Belki de bir çağ başlar
Belki de bir çağ başlar Şöyle son 15 günü zihninizde canlandırmaya çalışın.
15 gün öncesine bir çentik atın, dönün bugüne kadar.
Toplumun sinir uçlarını kaşıyan, birbirinden bağımsız ne kadar çok hadise gerçekleştiğini göreceksiniz.
Memlekette öyle hadiseler yaşanıyor ki, göz göre göre öyle yanlışlar yapılıyor ki. O kadar çok şeye göz yumuluyor ki.
Her şey birbirine girmiş durumda.
İnanın, her şeye rağmen bir gram dahi ümitsiz değilim.
Allah’ın bizim için murad edeceğine razıyım bir kere.
Belki yepyeni, temiz, samimilerin arasına karışmış kara suratlıların olmadığı, esaslı bir düzene kavuşacağız.
Belki de bugüne kadar tüm iyi niyetimize rağmen göz yumduklarımız, içimizde ses çıkarmadıklarımız, türlü kusurlarını gizleyerek sahneye çıkardıklarımız yüzünden de acı sonlar yaşamaya devam edeceğiz.
Ama hepsine razıyız. Ne yaşayacaksak hak etmişizdir.
Bak Müslümanlığın doğduğu topraklar bugün ne halde? Tesadüf de değil zamanın ruhu da.
Susulanlar, yok sayılanlar, çabasızlar. Bizim içinde böyle.
En dipte olduğumuzu düşündüğümüz anda dahi, ümitsizlik yok.
Düzgün yaşamaya gayret eden, çevresine dokunmaya çalışan kim varsa ümitsizlik ona en çok haramdır. Çünkü o vazgeçerse, kaybederiz.
SOSYAL MEDYADAKİ İKİ SÖYLENTİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dün yaptığı konuşma son derece ilginçti.
Tabi önümüze gelen söze göre yorum yapmak gerekirse, yine de ne diyeceğimizi bilemeyiz.
Haydi eleştireyim desem, tıkanıyorum.
Yahu o söze gelene kadar neler yaşandı, hangi adımlar atıldı, görüyorum çünkü.
Bu nedenle de Devlet Bahçeli’nin Öcalan çıkışının ardından süreci izlemek gerektiğini düşünenlerdendim.
Ve son günlerde sosyal medyada terörist başı, bebek katili Abdullah Öcalan ile ilgili dolaşan iki söylenti gelmişti aklıma.
Birisi kendisinin geberdiği yönündeydi.
Bir diğeri ise bebek katilinin Kandil’e bir mektup yazarak, PKK’nın silah bırakmasını istediği ve Türkiye’ye teslim olması yönündeki yaptığı telkin iddiasıydı.
Hala da anlayamadım. Bunlar benim zihnimden geçen ve okuduklarım.
Neler olacağını izleyeceğim.
BAHÇELİ’NİN AÇIKLAMASI VE TUSAŞ’A SALDIRI
Ancak MHP Lideri Bahçeli’nin açıklamasından sonra bugün gerçekleşen TUSAŞ saldırısı ne ola ki?
Sizce tesadüf mü…
Açıkçası ben bunun tesadüf olduğuna ihtimal vermiyorum.
Allah bu ülkenin üzerinde emelleri olan tüm dış istihbarat servislerinin, devletlerin, onların köpekliğini yapan terör örgütlerinin, onların tabaklarına bıraktıkları salyaları yalayan partilerin ve kimi partiler içindeki siyasetçilerin belasını versin. O belaya bizi vesile kılsın.
Cumhur İttifakı paydaşı Bahçeli, ince bir mesaj verdi.
Gelecek tüm tepkileri bilerek, en yüksek perdeden verdi bu mesajı.
Vereceği mesajın alt yapısını da hazırlıyordu.
Tokalaşma hadisesindeki gibi.
Neler oluyor anlamaya çalışıyorum.
TUSAŞ saldırısı da bize şunu gösteriyor sanki: Devlet Bahçeli’nin mesaj verdiği yerler de kendi mesajını verdi.
Bugün MİT dünyanın türlü coğrafyalarında terör örgütünün köpeklerine nokta operasyonlar gerçekleştiriyor.
Belki de artık gerekli psikolojik alt yapıyı oluşturup, bunları ininde infaz etmenin zamanı gelmiştir.
Belki de yeni bir çağ açıllması zamanı gelmiştir.
Belki de bu yüzden bunca kanımızı donduran hadiseye, başımız dönercesine şahit ediliyoruzdur.
Bilemiyorum.
Bazen şu hisse kapılıyorum:
Bir gölge aniden inecek ve kötülüğün baş sebebi olan birçok tarihi sorunları sarı bir pakete koyaca ve gidecek.
Ne bileyim ya…
Siz de bazen benim gibi hissediyor musunuz?
İzmit esnafı batmasın Fatma Başkan!
İzmit Belediyesinin dünkü meclis toplantısında yapılan haberleri dikkatle okumaya çalıştım.
Tartışılacak birçok konu var.
Reklam bütçesi onlardan biri.
Belediyenin kesin hesaplarının açıklanmaması onlardan biri.
Bir türlü İzmit Belediyesi’nde kaç kişinin çalıştığının net olarak bilinememesi, yine onlardan biri.
Ne kadar insanın çalıştığının bilinmediği bir belediyede de, maaşların her ay ödenebilmesi, muhataplarının içini her ay sevinçle doldurur. Doğaldır.
Ben şu meseleye kahroluyorum.
İzmit Belediyesi’ne iş yapan onlarca esnaf ne yazık ki kan ağlıyor, kan.
Parasını hiç alamayan, parasını tam alamayan, parası aylarca geciken birçok işletme var.
İcraya verse bir dert, vermese bir dert.
Yahu bu zulümdür Fatma Başkanım zulüm!
İzmit Belediyesi hakikaten sizden önce mali açıdan çok güvenilir bir belediyeydi.
Şimdi çok iyi biliyorum ki, İzmit Belediyesi’nin adını duyunca kepenk kapatan, “Biz dükkanı bugün açmadık” diye kaçışan esnaflar var.
Yapmayın Allah aşkına.
Belki de yuvaların dağılmasına sebep olacaksınız.
Üzmeyin esnafı, hakkını zamanında ve eksiksiz verin.
Lütfen verin!
İpucu
Vahşi bir katil, bir bebeği öldürüyor. İlmiyle yapıyor ya da bıçakla yapıyor. Bu vahşi katili hapse koyuyoruz. Buna da insan hakları, hukuk falan diyoruz. Bir sor bakalım o bebeğin ana babasına? Onun hayat hakkı, acılı ailenin elinde olmalı. Öldüren, ölsün! Affedecekse aile affetsin.
Kısasa kısas, kısasa kısas, kısasa kısas!