiyormuş.
Ciddi bir kriz nedeninin de bu olduğunu öğrendim.
Hizmet İş Sendikası da diyor ki;
“Biz geçtiğimiz sözleşme döneminde, ilk sözleşme diye 45 saati onayladık. Bu dönem 40 saat talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Birçok belediye 40 saat mesaiyle çalıştığına göre, demek ki istediğimiz şey gayet mantıklı. Geri adım atmayacağız.”
Bence de atmasınlar.
Sevgili belediye başkanları; gelin bu darboğaz dönemde işçinin sesini duyun, adamların hakkını da verin, çalışma saatlerine de düzenleme getirin tıpkı diğer belediyelerdeki gibi.
Bu iş greve varmadan çözülsün.
OSMANLI BEYGİRLERİ GİBİYİZ
Haftada 40 saat çalışma meselesinden hazır konu açılmışken...
Osmanlı Devletinde yük hayvanlarının da tatili varmış biliyor musunuz?
Kadim Osmanlı medeniyeti, Padişah 3. Murad döneminde, 1587'de "yük beygirlerine taşıyabileceklerinden fazla yük yüklenmemesi konusunda" ferman çıkarmış.
Fermanda, sahiplerinden, hayvanlarını iyi beslemeleri istenirken, hayvanlara tahammül edebilecekleri ağırlıktan fazlasını yüklemek de yasaklanmış.
Daha sonra ise 1856’da yük hayvanlarına Cuma günleri izin verilmiş.
Tatil günlerinde yük hayvanlarına herhangi bir şey taşıtmanın yasaklandığı gibi, hayvan sahiplerinin de örneğin beygirinin üzerine gezmesi yasaklanmış.
Dönemin zabıtaları Cuma günleri yük beygirine bindiğini gören hayvan sahiplerine uyarılar yapıyorlarmış.
Bende dahil, haftada bir gün izin yapan tüm dostlara sesleniyorum.
Osmanlı’daki yük beygirinden farkımız yok.
Ulan en azından beygir tatil gününde şuraya gideyim, buraya gideyim diye düşünmüyordur.
Biz düşünüyoruz, zaten bir günümüz var, değerlendirelim diyoruz.
Sonra dinlenemiyoruz.
Dinlensek, bir şey yapamıyoruz.
Avrupa ülkelerinde çalışma saatinin 4 güne indirilmesi konuşulurken haftada bir gün izin, insanlık için bir dramdır.