CHP il kongresinde neler yaşandı?

CHP Kocaeli İl Örgütü, 30 Eylül Cumartesi günü yine yıllarca unutulmayacak bir kongreye imza attı. Her şey vardı. İhanet, tartışma, son dakika golleri… Kongre gününü değerlendirmeden önce bir detayı da anlatmam gerekiyor.

KÜÇÜKKAYA NEDEN ÇEKİLDİ?

CHP İl Başkan adayı Mehmet Ümit Küçükkaya için, “Seçimin favorisiydi” demek mümkün değildi. Ancak iddialı mıydı? Fazlasıyla.

Çünkü ilk etapta yakın dostluğu da bulunan İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan’ın kendisini destekleyeceği düşünülüyordu. Körfez ve Gebze, ona destek vermesi bekleniyordu.

Henüz yakın geçmişte seçilmesi mümkün olmayan bir sırada milletvekili adayı gösterilmiş, çok da ciddi bir şekilde çalışmalar yapmıştı. Bunlar da partililer tarafından görülüyordu.

Bu rüzgarla da ilçe örgütlerine ziyaretler vardı. Öğrendiğim kadarıyla ilçe başkanları da, “Kimseye verilmiş bir sözümüz yok” diyerek adaylığının ilk günlerinde Küçükkaya’nın önünü açtı.

Fakat Gökhan Ercan’ın Küçükkaya’nın yanında olmaması, seçimde Bülent Sarı’nın süreç içinde daha fazla güçlenmesi ilçe başkanlarını kazanan tarafa itti. Gebze örgütü de sürecin karşısında daha fazla durmadı.

Aslında Küçükkaya’nın adaylığa devam etme kararı, ilçe başkanlarının yönetimlere adam koyma noktasında elini güçlendiren bir detaydı. 12 ilçe başkanının net bir şekilde taraf olmasının ardından Küçükkaya’da kendi üzerinden daha fazla pazarlık yapılmasını engelledi ve kongreden önce yarıştan çekildiğini duyurdu.

Kongrede de yer yer duygusal bir konuşma yaptı. Sanıyorum ki kırgın olduğu dostları da var.

Ama şu bir gerçek; kongre gününü gözümün önünde canlandırdığım zaman; eğer Küçükkaya o anlarda hala aday olsaydı, çok farklı bir tablo oluşabilirdi.

BATUHAN BAYINDIR İTİRAZLARI

Olaylı kongreyi başlık başlık aktaracağım. En büyük krizin yaşandığı isimlerden biri Batuhan Bayındır’dı.

Batuhan Bayındır, hem il yönetiminde yer aldı, hem de kurultay delegesi oldu.

Diyeceksiniz ki, CHP’de hiç mi böyle bir isim olmadı?

Oldu tabi ki. Fakat onların parti geçmişi daha köklü ve kuvvetliydi.

Konuştuğum bazı isimler şunu söylüyor:

Batuhan Bayındır, bu kadar kısa süre içerisinde örgütü nasıl eline almayı başardı? İtirazlara rağmen hem il yönetiminde, hem de kurultay delegesi listesinde nasıl sarsılmaz şekilde yerini koruyabiliyor?

HAYDAR AKAR MESELESİ

TBMM Başkan Vekilliği yapmış, Kocaeli’yi ve CHP’yi en üst makamların birinde temsil etmiş isim olan Haydar Akar’ın kurultay delegesi listesinde yer alması gerekiyordu. Öyle de oldu. İl Başkanı Bülent Sarı bu konuyu, “Tek rezerv ettiğim isim” dedi.

Kongrede yaşanan krizle ilgili de birkaç kulisi aktarmak gerek.

Öncelikle CHP İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan, yönetim listesi ortaya çıktıktan sonra Haydar Akar’ın kurultay delegeliğine itiraz ediyor. Daha sonra Gökhan Ercan, Milletvekili Harun Yıldızlı, Emre Andız, Merih Kuruçelik ve Arda Başaran, krizin ardından salonda görüşme yapıyor. Bu görüşmelerin ardından Ercan Hüseyin Güçlükaç ve Gökhan Yalta’yı il yönetimine yazdırıyor, Haydar Akar ile itirazını geri çekiyor.

Saydığım ekip krizi çözmek için görüşme gerçekleştirirken, Haydar Akar ve 11 ilçe başkanının görüşme yaptığı, İzmit’i dışarıda bırakarak listeyi yeniden kurguluyor.

Bu haberi de Gökhan Ercan’a Darıca İlçe Başkanı Hüseyin Cihan Özaltan veriyor.

Gökhan Ercan da bunun üzerine ekibiyle birlikte kongreyi terk ediyor. Giderken, “Haydar Akar bütün kurguyu yaptı” demesinin altında yatan nedenler de işte bunlar.

İZMİT ÇEKİLİNCE…

İzmit İlçe Örgütü kendi isimlerini kurultay delegeliğinden çekince, daha evvelden söz verilen ancak açıklanan ilk listede yer almayan Kandıra İlçe Başkanı Serkan Açıkgöz ile Dilovası İlçe Başkanı Servet Turan kurultay delegesi yazılıyor. Böylece İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan hariç tüm ilçe başkanları da kurultay delegesi yazılmış oluyor.

BEN OLSAM MAĞDUR EDEBİYATI YAPTIRTMAZDIM

İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in kurultay delegesi yazılmaması çok tartışıldı. Ben olsam onu da yazardım. Ama belediye başkanı olduğu için değil.

Çünkü Hürriyet’in bu dünyada en çok sevdiği şey, mağduru oynamaktır. Ben ona o mağduriyeti yaşatmaz, “Al kurultay delegeliğin. Sus kenarda otur” diyerek listeye adını eklerdim. Bildiğiniz gibi kongrenin hemen ardından mağdur edebiyatı parçaladı. Atın beni partidenler falanlar. İşi şova döktü.

Bu meseleyle ilgili Bülent Sarı çok kritik bir cümle söyledi aslında. Liste, ilçe başkanlarıyla birlikte yapıldı. Demek ki hiçbir ilçe başkanı çıkıp Hürriyet’i delege yazmak istememiş.

Ayrıca insanlar, “Hürriyet hangi CHP’liye sahip çıktı da şimdi işi şova döküyor” diye soruyor.

Hürriyet, sağı solu suçlamadan önce aynanın karşısına geçip kendisine şunu sorması lazım.

“Neden benim partililerim, belediye başkanı olana kadar aramı iyi tuttuğum isimler bana düşman oldu? Neden benden uzaklaştılar? Ben bu insanlara ne yaptım? Neden artık ben sevilmeyen bir siyasi aktörüm?”

Bunun cevabını kendine veremeden Hürriyet’in siyasi bir başarı sağlaması zor.

Dedim ya, ben olsam sırf Hürriyet konuşamasın diye onu delege yapardım.

Mesele belediye başkanı değil. Denizli’de de hiçbir belediye başkanı kurultay delegesi yazılmamış. Olur böyle şeyler.

HARUN YILDIZLI ELEŞTİRİLERİ

CHP Kocaeli Milletvekili Harun Yıldızlı da yaşanan sorunlar nedeniyle kongrenin eleştirilen isimlerinden biri oldu.

Herhalde yapılan tüm kurgu ona yazıldı. E kurguyu yapan ilan ediliyorsan, yaşanan her sıkıntıda akla gelmek de gayet tabii.

Listede yer alan bazı isimlerin Yıldızlı’nın akrabası ve dostları olduğu da ifade edildi.

Rahmetli Şanbaz Yıldızlı İyi Parti’deki akrabaları için eleştirildiği zaman, “Kardeşim, ben bu taşın altına gövdemi ailemle birlikte koymuşum” gibi şaka yollu cevaplar verirdi.

Mekanı cennet olsun.

PARTİDEN AFOROZ EDİN

Herhalde kongrenin en rezil anı, CHP İl Başkanı Bülent Sarı’nın yaşadıklarını anlatmasıydı. Bir delege için anama avradıma küfür yedim, babamın mezarına küfür yedim diyebilmek çok ağır bir durum olsa gerek. Hakikaten bir il başkanına bunları söyletenlerin partiden aforoz edilmesi gerekiyor. Bu nedir ya? Böyle bir şey olabilir mi?

Bülent Sarı kısmına geldiğimiz için tekrar vurgulamak istiyorum. “Kurultay delegeliği için sadece Haydar Akar’ın ismini verdim. İlçe başkanlarımızla birlikte listeyi yaptık” cümlesi çok kilit. Bülent Sarı aslında şunu söylüyor:

“Ben pazarlık yapmadım. Ben dayatma yapmadım. Tüm ilçe başkanlarımla birlikte hareket ettim. Herkesin önünü açtım. Bu yaşanan sorunların meydana gelmemesi için hep yapıcı olan, taviz veren taraf oldum. Ben bu kadar iyi niyetliyken yaşananlar nedeniyle y hem kızgın hem de sitemliyim. Kongrenin en büyük mağduru benim!”

Benim anladığım budur.

NAİL ÇİLER’İ DIŞLAMAYIN

CHP Derince İlçe eski Başkanı Birkan Koçak, muhteşem bir konuşma yaptı. Gerçekten çok beğendim, çok da takdir ettim. Ta ki CHP Kocaeli Milletvekili Nail Çiler’e söylediği laflara kadar.

Arkadaşlar; daha önceden tek telefonuyla Genel Başkanınız Kemal Kılıçdaroğlu’ya ulaşan, ona doğrudan bağlı, danışmanlık yapan Cuma Karavar’ı dışladınız. İstemediniz. Ne geçti elinize? Hiçbir şey.

Aynı şeyi Nail Çiler’e yapmayın. Çiler, CHP’den adaylığı kabul edince iyiydi, güzeldi. Size güç verecekti. E şimdi ne oluyor yahu? Adam GTO Ticaret Odası Başkanlığı döneminde ilçede çok sevilmiş. Gelmiş vekil yapılmış. Kavga etmeye, kötülemeye, partililerin kafasına çirkin soru işaretleri atmaya ne gerek var?

ÇOK DAĞINIK BİR GÖRÜNTÜ VARDI

Yazı biraz fazla uzadı. Ama son olarak şunları da ifade etmek gerekiyor.

CHP Kocaeli İl Örgütü kongresi, hafızalara kazınan bir güne sahne oldu. Fakat negatif anlamda.

CHP çok dağınık bir görüntü verdi. Delege pazarlıklarının, yönetim pazarlıklarının birçok şeyden kıymetli olduğu fikri kamuoyunun kafasında oluşturuldu.

CHP’de bu kongrenin etkileri uzun bir süre daha devam eder. Ancak önümüzde yerel seçimler var. Hızlı bir toparlanma sürecine girmeliler.

İpucu

Bazen bize zulmedeni kopyalayarak zalim oluruz. Kendimizi mağdur gördüğümüz için zalimleştiğimizi fark etmeden yaparız bunu.

Cem Mumcu

SON DAKİKA HABERLERİ

Furkan Çalışkan Diğer Yazıları