Bunlar reklam kokan hareketler Mayk!
Genellikle sektörlerde işçilerin maaş ve sosyal haklarında çok büyük uçurumlar olmuyor.
Ya da olmuyordu.
Genellikle sektörlerde işçilerin maaş ve sosyal haklarında çok büyük uçurumlar olmuyor.
Ya da olmuyordu.
Son bir iki yılda, pandemi sonrası gelişen hayat standartlarında bu durum değişmeye başladı.
En ciddi farklılıkların yaşandığı sektörlerden biri de otomotiv sektörü.
Otomotiv sektöründe bir Toyota gerçeği var.
İşçisine sağladığı sosyal haklarla, yaptığı maaş artışlarıyla, verdiği promosyonuyla otomotiv sektörünün parlayan yıldızı Toyota fabrikası.
Kentimizdeki en büyük otomotiv fabrikası ise Ford Otosan.
Aynı zamanda en düşük ücretleri veren fabrika da Ford Otosan.
Bugün Toyota’da çalışan bir işçi neredeyse Ford Otosan’da çalışan işçisinin üç katına yakın maaş alıyor.
Yine Hyundai’de çalışan işçi neredeyse Toyota’nın yarısından belki biraz fazla maaş alıyor.
Ortada ciddi bir tutarsızlık var.
Yapılan işler benzer, alınan maaşlar çok farklı.
Fabrika içlerinde de bu konular sürekli gündem aslında bakarsanız.
Ford’da çalışan adam, Hyundai’de çalışan adam Toyota’ya bakıp hayıflanıyor, üzülüyor, keyfi kaçıyor.
Hatta işçiler ileri boyutlarda iddiaları da fabrika içlerinde konuşuyorlar.
İsmini direkt açık vermeyeyim ama diyor ki mesela;
“Ana otomotiv fabrikalarından bazıları, parça tedarik edilen firmalara zam yapacağı zaman karışıyor. ‘Hop durun, bu kadar zam yapmayın. Biz ana fabrikayız. Bizi geçerseniz iş barışı bozulur’”dendiğini dillendiriyorlar.
Yani işin dedikodu kısmını bir kenara koyalım da…
Ford’un, Hyundai’nin ve diğer fabrikaların biraz Toyota’yı örnek alıp işçisine verdiği değeri göstermesi gerekiyor.
Mesela siz bakmayın Ford Otosan’ın yılsonunda iki tam altın verip şirin gözüktüğüne.
Öncelikle işçinin maaşlarını, çalışma şartlarını daha yukarı seviyeye taşıyın.
Hani atmışsınız ya teşekkür mesajlarını, işçinin ağzına bir tırnak bal çalıp aynı tas aynı hamam devam etmeyin.
Tabi samimiyseniz.
Cem Yılmaz Opet reklamında diyordu ya hani…
Bunlar reklam kokan hareketler Mayk!
Merak ediyorum
Sıkışık trafikte emniyet şeridini kullananlar yeryüzündeki tek zekinin kendileri olduğunu mu sanıyor?
Bir mahallenin yolu yapılırken, gazı elektriği internet altyapısıyla, her şeyiyle önceden planlanıp sonra yolu yapılacak günleri görür müyüz?
Marketten aldığımız bir ürünün bir hafta sonra aynı fiyattan satılacağından emin olur muyuz?
Asgari ücreti yükseltmenin bizim yegane kurtuluşumuzun olmadığını günün birinde idrak eder miyiz?
Yasaktan çok diyaloğun fayda getireceğini fark eder miyiz?
Günün birinde arabamın elektrik aksamındaki sorunlar gerçekten biter mi?
Bizim Boran yazının ana başlığını görünce, “Ulan bana mı dokundurdu acaba?” diye içinden geçirmiş midir?
İşte bunları çok merak ediyorum.